Turkish: Ali parmak izlerini bıçaktan dikkatlice sildi.
English: Tom's fingerprint was evidence that he was there.
Turkish: Tom'un parmak izi onun orada olduğuna dair delildi.
English: Many biometric systems are based on the fingerprint scanner.
Turkish: Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır.
English: Ali left fingerprints on the doorknob of the room where the body was found.
Turkish: Ali cesedin bulunduğu odanın kapı kolunda parmak izleri bıraktı.
English: The police found Tom's fingerprint on the trigger.
Turkish: Polis tetikte Tom'un parmak izini buldu.
Fingerprinted : Parmak izi almak.
Fingerprinting : Parmak izi kontrolu. Bir insanın parmak izlerini kaydetme.
Fingerprints : Parmak izleri. Parmak izi.
Dna fingerprinting : Dna parmak izi. Her insanın kendine özgü olan genomu içindeki oldukça değişken bazı tekrarlanan dna dizilerinin restriksiyon analizleri ile elde edilen dna parça kalıpları. her birey için tek olan dna parmak izi ile aile ilişkilerinin, kişiliğin tanımlanması metodu.
Fingerpicking : Parmaklama. Telli çalgıların pena, mızrap gibi yardımcı nesneler yerine parmak ve tırnaklarla çalınması.
Fingerplate : Boyalı veya parlatılmış bir kapı üzerinde parmak izleri bırakılmasını önleyen metal veya diğer maddelerden koruyucu şerit.
Fingerpost : Yön tabelası.
Sözcükler, direkt olarak Fingerprint ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Reproduce : Yinelemek. Çoğalmak. Türetmek. Yenisini yapmak. Kopyasını çıkarmak. Reprodüksiyon yapmak. Kopya etmek. Yeniden üretmek. Üremek. Yeniden basmak.
Thumbprint : Başparmak izi.
Dabs : Kurulamak. Klişe yapmak. Hafifçe sürmek. Hafif hafif vurmak. Hafifçe dokunmak. Parmak izi bırakmak.
Loop : Spiral. Mikrobiyolojik ekim, preparat hazırlama ve izolasyon işlemlerinde kullanılan, uç tarafı yuvarlatılmış platin telden oluşan metal çubuk. İlmek atmak. İlmeklemek. Düğüm. Takla. Bağlamak. İlmik yapmak. İlik. Aynı ses sinyalinin kopyalama yoluyla sürekli tekrar etmesi. elektrik sinyalinin birbirine bağlı bir dizi bileşen üzerinde takip ettiği yol.
Print : Bastırmak. Derin etki bırakmak. Yazılı çıktı. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Bası. Damga. Yazmak. Basılmak. Kalıp. Matbaa harfleriyle yazmak.
Finger mark : Kirli bir parmağın temiz bir yüzey üzerinde bıraktığı kirli iz.
Fingerprint synonyms : biometric identification, biometric authentication, identity verification, finger print, fingerprinted, finger marks, dactylogram, thumb mark, fingerprints, mark.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Fingerprint kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Fingerprint ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Fingerprint anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Fingerprint ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.