Hallucinational türkçesi Hallucinational nedir

  • Halüsinasyonlarla karakterize edilen.
  • Görü veya halüsinasyona ait veya ilgili.
  • Halüsinasyonel.
  • Halüsnayonal.

Hallucinational ingilizcede ne demek, Hallucinational nerede nasıl kullanılır?

Visual hallucination : Görme varsanısı. Görsel halusinasyon. Görsel sanrı.

Hallucination : Sanrı. Varsanı. Sanılgı. Sanrılama. Halisünasyon. Halusinasyon. Varsam. Algı bozukluğu ya da duyu yanılgılarına bağlı olarak gözlemsel karşılığı olmayan nesne ve durumların var sanılması. Halüsinasyon. Sanı.

Hallucinations : Varsanılar. Sanı. Varsanı. Sanrı. Halisünasyon.

Hallucinating : Halisünasyon görmek. Gördüğünü sanmak.

Hallucinative : Kuruntulu. Halüsinasyonlar görmeye eğilimli. Halüsinatif.

İngilizce Hallucinational Türkçe anlamı, Hallucinational eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Hallucinational ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Hallucinatory : Evham verici. Kuruntulu.

Trip : Yanılmak. Gezi. Tökezlemek. Çelmek. Sıçramak. Çelme takmak. Seyahat. Hata etmek. Hata yapmak. Yolculuk.

Delusion : Saplantı. Yanılgı. Kandırma. Hayal. Düş. Delilik. Oyun. İşkil. Aldanma. Yanlış inanç.

Object : Nesne. Razı olmamak. Madde. İnsanın dışında kalan, görülebilen, dokunulabilen, bir ağırlığı ve kütlesi olan her türlü özdeksel varlık. Cümle içinde yalın ya da yükleme, yönelme, çıkma, vasıta durumu gibi bir durum eki almış olarak kendisini fiille ilişkili duruma getiren ad: ateş yak-, su püskürt-, yokuş çık-, köşeyi dön-, bir olayı aktar-, yemeğe alıkoy-, işe dal-, yoldan çevir-, başarıyla çalış-, işe bel bağla-, olaydan ders al-, lafı ağzından kaçır- vb. || tümleçler yüklemin anlamını çeşitli yönlerden tamamlayan ögelerdir. bastıkları yeri (nesne) görmüyorlar, bataklıklara, su birikintilerine dala çıka, (zarf tümleci) konuşmadan (zarf tümleci) acele acele (zarf tümleci) yürüyorlardı (r. h. karay, memleket hikayeleri: yatık emine, s. 29). şükriye başını (nesne) onun omuzuna (dolaylı tümleç) yaslamıştı (t. buğra, yalnızlar, s. 115). görünürde (zarf tümleci), yani üretimde erkekten çok kadın var (k. tahir, esir şehrin insanları, s. 43). kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirkinleştirdiği bir dünyada (zarf tümleci) yalnızım (peyami safa, yalnızız, s. 446). basık tavanlı, tütmüş sobası, pis cigara dumanlarıyla dolu bir kahvede (zarf tümleci) insanlar toplanmışlardı (s. f. abasıyanık, bütün eserleri, s. 16) vb. ayrıca bk. nesne, dolaylı tümleç, edat tümleci, zarf tümleci. Cins adam. İtiraz etmek. Şey. Karşı çıkmak. Gık demek.

 

Visual hallucination : Görsel sanrı. Görsel halusinasyon. Görme varsanısı.

Acousma : Hastanın hayali sesler duymasına neden olan rahatsızlık (psikiyatri). Akusma.

Hallucinational synonyms : psychotic belief, auditory hallucination, pseudohallucination.

Hallucinational zıt anlamlı kelimeler, Hallucinational kelime anlamı

Conception : Algılanma biçimi. Anlayış. Olaylar, düşünceler ya da nesneler üzerinde geliştirilen anlayış, değer ve yargı. Başlangıç. Mefhum. Görüş. Düşünce. Fikir. Kavrama. Gebe kalma.