Get old türkçesi Get old nedir

Get old ile ilgili cümleler

English: As you get older you start to feel that health is everything.
Turkish: Yaşlandıkça sağlığın her şey olduğunu anlamaya başlarsın.

English: I'll take care of my parents when they get old.
Turkish: Ben, yaşlandıklarında ebeveynlerime bakacağım.

English: When parents get old in Japan, they are customarily looked after by their children.
Turkish: Japonya'da ebeveynler yaşlandıklarında geleneklere göre çocukları tarafından bakılırlar.

English: I'll look after my parents when they get old.
Turkish: Onlar yaşlandıklarında ebeveynlerime bakacağım.

English: As people get older, their brain cells become less efficient.
Turkish: İnsanlar yaşlanırken, beyin hücreleri daha az verimli olur.

Get old ingilizcede ne demek, Get old nerede nasıl kullanılır?

Get : Satın almak. Yapmak. Açığını bulmak. Almak. Erişmek. Ettirmek. Vurmak. Ele geçirmek. Etmek. Getirmek.

Old : ...yaşında. Deneyimli. Eskimiş. Eski zamanlar. Köhne. Büyük. Önceki. Eski. İhtiyarlamak. Yaşlı.

Get older : Yaşlanmak. İhtiyarlamak.

Get into hot water : Başı derde girmek. Sıkıntıya girmek. Başını belaya sokmak. Belaya bulaşmak.

Get a bad name : Adı çıkmak. Adı karalanmak.

Get a bang on : Bedenine darbe yemek.

 

Get a ball out of something : Büyük zevk almak. Eğlenmek (ile).

İngilizce Get old Türkçe anlamı, Get old eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Get old ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Senesce : Daha yaşlı hale gelmek.

Long in the tooth : Çok yaşlı veya yaşlanmış. Yaşlıca. (konuşma dili) yaşlı insan. Yaşını başını almış. Yaşlı başlı.

Old : Deneyimli. Yaşlı. Eski. ...yaşında. Eski zamanlar. Önceki. Kart. Pişkin. Eskimiş.

Get on : Anlaşmak. Kötü gitmemek. Olmak (belirli bir şekilde). Ayrılıp gitmek. Geçinmek. Giymek. Bindirmek. Trene binmek. Otobüse trene veya uçağa binmek (örneğin, o trene 40 dakika önce bindi).

Fatten : Façasını almak. Besiye çekmek. Semirtme. Tavlama. Yağlanmak. Gübrelemek. Semirmek. Yağlandırmak. Şişmanlamak. Kilo aldırmak.

Grow old : Saçı başı ağarmak. Kartlaşmak. Kocamak. Farımak. Yıpranmak. Eskimek. Kocalmak.

Go to seed : Eski gücünü kaybetmek. Tohuma kaçmak. Kuvvetten düşmek. Güçsüzleşmek. Çaptan düşmek.

Age : Yaşlandırmak. Asır. Çağ. Yıpratmak. Yıllandırmak. Yaşlılık. Yıllanmak. Eskitmek. Devir.

Fattens : Yağlandırmak. Tombullaşmak. Semirmek. Şişmanlatmak. Kilo aldırmak. Façasını almak. Şişmanlamak. Yağlanmak. Yağ bağlamak.

Get old synonyms : get older, be getting on in years.