Heddle türkçesi Heddle nedir

Heddle ingilizcede ne demek, Heddle nerede nasıl kullanılır?

Heddles : Gücü takımları.

Bloodshedder : Kan döken. Katliamcı. Kan dökmüş olan. Eli kanlı. Kanlı katil. Eli kanlı katil. Katil.

Bloodshedding : Katliam. Kan dökme. Cinayet. Kıyım.

Cheddar : Bir tür kaşar peyniri. Çedar peyniri. İngiltere'de yapılan bir tür peynir. Çedar. Çedar bir çeşit peynir.

Cheddar cheese : Doğal bir renk maddesi olan anotto boyasıyla üretilen, genellikle silindir biçiminde, turuncu renkte, sert ingiliz peyniri. Çedar peyniri. Cheddar peyniri.

Shedder : Tüy döken kimse. Döken. Akıtan. Değiştiren kimse (deri, saç, kürk, vb.).

Shedders : Akıtan. Tüy döken kimse. Döken. Değiştiren kimse (deri, saç, kürk, vb.).

Shedding : Iskartaya çıkarma. Atıp kurtulma. Dökme. Kaldırma. Dökme (göz yaşı vb). Çıkarıp atma. Değiştirme. Atma. Ağızlık. Dökülme.

Hedge fund : Olası riskleri ve zararları minimize etmek için yapılan yatırım (ekonomi). Serbest yatırım fonu. Serbest fon. Yatırımcılara piyasa düşse de yükselse de para kazandıran risksiz fon tipi. Koruma fonu. Riskten korunma yerine daha fazla risk alıp, daha çok kar elde etmeyi amaçlayan yatırım fonları. krş. sakınma fonları. Koruma amaçlı fon. Olası riskleri ve zararları en aza indirmek için yapılan yatırım. Yüksek riskli fonlar.

 

Shedded : Sarhoş.

İngilizce Heddle Türkçe anlamı, Heddle eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Heddle ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Slur over : Geçiştirmek. Önem vermemek. Hecelerini ayırt etmemek. Ciddiye almamak. -i geçiştirmek. Üzerinde durmamak. Önemsememek. Üstünde durmadan geçivermek. Ağzında yuvarlamak.

Brutalise : İnsanlıktan çıkmaya veya zalim olmasına neden olmak. Zalimce davranmak. Kötü davranmak (ayrıca brutalize). İnsanlıktan çıkarmak. Gaddarlaştırmak. Zalim olmak. Vahşileştirmek. Merhametsizce davranmak. Gaddarca davranmak.

Cut : Topsuz giriş. İndirimli. Kendisinde top bulunmayan bir oyuncunun, pas alacak gibi bir aldatma ile karşı çembere doğru hızla koşması. Kesilmiş. Hadım etmek. Sulandırmak. Kes. Kırpmak. Çevirimin sona erdiğini, alıcının durdurulmasını bildirmek için yönetmenin, alıcı yönetmenine verdiği komut. Kesmek.

Sley : Tefe.

Mind : İstek. Zihin. Kafaya takmak. Aldırmak. Beyin. İlgilenmek. Anlak. Karşı koymak. Dikkatli olmak. Dikkat.

Step : Adım atmak. Girişim. Kademe. Tedbir. Seyyar merdiven. Ayak izi. Sekilemek. Tüze önlemi. Üvey. Üç adım atlamada, ilk sıçramayı yapan ayakla yere indikten sonra yapılan sekme özelliğindeki sıçrama.

Juggle : El çabukluğu ile marifet yapmak. Topları havaya atıp tutmak. Dengelemek. Hokkabazlık yapmak. Hile yapmak. Oynama yapmak. Yolsuzluk yapmak. Yer değiştirmek. Aldatmak. Oynamak.

Criminalize : Suçlu yaratmak. Suç işlemesine neden olmak. Yasa dışı olduğunu beyan etmek. Suçlu muamelesi yapmak. Mücrimleştirmek.

 

Snub : Hor görme. Küçük düşürmek. Küçümseme. Kalkık uçlu. Yönünü değiştirmek (gemi). Beğenmemek. Haddini bildirmek. Hor davranmak. Tersleme. Hakir görmek.

Manage : Terbiye etmek. Çevirmek. İşletmek. İcabına bakmak. Götürmek. Tiyatroyu yönetmek. bir tiyatro yapıtının sahnelenmesi işini yönetmek. Yetiştirmek. Becermek. Halletmek. Çekip çevirmek.

Heddle synonyms : do well by, rough house, skimp over, come to grips, ride roughshod, run roughshod, bemock, indulge, get to grips, mock, ill use, brutalize, spoil, process, baby, disregard, mismanage, administrate, nurse, work, handle with kid gloves, organize, featherbed, smooth over, skate over, upstage, deal, mishandle, ignore, wrong, abuse, care, direct.

Heddle zıt anlamlı kelimeler, Heddle kelime anlamı

Disorganise : Dağınık hale getirmek. (britanya ingilizcesi) düzensizleştirmek. Tertipsizleştirmek (disorganize olarak da yazılır). Düzenini bozmak. Karıştırmak. Karmakarışık etmek. Altüst etmek.

Disorganize : Altüst etmek. Düzenini bozmak. Karıştırmak. Karmakarışık etmek.

Right : Tam olarak. Tam. Sağda. Doğrudan doğruya. Derleyip toplamak. Telafi etmek. Doğru. Yolunda. Cidden. Doğrulmak.

Heddle ingilizce tanımı, definition of Heddle

Heddle kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One of the sets of parallel doubled threads which, with mounting, compose the harness employed to guide the warp threads to the lathe or batten in a loom. To draw (the warp thread) through the heddle-eyes, in weaving.