Greece türkçesi Greece nedir

  • New york eyaletinde yerleşim yeri.
  • Yunanistan.

Greece ile ilgili cümleler

English: Relations between Greece and Germany are tense.
Turkish: Yunanistan ve Almanya arasındaki ilişkiler gergin.

English: Many Germans travel to Greece every summer.
Turkish: Bir çok Alman her yaz Yunanistan'a seyahat eder.

English: Italy, Romania, Portugal, and Greece joined the Allies.
Turkish: İtalya,Romanya,Portekiz,ve Yunanistan Müttefiklere katıldı.

English: The civil war in Greece ended.
Turkish: Yunanistan'da iç savaş sona erdi.

English: "Where is Thessaloniki?" "In Greece."
Turkish: "Selanik nerede?" "Yunanistan'da."

Greece ingilizcede ne demek, Greece nerede nasıl kullanılır?

Ancient greece : Antik yunan.

Greed : Tamah. Hırs. Tul-u emel. Açgözlülük. Hevesli. Doyumsuzluk. Oburluk. Hasis. Haris.

Greedier : Tamahkar. Obur. Doymaz. Gözü aç. Açgözlü. Hevesli. Hırslı. Muhteris. Pisboğaz. Aç.

Greediest : Gözü aç. Doyumsuz. Açgözlü. Hırslı. Muhteris. Pisboğaz. Obur. Aç. Doymaz. Camgöz.

Greedily : Hırslı bir şekilde. Açgözlülükle. Hırsla. Doyumsuz bir şekilde. Bencilce. Paragöz bir şekilde. Oburca. Çala kaşık. Kapış kapış. İstekli bir şekilde.

Greek language support : Yunanca dil desteği.

Greedy : Doyumsuz. Muhteris. Aç. Açgözlü. Pisboğaz. Tamahkar. Hevesli. Gözü aç. Hırslı. Camgöz.

 

Greek fire : Rum ateşi.

Greek orthodox church : Ortodoks kilisesi. 1054’te roma katolik kilisesinden ve papalıktan ayrılan, istanbul'da fener patriğinin yönettiği, rumlar, yunanlılar ve islavların çoğunluğunun bağlı olduğu hıristiyanlık mezhebi. Ortodoksluk.

Greegree : Afrika muskası. Afrika nazar boncuğu.

İngilizce Greece Türkçe anlamı, Greece eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Greece ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Olympus : Cennet. Gök. Olimpos. Olimpos dağı.

Rhodes : Rodos adası. Rodos. İowa eyaletinde şehir.

Cyclades : Kiklad adaları (yunanistan). Güney ege denizi'nde bulunan 200'den fazla yunan adasının oluşturduğu adalar grubu. Kiklad adaları. Kikladlar.

Lesbos : Midilli. Ege denizi'nde bulunan yunan adası. Midilli adası.

European community : Avrupa topluluğu. İktisat, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır. 1957'deki roma antlaşması ile kurulan avrupa ekonomik topluluğunun 1987 yılında tek senedin yürürlüğe girmesiyle almış olduğu ad. bu ad, 1992 yılında maastricht’te imzalanan antlaşmayla avrupa birliğine dönüşmüştür. krş. avrupa birliği. Avrupa ekonomik topluluğu. Ortak pazar.

Mytilene : Midilli adası.

Eu : Avrupa birliği. 1957 yılında avrupa ekonomik topluluğu adıyla kurulan iktisadi bütünleşmeyi gerçekleştirdikten sonra avrupa topluluğu adını alan ve 1992 yılında maastricht anlaşması ile avrupa birliği’ne dönüşen, üye devletler arasındaki siyasal ve hukuki birleşmeyi amaçlayan birlik. birliğin üye sayısı 1995 yılında avusturya, finlandiya ve isveç’in katılımıyla on beşe, 2004 yılında ise estonya, litvanya, letonya, çek cumhuriyeti, slovakya, slovenya, polonya, macaristan, malta, güney kıbrıs rum yönetimi’nin katılımıyla yirmi beşe çıkmıştır. Ab. Çıkarlarını korumak için grup olarak hareket eden avrupa ulusları federasyonu. Öropiyumun simgesi.

 

Grecian : Grek. Yunan. Eski yunan.

Eec : Bazı avrupa ülkelerinin ticaret politikalarını ve üye uluslar arasındaki vergi engellerini kaldırmak için yaratılan ekonomik birlik. Avrupa ekonomik topluluğu. Aet.

Laconia : İndiana eyaletinde yerleşim yeri. New hampshire eyaletinde şehir. New hampshire'da (abd) bir şehir. Antik yunan'da bir bölge. Eski yunanistan'da bulunan bir bölge.

Greece synonyms : kikladhes, kriti, stagirus, salonica, ithaca, korinthos, saronic gulf, olimbos, athinai, rodhos, north atlantic treaty organization, liakoura, balkan nation, thessaloniki, mount parnassus, lesvos, mount athos, balkan state, khios, nemea, peloponnesian peninsula, ithaki, actium, limnos, ellas, boeotia, thessalia, capital of greece, aigina, dhodhekanisos, gulf of aegina, greek capital, athos.

Greece ingilizce tanımı, definition of Greece

Greece kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : [Bakınız: Gree] a step.