Fertilising türkçesi Fertilising nedir

  • Hamile bırakmak.
  • Gübreleme.
  • Organik veya kimyasal maddeler ekleyerek toprağı zenginleştirmek (ayrıca fertilize).
  • Gebe bırakmak.
  • Döllemek.
  • Gübreleyen.
  • Dölleyici.

Fertilising ingilizcede ne demek, Fertilising nerede nasıl kullanılır?

Fertilisable : Verimi arttırılabilir. Döllenebilir (ayrıca fertilizable).

Fertilisation : Verimi artırma. Fertilizasyon. Dölleme. Organik veya kimyasal maddeler ekleyerek toprağı zenginleştirme eylemi (ayrıca fertilization). Tozlaşma. Aşılama. Tozlama. Hamilelik. Gübreleme.

Fertilise : Gebe bırakmak. Bereketlendirmek. Döllemek. İlkah etmek. Tohumlamak. Verimli kılmak. Hamile bırakmak. Verimlileştirmek. Aşılamak. Gübrelemek.

Fertilised : Organik veya kimyasal maddeler ekleyerek toprağı zenginleştirmek (ayrıca fertilize). Verimli. Döllenmiş. Verimli kılınmış. Döllemek. Hamile bırakmak. Gübreli. Gebe bırakmak. Gübrelenmiş.

Fertilised fish egg : Balıklarda, spermanın olgun yumurtayla birleşmiş olması. Döllenmiş balık yumurtası.

Fertility parameters : Özellikle ineklerde sürünün döl verim düzeyini belirlemede kullanılan, doğum-ilk kızgınlık aralığı, doğum-ilk tohumlama aralığı, doğum-gebe kalma aralığı, buzağılama aralığı, buzağılama indeksi, gebelik başına tohumlama sayısı, ilk tohumlamada gebe kalma oranı, toplam gebelik oranı gibi ölçütler. koyunlarda ise östrus oranı, doğum oranı, gebe kalma oranı, ovulasyon oranı, prenatal yaşama gücü, bir doğumdaki kuzu sayısı, doğum sonrası yaşama gücü değerlendirilir. Fertilite parametreleri.

 

Fertiliser : Gübre. Dölleyici. Gübreleme. Hamile bırakan veya dölleyen kimse veya şey. Toprağı zenginleştirmek için eklenen organik veya kimyasal madde (ör. gübre). Suni gübre.

Fertility : Fertilite. Mümbitlik. Belli bir nüfusta belli bir zaman süresi içinde gerçekleşen canlı doğumların sayısı ya da oranı. Artağanlık. Belli bir çoğanın doğumlar yoluyla artış eğilimi. Doğurganlık. Bereket. Erkek hayvanların dişiyi dölleyebilme, dişilerin de gebe kalabilme ve yavru doğurabilme ölçüsü. Bereketlilik. Balıklarda dişi ve erkek bireylerin döl verebilme yeteneği, fertilite.

Fertilises : Organik veya kimyasal maddeler ekleyerek toprağı zenginleştirmek (ayrıca fertilize). Döllemek. Aşılamak. İlkah etmek. Hamile bırakmak. Gübrelemek. Fertilize. Verimli kılmak. Verimlileştirmek. Tohumlamak.

Fertilisers : Gübre. Suni gübre. Toprağı zenginleştirmek için eklenen organik veya kimyasal madde (ör. gübre). Gübreler. Hamile bırakan veya dölleyen kimse veya şey. Dölleyici.

İngilizce Fertilising Türkçe anlamı, Fertilising eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fertilising ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Impregnant : Doyurucu madde. Emdirmek. Doyurucu özdek.

Enriching : Varsıllaştırma. Zengin etme. Besin değerini arttırma. Lezzet verme. Kuvvetlendirme. Tezyin etme. Toprağı daha bereketli hale getirme. Süsleme. Radyoaktivitesini arttırma.

 

Inseminates : Tohumlamak. (tohum) ekmek. Kafasına sokmak. Aşılamak. Tohum ekmek. Ekmek. Telkin etmek.

Fertiliser : Hamile bırakan veya dölleyen kimse veya şey. Toprağı zenginleştirmek için eklenen organik veya kimyasal madde (ör. gübre). Suni gübre. Gübre.

Fertilize : Gübrelemek. İlkah etmek. Tohumlamak. Bereketlendirmek. Aşılamak. Verimlileştirmek. Verimli kılmak.

Enricher : İlave. Lezzet veren. Kuvvetlendiren. Süsleyen. Toprağı daha bereketli hale getiren. Koyulaştıran. Zenginleştirici. Artırıcı. Radyoaktivitesini arttıran. Ek.

Fertilizes : Aşılamak. Tohumlamak. İlkah etmek. Gübrelemek. Bereketlendirmek. Verimli kılmak. Verimlileştirmek.

Impregnating : Emdirmek. Aşılamak. İçirmek.

Fertilised : Döllenmiş. Gübrelenmiş. Verimli. Verimli kılınmış. Gübreli.

Fertilising synonyms : fertilizing, fertilisers, impregnates, fecundating, fertilises, inseminate, fecundates, fecundate, fertilisation, knock up, fertilized, make pregnant, fertilization, enrichers, impregnate, fertilizer, fertilizations, dunging, fertilise.