Examiner türkçesi Examiner nedir

  • Sınayan kimse.
  • Eğitim, sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
  • Ayırtma.
  • Denetmen.
  • Sınavı yapan kimse.
  • Sınavlarda, soruların hazırlanmasından notların verilmesine dek tüm değerlendirme çalışmalarına katılmakla görevli kimse.
  • İmtihan eden kimse.
  • Gösterim odasında filmi izleyerek görüntülerinin, sesinin, renginin kusursuz olup olmadığını, çizik, çizinti, vb. bulunup bulunmadığını inceleyerek deneti gerçekleştiren, düzeltilmesi gereken aksaklıkları ilgili bölüme bildiren kimse.
  • Mümeyyiz.
  • Muayene eden kimse.
  • Ayırtman.
  • Denetçi.
  • Sorgulayan kimse.
  • Sorgu hakimi.
  • Müfettiş.

Examiner ile ilgili cümleler

English: I wish you success on your oral exam! Is the examiner French?
Turkish: Sözlü sınavında sana başarılar diliyorum! Sınavı yapan kişi Fransız mı?

Examiner ingilizcede ne demek, Examiner nerede nasıl kullanılır?

Bank examiner : Bankaların güvenirliliğini sağlamak üzere habersiz olarak denetim yapmakla görevli olan kişi. Bankalarda yapılan işlemleri inceleyen ve denetleyen kişi. Bankalar murakıbı. Bankalar yeminli murakıbı. Banka denetçisi. Banka müfettişi. Banka murakıbı.

Chief examiner : Baş müfettiş.

Cross examiner : Sorgu görevlisi. Sorgucu. Karşı taraf tanığını sorgulayan kimse.

Customs examiner : Gümrük kontrolörü. Gümrük muayene görevlisi.

 

Film examiner : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Denetçi. Gösterim odasında filmi izleyerek görüntülerinin, sesinin, renginin kusursuz olup olmadığını, çizik, çizinti, vb. bulunup bulunmadığını inceleyerek deneti gerçekleştiren, düzeltilmesi gereken aksaklıkları ilgili bölüme bildiren kimse.

Examine thoroughly : Dikkatlice kontrol ederek. Derinlemesine irdelemek. Dikkatle inceleyerek. Ayrıntılı bir şekilde araştırarak.

Examine into : Gözden geçirmek. İncelemek.

San francisco examiner : San fransisko araştırmacısı. Kaliforniya'da (abd) yayınlanan büyük günlük gazete.

Examiners : Muayene eden kimse. Sınayan kimse. Sorgu hakimi. Sorgulayan kimse. Müfettiş. Sınavı yapan kimse.

Examine closely : Yakından incelemek. Dikkatle incelemek.

İngilizce Examiner Türkçe anlamı, Examiner eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Examiner ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Controllers : Yönetici. Kontrolör. Muhasebeci.

Enquirer : Soruşturmacı. Bilgi isteyen kimse. Araştırmacı. Dedektif. Sorular soran kimse.

Assessor : Değer biçen. Tetkikçi. Değerlendirmen. Vergi taahhuk memuru. Vergi tahakkuk memuru. Eksper. Tahakkuk işlemi görevlisi. Yargıç yardımcısı. Vergi tahakkuk görevlisi.

Super : İlave. Üstünde. Gözetmen. Polis şefi. Üzerinde. Fazla. Kıyak. Kapıcı. Üst.

Film examiner : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Supering : Birinci sınıf mal. Kapıcı. Kıyak. Gözetmen. Polis şefi. Fazlalık. Süper. Bina sorumlusu. Kaliteli şey.

Auditor : Dinleyici öğrenci. Dersi dışarıdan izleyen öğrenci. Teftiş elemanı. Murakıp. Mali denetçi. Hesap denetçisi. Orta dereceli okullar ile yüksek öğretim kurumlarında belli bir derse ya da seminere dinleyici olarak katılan, ancak ödev hazırlamak ve sınava girmek gibi bir yükümlülük altında bulunmayan öğrencilere verilen ad. bk. özel öğrenci. Eğitim, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Kendisine yoklama, inceleme, denetleme işi verilen kişi. Denetici.

 

Coroner : Kuşkulu ölüm olaylarını kovuşturan görevli. Tıbbi görevleri olan tetkik memuru. Şüpheli ölüm olaylarını araştıran memur. Adli tabip. Tıbbi tetkikçi. Sorgu yargıcı. Ani ölümleri ve bunların nedenlerini inceleyen tetkikçi.

Canvasser : Oy tasnifiyle görevlendirilen memur. Tetkik eden kimse. Propagandacı. Temsilci. Sipariş toplayan kimse. Plasiye. Anketör.

Supers : Kaliteli şey. Figüran. Fazlalık. Birici sınıf mal. Süper. Bina sorumlusu (amerikan ingilizcesi). Polis şefi. Polis şefi (amerikan ingilizcesi). Gözetmen.

Examiner synonyms : scrutinizer, quizzer, scrutineers, questioner, appellors, inquirer, inspectors, scrutiniser, controller, superintendent, examining magistrate, overseers, auditors, censors, asker, interrogators, supervisor, scrutineer, querier, overseer, questioners, superintendents, scrutator, censor, examiners, intendant, comptroller, interrogating judge, checker, querist, tester, querists, chartered accountant.

Examiner ingilizce tanımı, definition of Examiner

Examiner kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who examines, tries, or inspects. An examiner in chancery, in the patent office, etc. One who interrogates. An officer or person charged with the duty of making an examination. As, an examiner of students for a degree.