Ground plot türkçesi Ground plot nedir

  • Kentsel toprak.
  • Yapı arazisi.
  • Kent ve kasabalarda, yapı yapmaya ayrılmış ve kent yönetiminin sunduğu kolaylık ve donanımlardan yararlanılabilecek yerey.
  • Arsa.

Ground plot ingilizcede ne demek, Ground plot nerede nasıl kullanılır?

Ground : Zemin. Dayandırmak. Hukuk, jeoloji alanlarında kullanılır. (gemi) karaya oturmak. Kırsal toprak. Yere indirmek. Yere sermek. İyileşmek. Kent içinde, dışında ya da kent sınırları yakınında tarım etkinliklerine ayrılmış ya da bölünerek ve altyapısı hazırlandıktan sonra kentsel yerbölümler durumuna getirilmeye elverişli geniş yerlere verilen ad. Topraklamak.

Plot : Hikayenin konusu. Başı ve sonu saptanmış, zincirleme bir gelişimi içine alan, olayların olasılık ve zorunluluk ölçüleri ile geliştiği tüm. Yerbölüm. Komplo. Komplo kurmak. İki değişken arasındaki bağıntıyı, bir eğri üstüne düşecek noktalarla göstermek. Grafiğini çizmek. Çizmek. Olay dizisi. Parsellemek.

Ground air communications : Yer hava haberleşmesi. Yer-hava iletişimi.

Ground air guided missile : Yerden havaya güdümlü füze.

Ground almond hulls : Badem meyvesinin dışını örten sert kabukların kurutulup öğütülmesiyle elde edilen bir yan ürün. Öğütülmüş badem kabukları.

Ground angle shot : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Alttan görüş. Alıcının, yatay ekseni üzerinde, merceği yukarıya dönük olarak yerleştirilmesi, böylece aşağıdan yukarıya doğru eğik bir görüşün ortaya çıkması durumu.

 

İngilizce Ground plot Türkçe anlamı, Ground plot eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ground plot ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Land : Karaya çıkmak. Bir üretim faktörü olarak üretimin gerçekleştirildiği, korunabilen ancak yenilenemeyen, doğal kaynakları sağlayan ortamlardan biri. Yere inmek. İniş yapmak. Karaya indirmek. Alan. Aynı türden toprak parçası. Kişisel arazi. Ülke.

Terrains : Yeryüzü parçası. Topoloji. Mıntıka. Yer ey. Yerey. Arazi. Yer. Bölge.

Holding : Bekleme. Karşı takımın bir oyuncusunun kımıldamasına engel olacak şekilde, bedenle yapılan abanma hareketi. Stok. Karar. Mal. Depolama. Kira ile tutulmuş arazi. Arazi parçası. Tahvil.

Plat : Parsel. Parsellemek. Kıvrım. Çap. Saç örgüsü. Plan. Örgü. Arazi parçası.

Parcel of land : Parsel arsa. Parsel.

Landler : Arazi. Kara. Elde etmek. Toprak. Yavaş oynanan avusturya halk dansı. Çakmak. İnmek. Kıyıya çıkmak. Karaya ayak basmak.

Terrain : Mıntıka. Yer ey. Yeryüzü parçası. Yer. Bölge. Topoloji. Arazi. Yerey.

Site : Oturtmak. Mevki. Yerleşim yeri. Tesis. Bir kentin kurulmuş olduğu yerin taşıdığı ve kentin gelişmesine olumlu ya da olumsuz etkisi olan yerbetim koşullarının tümü. bk. konum. Yerleştirmek. Orun. Mekan.

Building plot : Şantiye. İmar parseli. Üzerinde, yapı kuralları uyarınca yapı yapılmasına olur verilen ve yapı yapmağa elverişli toprak parçası. Yapı yerbölümü. Yapı arsası.

 

Plot : Entrika çevirmek. Çizgelemek. Çizmek. Hikayenin konusu. Plan üzerinde işaretlemek. Kroki üzerinde göstermek. Komplo. Kentin düzentasarına ve yasalara uygun olarak, üzerinde yanlız bir yapının yapılabileceği toprak parçası. bir kentin toprağının bölünebileceği en küçük birim. Parsellemek. Yerini belirlemek.

Ground plot synonyms : patch, lands, plats, building land, estate.