Falcon türkçesi Falcon nedir

  • Sungur.
  • Doğancı.
  • Havadan havaya güdümlü füze.
  • North carolina eyaletinde yerleşim yeri.
  • Havadan-havaya güdümlü füze.
  • Kartal.
  • Doğan.
  • Teksas eyaletinde şehir.
  • Şahin.
  • Mississippi eyaletinde yerleşim yeri.

Falcon ile ilgili cümleler

English: The falcon has sharp eyes.
Turkish: Şahinin keskin gözleri vardır.

English: The falcon has keen eyes.
Turkish: Şahin keskin gözlere sahiptir.

English: Horus was often depicted as a falcon, or as a man with a falcon head.
Turkish: Horus genellikle şahin olarak veya şahin başlı bir adam olarak tasvir edilir.

Falcon ingilizcede ne demek, Falcon nerede nasıl kullanılır?

Falcon gentil : Atmacanın küçüğü. Genç atmaca. (zooloji) dişi şahin.

Haggard falcon : Vahşi şahin.

Peregrine falcon : Sungur. Ezginci doğan. Gök doğan. Doğan. Aladoğan. Bayağı doğan. Gezginci doğan. Güvercin doğanı. Kartallar (falconiformes) takımının, kartalgiller (falconidae) familyasından, 42-52 cm kadar uzunlukta, sırtı kül rengi ve enine çizgili, bütün dünyada rastlanan bir tür.

Red footed falcon : Ala doğan. Kızılayak doğan. Kırmızıayaklı kerkenez. Aladoğan.

The maltese falcon : Dashiell hammett tarafından yazılan kitap. Malta şahini.

Falconets : Küçük top (askeri terim). Küçük doğan.

Falconidae : Doğangiller. Kartalgiller familyası. Kerkenezler.

 

Falconers : Doğancı. Doğanla avlanan avcı. Doğancı başı. Şahinci. Şahinle avlanan avcı.

Falconer : Avcı. Doğancı başı. Doğancı. Şahinci. Şahinle avlanan avcı. Doğanla avlanan avcı.

Falconry : Şahinle avlanma. Kuşçuluk. Doğancılık. Doğanla avlanma. Şahin ile avcılık.

İngilizce Falcon Türkçe anlamı, Falcon eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Falcon ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Hobby : Okuma, pul biriktirme yüzme vb. gibi çalışma ve dinlenme dışında boş zamanların değerlendirilmesi amacıyla geliştirilen herhangi bir ilgi. Boş zaman ilgisi. Özel zevk. Merak. Hobi. Düşkü. Zevkli uğraş. Delice doğan.

Peregrine falcon : Kartallar (falconiformes) takımının, kartalgiller (falconidae) familyasından, 42-52 cm kadar uzunlukta, sırtı kül rengi ve enine çizgili, bütün dünyada rastlanan bir tür. Gezginci doğan. Gök doğan. Gökdoğan. Aladoğan. Güvercin doğanı. Bayağı doğan.

Gyrfalcon : Ak sungur. Akdoğan.

Hawked : Gezgin satıcılık yapmak. Alık alık bakmak. Sokakta işbortacılık yapmak. Çıkarmak. Avlamak. Boğazını temizlemek. Öksürmek. Yaymak.

Hawks : Harç tahtası. Sıvacı tahtası. Kuşlar (aves) sınıfının, kartallar (falconiformes) takımından, çengel gagalı, sivri ve kıvrık tırnaklı, bütün dünyaya yayılmış iyi uçan yırtıcı kuşları içine alan bir alt takım. Gündüz yırtıcıları. Açgözlü ve saldırgan tip. Atmaca. Şahinler. Öksürerek balgam çıkarma.

Hawker : Tablacı. Şahinle avlanan avcı. İşporta işiyle uğraşan kişi. İşportacı. Çerçi. Ayak satıcısı. Sokak satıcısı. Seyyar satıcı. Gezginci esnaf.

 

Falconers : Şahinle avlanan avcı. Doğancı başı. Doğanla avlanan avcı. Şahinci.

Goshawk : Çakır. Bayağı doğan. Büyük atmaca. Çakırkuşu. Çakırdoğan. Atmaca. Çakır kuşu.

Merlin : Güvercin doğanı. Boz doğan. Çakırdoğan. Doğan (bozdoğan). Bozdoğan. Çakır.

Falcon synonyms : falco sparverius, falco columbarius, pigeon hawk, falco tinnunculus, american kestrel, falco subbuteo, family falconidae, falco peregrinus, falco rusticolus, king of birds, adrian, hawk, abernathy, born, common buzzard, buzzards, sparrow hawk, argyle, nascent, alamo, falconidae, emanating, hunt, hawkers, amarillo, harrier eagle, allen, inflicted, caracara, run, lanner, kestrel, eagles.

Falcon ingilizce tanımı, definition of Falcon

Falcon kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One of a family (Falconidæ) of raptorial birds, characterized by a short, hooked beak, strong claws, and powerful flight.