Exhaustive expenditure türkçesi Exhaustive expenditure nedir

  • Tamamlanan harcama.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Hükümet alımları.
  • Hükümet tarafından yapılan cari harcamalar ile yatırım harcamalarının toplamı.

Exhaustive expenditure ingilizcede ne demek, Exhaustive expenditure nerede nasıl kullanılır?

Exhaustive : Geniş kapsamlı ve ayrıntılı. Etraflı. Zahmetli. Yorucu. Enine boyuna. Eksiksiz. Detaylı. Teferruatlı. Ayrıntılı. Kapsamlı.

Expenditure : Harç. Tüketme. Sarf. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Tüketim. Masraf. Maliyet. Bir şey satın almak için paranın elden çıkarılması, gelirin kullanılması. bk. gider. Satın alınan bir mal karşılığı ödenen para. bir değer elde etmek için malı devretmek, gelecekte sağlanacak değerler karşılığı yapılan harcamalar. Gider.

Exhaustive discussion : Ayrıntılı veya detaylı tartışma. Bir konunun tüm yönleri ile alındığı konuşma. Geniş kapsamlı tartışma.

Exhaustive investigation : Ayrıntılı soruşturma. Ayrıntılı denetim. En ince ayrıntısına kadar inceleme ve denetleme.

Exhaustive report : Ayrıntılı rapor. Mümkün olan tüm bilgileri içeren rapor. Geniş kapsamlı rapor.

Exhaustive search : Tam kapsamlı arama. Tam arama.

İngilizce Exhaustive expenditure Türkçe anlamı, Exhaustive expenditure eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Exhaustive expenditure ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

A change in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

Government purchasings : Devlet alım işleri.

A group shares : A grubu hisse senedi. Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü.

A pass through certificate : Tutsat senedi. Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt.

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu.

Ability rent : Yetenek rantı. Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı.

Abolition of forced labour convention : Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi. Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi.

 

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Ability to pay principle : Ödeme gücü ilkesi. Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi.

Exhaustive expenditure synonyms : government direct expenditures, abnormal budget, abnormal budget receipts, abnormal budget expenditures, a shift in demand, ability to pay approach, a change in demand, a change in supply, a shift in individual demand.