Heng nedir, Heng ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Ahenk: Dövüşürken hengine mi baktın ?.

Özellikle kızların eğlenip oynaması için.

Heng anlamı, kısaca tanımı

Heng etmek : Oyun yapmak. Düğünlerde eğlence düzenlemek, eğlenmek. Çalgı çalıp, türkü söylemek

Hengam : Zaman, vakit.

Hengame : Patırtı, gürültü, kavga. Angarya: Bu çocuk bana hengâme oluyor.

Hengebe : Çukur.

Hengel : Erkekliği iyi giderilmemiş boğa, tosun. Tatar böreği.

Hengelek : Olay: O hengeleği de duymuştum.

Hengem : İş: Başıma hengem açma defol. Söz kalabalığı: Ben daha beyle hengem görmedim, eyle bir hengem yaptılarki bişe annamadım. Kavga, gürültü.

Hengeme : Söz kalabalığı. Kavga, gürültü. [Bakınız: hengem]. Kalabalık: Başına bir sürü hengeme toplamış.

Hengemen : Kavgacı.

Henger : Diken kökü.

Hengerlemek : Yorgun düşmek.

Hengi : Hangi. Çelik. Şiddetli sancı.

Hengil : Kova, bakraç.

Hengillemek hüngüllemek : Boncuk ve benzerleri şeylerle süslemek: Ahmet kızını iyice hengillemiş hüngüllemiş.

Hengini : Şunu.

Hengini dağıtmak : Yok etmek, onmaz hale getirmek, bozmak: Allahakgı ele bir yumruh vurramki hengin dağılar.

Hengirde : Nerede?.

Hengistan : Yüksük.

Özellik : Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite.

Oynama : Oynamak işi.

Diğer dillerde Henderson hasselbalch eşitliği anlamı nedir?

İngilizce'de Henderson hasselbalch eşitliği ne demek ? : henderson-hasselbalch equation