Fusees türkçesi Fusees nedir
- İri başlı kibrit.
- Eczalı kav.
- Uyarı işareti ışığı (trenler için).
- Geniş başlı kibrit.
Fusees ingilizcede ne demek, Fusees nerede nasıl kullanılır?
Fusee : İri başlı kibrit. Geniş başlı kibrit. Eczalı kav. Uyarı işareti ışığı (trenler için).
Fuse alarm : Sigorta alarmı.
Fuse box : Elektrik çevrimi korunçlarının toplu olarak içinde bulunduğu kutu. Otomat kutusu. Dağıtım kutusu. Sigorta kutusu. Korunç kutusu. Ana kabloyla gelen elektrik akımının tiyatro yapısının çeşitli yerlerine dağıtıldığı korunçlarla güvenceye alınmış dolap ya da kutu.
Fuse clip : Sigorta kelepçesi.
Fuse holder : Sigorta tutucusu. Sigorta yuvası. Sigorta maşası. Sigorta tutucu.
Automatic fuse : Otomatik sigorta. Otomatik fünye tertibatı.
Base fuse : Dip tapa.
Where is the fuse box : Sigorta kutusu nerede.
Fuse with solder : Lehim makinesi ile eritmek.
Fuse wire : Korunç teli. Korunç içinde bulunan, çok akım yükü bindiğinde eriyen tel. Sigorta teli.
İngilizce Fusees Türkçe anlamı, Fusees eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Fusees ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Fret : Kemirmek. Yiyip bitirmek. Üzmek. Üzülmek. Telli çalgılarda klavye üzerinde notaların yerlerini belirlemek amacıyla bölümlenmiş ve parmakla basılan aralık. Yenmek. Eskitmek. Sıkmak. Rahatsız etmek.
Flare : Yaymak. Küplere binmek. Kamaşma. Kabarmak (etekler). Alevlenmek. Işıkla işaret vermek. Titrek ışık vermek. Patlak vermek. Hidrojen tayfının ha çizgisinde çekilmiş güneş resimlerinde görülen ve bir püskürme belirten beyaz bulutlar. İşaret fişeği.
Worry : Endişe etmek. Merak etmek. Musallat olmak. Rahatsız olmak. Üzmek. Sinirlenmek. Kaygı. Zorlamak. Isırıp silkelemek. Endişelenmek.
Flap : Kanat çırpmak (kuş). Saçmalamak. Çırpmak (kuş kanatlarını). Zırvalamak. Sinirlenmek. Telaşlanmak. Çırpmak. Savurmak. Rüzgarda dalgalanmak (bayrak veya yelken vb). Kanat çırpmak.
Niggle : Detayları çok önemsemek. Gereksiz ayrıntılarla vakit geçirmek. Gereksiz ayrıntılarla uğraşmak. Kılı kırk yarmak. Önemsiz yere tenkit. Ufak tefek kusurlar üstünde durmak. Üzerinde durmak. Fazla titiz olmak. Ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak. İnce eleyip sık dokumak.
Scruple : Vicdanı elvermemek. Şüphe. Kaçınmak. Tereddüt etmek. Ahlak ilkesi. Vicdan. Vicdanı el vermemek. Bilinç. Tereddüt (vicdanın elvermemesinden ileri gelen). Vicdanı elvermeme.
Dither : Panik yapmak. Kararsızlık. Duraksamak. Titremek. Kararsızlık ve heyecana kapılmak. Telaşa kapılmak. Eli ayağı titremek. Telaş. Tereddüt etmek.
Pother : Gürültü. Karışıklık. Başını ağrıtmak. Curcuna. Dert olmak. Telaş. Gürültü etmek. Üzmek. Sinirlendirmek. Şamata.
Fusees synonyms : fuzee, fuzees, fusee.
Fusees zıt anlamlı kelimeler, Fusees kelime anlamı
Cool : Soğumak. Sakinleşmek. Soğukkanlılık. Serin yer. Serin. Sönmek (öfke veya arzu vb). Serinleşmek. Havalı (tip). Soğutmak. Serinlemek.
Divided : Ayrı. Bölünmüş. Munkasem. Parçalanmış. Farklı. Parçalarına ayrılmış. Ayrılmış.
Bu kısımda Fusees kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Fusees ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Fusees anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Fusees ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.