Gelveri nedir, Gelveri ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Büyük ocaklardan ateşi dışarı çekmek, tıkanmış boru, ark ve benzerleri şeyleri temizlemek ya da harç, çamur, kireç karıştırmak için kullanılan uzun saplı demir araç.

Teknik terim anlamı:

[Bakınız: gelberi].

Gelveri hakkında bilgiler

Gelveri, Aksaray'ın Güzelyurt ilçesinin eski adıdır. "Gelveri" kelimesi Rumca "güzel" ve "su" kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. İlçe, Güzelyurt Gelveri adıyla anılmaktadır. Güzelyurt Gelveri, Kapadokya bölgesinin en önemli yerleşim merkezlerinden biridir. Ortodoks mezhebi burada doğmuştur. Aksaray'a 45 kilometre mesafedeki Güzelyurt Gelveri'ye her yıl on binlerce yerli ve yabancı turist gelmektedir. Dünyaca ünlü ıhlara vadisi gelveri ye 14 km uzaklıktadır. gelveri de gezilecek yüzlerce tarihi yapıt bulunmaktadır. bunlar arasında manastırlar vadisi kilise cami aziz gregorius kilisesi yüksek kilise sivişli kilise yeraltı şehirleri kızıl kilise antik gelveri evleri sayılabilir

Gelveri tanımı, anlamı

Gelver : Su sızdıran testi

Karıştırmak : Karışma işini yaptırmak. İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak. Ayırt edememek, tam olarak seçememek. Üstünkörü okumak. Göz atmak, araştırmak, incelemek. Kurcalamak, oynamak. Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek.

 

On binlerce : Pek çok, çok sayıda.

Temizlemek : Arıtmak. Öldürmek, yok etmek. Bitirmek, tüketmek. Sakıncalı, pürüzlü bir işi olumlu sonuçlandırmak. Kumar oyunlarında öbür oyuncuların bütün paralarını almak. Bir yaranın, bir dokunun sağlam olmayan bölümlerini neşter veya bıçakla kesmek.

Karıştırma : Karıştırmak işi.

Kilometre : 1.000 metrelik uzunluk ölçü birimi (km).

Temizleme : Temizlemek işi. Yüzeylere yapışmış leke ve kirlerin giderilmesi, çözelti veya asıltı durumuna getirilmesi olayı.

Güzelyurt : Aksaray iline bağlı ilçelerden biri.

Bulunmak : Bulma işine konu olmak. Bir yerde olmak. Herhangi bir durumda olmak.

Manastır : Bazı kesin kurallara bağlı rahip veya rahibelerin dünya ile ilgilerini keserek yaşadıkları yapı, keşişhane.

Karıştır : Karıştırmak.

Birleşim : Birleşme işi. Döllenmek için erkekle dişi hayvanın bir araya gelmesi. Bir meclisin bir gün içindeki toplanmaları, inikat.

Binlerce : Pek çok, çok sayıda.

Yerleşim : Yerleşme, iskân.

Ortodoks : Hristiyan mezheplerinden biri. Bu mezhebe bağlı olan kimse. Dogmaya ve kilise öğretisine uygun olan.

Yüzlerce : Pek çok, çok sayıda.

Ocaklar : Balıkesir ilinde, Erdek ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

Gelberi : Büyük ocaklardan ateşi dışarı çekmek için kullanılan uzun saplı demir araç. Tırmık. Ağaç dallarını budamak için kullanılan eğri demir. Harman döküntülerini toplamaya yarayan araç.

Aksaray : Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Bulunma : Bulunmak işi.

Diğer dillerde Geliştirmen anlamı nedir?

İngilizce'de Geliştirmen ne demek ? : developer, builder

Osmanlıca Geliştirmen : kondisyon öğretmeni