Fecundated türkçesi Fecundated nedir

Fecundated ingilizcede ne demek, Fecundated nerede nasıl kullanılır?

Fecundate : Verimli yapmak. Bereketlendirmek. Verimlileştirmek. Hamile bırakmak. İlkah etmek. Döllemek.

Fecundates : Bereketlendirmek. Verimlileştirmek. Döllemek. Hamile bırakmak. İlkah etmek. Verimli yapmak.

Fecundating : Bereketlendirmek. Hamile bırakmak. Verimlileştirmek. İlkah etmek. Verimli yapmak. Döllemek.

Fecundation : Bereketlendirme. Fekondasyon. Gebelik. Gebe kalma. Kapasitasyon ve akrozom reaksiyonu tamamlamış olan spermatozoonun uygun yer ve zamanda, dişi cinsiyet hücresi olan ovumun içerisine girmesi onunla birleşmesi, fekundasyon, fertilizasyon. Dölleme. Fekundasyon. Aşılama. Döllenme.

Fecundations : Döllenme. Aşılama. Gebelik. Bereketlendirme. Dölleme. Fekondasyon. Gebe kalma.

Infecund : Kısır. Meyve vermeyen. Üretken olmayan. Verimsiz.

Batch fecundity : Bir yumurtlamada bir gruptaki dişiler tarafından bırakılan yumurta sayısı. Grup fekunditesi.

Fecundity : Doğurtkanlık. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Doğurma potansiyeli. Doğurganlık. Verimlilik. Döl veriminin bir ölçütü olan hayvanlarda düzenli üreme yeteneği. Bereketlilik. Yumurta verimliliği. Bir dişinin bir yılda oluşturduğu yumurta sayısı. Fekundite.

 

Superfecundation : Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Aynı menstrual siklusta iki ayrı cinsel ilişki epizodunda iki ayrı ovumun döllenmesi sonucu oluşan çift yumurta ikizi durumu. Süperfekondasyon. Çifte gebelik. Süperfetasyon. Aynı kızgınlık döneminde oositlerin farklı erkeklerin spermatozoitleriyle döllenmesi. Mevcut bir hamilelik esnasında ikinci yavruya hamile kalma. Adi tavşanlarda görüldüğü gibi aynı uterusta üst üste gebelik durumu. uterusta gelişmiş yavrular varken çiftleşme ile yeni döllenmiş yumurtaların da gelişmeye başlaması. birden fazla çeşitteki polenle döllenme.

Absolute fecundity : Absolut fekundite. Olgun dişi bir balığın ovaryumlarındaki toplam yumurta sayısı, absolut fekundite, salt fekondite, salt fekundite. Salt yumurta verimliliği. Mutlak doğurganlık. Salt fekondite. Salt fekundite.

İngilizce Fecundated Türkçe anlamı, Fecundated eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fecundated ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Modify : Bilgisayar, gitar, ekonomi alanlarında kullanılır. Değişmek. Biraz değiştirmek. Azaltmak. Nitelemek. Bir tüzenin temelini, bir nesnenin biçimini, özelliğini değiştirme. Hafifletmek. Değiştirme. Tadil etmek. Değiştirmek.

Engrafted : Dikilmiş. Dikmek. Aşılamak. Sokmak. Yerleştirmek.

Injected : Enjekte. Zorlanmış. Enjekte edilmiş. Enjekte edilen. Bir madde ile doldurulmuş.

Inoculated : Aşı yapılmış. Bir mikroorganizma veya virüs enjekte edilmiş. Bağışık. Aşı vurulmuş. Aşılı.

Cross pollinate : Ayrı cinsten olan çiçekleri çiftleştirmek.

 

Pollinate : Polen yayarak döllemek. Polinat. Tozarmak. Tozlaşmak. Polen yaymak.

Big with child : Karnı burnunda.

With young : Yavrulu.

Fertilized : Gübrelenmiş. Döllemek. Verimli kılmak. Gübreli. Gübrelemek. Verimli. Verimli kılınmış. Aşılamak.

Fecundated synonyms : prang up, cross fertilise, pollenate, preggers, ingrafted, inseminate, cross fertilize, alter, heaviest, gravid, family, parturient, vaccinated, pregnant, gestational, bang up, grafted, knock up, enceinte, heavier, in the family way, fertilize, change, inseminated, fertilised, stratify, instilled, with child, implanted, impregnate, in pod, big with, expectant.