Excited atom türkçesi Excited atom nedir

  • Elektronları yörünge değiştirmiş atom.
  • Uyarık atom.
  • Uzay alanında kullanılır.
  • Uyarılmış atom.

Excited atom ingilizcede ne demek, Excited atom nerede nasıl kullanılır?

Excited : Uyarık. Heyecanlı. Telaşlı. Uyarılmış. Coşkulu. Heyecanlandırılan. Hararetli. Heyecanlanmış. Eksite.

Atom : Zerre. Bir öğenin kimyasal bağlanımlara giren en temel parçacığı. Birkaç türü birleşince çeşitli kimyasal bileşikleri, özdecikleri; bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan, bir çekin ve birkaç eksicikten yapılmış temel tanecik. Öğecik. Bir çekirdek içinde çeşitli sayıda proton, nötron gibi temel parçacıklar ile çekirdek çevresinde çeşitli konumlarda (erke düzeylerinde) yer alan elektronlardan oluşan ve öğelerin kimyasal tepkimelere katılan en küçük birim nicelikli parçacığı. Cevher. Çok az miktar. Atom. Öze. Bir elementin kimyasal tepkimeye girebilen en küçük parçası.

Excited electron : Olağan erke düzeyinden daha yüksek bir kabukta bulunan eksicik. Uyarılmış elektron. Fizik, nükleer enerji alanlarında kullanılır. Eksite elektron. Bulunduğu katmandan bir üst katmana yükseltilen elektron. Uyarık elektron. Uyarık eksicik.

Excited ion : Uyarılmış iyon.

Excited state : Uyarılmış durum. Daha yüksek erke düzeylerine çıkmış nicemsel dizge durusu. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Uyarık duru. Uyarılmış hal. Harekete geçirilmiş hal. Uyarık durum.

 

Excitedly : Heyecanla.

İngilizce Excited atom Türkçe anlamı, Excited atom eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Excited atom ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Accuracy : Doğruluk. Tamlık. Bir ölçünün, gözlemin gerçeğe yakın olma derecesi. Sağıllık. Kesinlik. Dikkat. Hassasiyet. Bir bilginin, gerçekleşebilir çıkarımlarda bulunma yeteneği. Titizlik. Ayar.

Absorption line : Soğurma çizgileri. Işınım yapan bir cismin ışığı , gaz halindeki aynı madde içinden geçip soğurulduğunda, bu ışığın tayfında görülen kararmış çizgiler.

Acceleration due to gravity : Serbest düşen bir cismin kazandığı ivme. Yerçekimi ivmesi. Yerçekiminin etkileri nedeniyle yolun artışı.

Absolute orbit : Salt yörünge. İki cisimden her birinin kütle merkezine göre çizdiği yörünge.

Absolute brightness : Bir yıldızın 20 parsek uzaklığa indirgenmiş parlaklığı. Salt parlaklık.

Accidental error : Tesadüfi hata. Dizgeli herhangi bir etki dışında, kurala ve düzene bağlı olmadan yapılan ölçü yanılgısı. Rastlantısal hata. İstemeyerek yapılan hata. Rasgele hata. Arızi hata. Rasgele yanılgı.

Almak : Andromeda'nın y yıldızı. Elmak (yand).

Absolute value : Saltık değer. Bir ölçümün değişmez değeri ya da bir değerin kullanılan ölçü birimine göre niceliği, bk. göreli değer. Mutlak değer. Bir sayının değerinin pozitif olarak ifadesi (ör. -23'ün mutlak değeri 23'tür). Başka değerlerle karşılaştırılmamış, tek başına göz önüne alınan değer; artılığı ya da eksiliği göz önüne alınmamış değer. Salt değer.

 

Aerolite : Meteorit veya meteor taşı. Aerolit. Göktaşı. Havataşı. Meteorit. Taşımsı göktaşı. Demire göre taş oranı yüksek olan göktaşı türü.

Albedo : Albedo. Beyazlık derecesi. Aklık. Aklık (astronomi terimi). Turunçgillerde kabuğun beyaz iç bölümü. Kendi ışık yaymayan göcisimlerinin yansıttığı ışık oranı. Aklık dercesi. Aklık derecesi. Işınım yapmayan bir gökcisminin yansıttığı ışığın aldığı ışığa oranı.

Excited atom synonyms : achondrite, absolute parallax, airglow, adhara, absorptive power, altair.