İşar nedir, İşar ne demek

İşar; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

İşar ile ilgili Cümleler

  • Çok fazla selfie çekmek cinsel hayatın durgun olduğunun işaretidir.
  • Bu kötü bir işaret.
  • İz açıkça işaretlenmemişti.
  • İşareti görmedim.
  • İşaretim için beklemede kalın.
  • Bunun iyi bir işaret olduğunu düşünüyorum.
  • Sağır insanlar birbirleriyle genellikle işaret dili kullanarak konuşurlar.
  • Bu genellikle iyi bir işaret.
  • "Bu dilde @ işaretini nasıl telaffuz ediyorsunuz?" "Et"
  • İşaret ne diyor?
  • İşaret insanları park etmemesi için uyarıyordu.
  • "&" işareti, "ve" kelimesini simgeler.
  • İşaret et.
  • İşaret dilini biliyorum.

İşar tanımı, anlamı:

İşaret : Belirti, gösterge, alamet. Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im. El, yüz hareketleriyle gösterme.

İşaret dili : İşitme engellilerin kendi aralarında iletişim kurarken el ve yüz hareketlerini kullanarak oluşturdukları görsel dil.

İşaret etmek : Bir şeyi, bir durumu el, yüz hareketleriyle anlatmak, göstermek. dikkat çekmek.

İşaret fişeği : Bulunduğu yeri belli etmek için havaya atılan, renkli ışık saçan fişek.

İşaret parmağı : Elde, başparmaktan sonraki parmak, gösterme parmağı, şehadet parmağı, salavat parmağı.

İşaret sıfatı : Bir cismi gösterme yoluyla belirten sıfat, gösterme sıfatı: Bu kitap, şu adam, o çocuk gibi.

 

İşaret vermek : Bir araç kullanarak bir şeyi belli etmek.

İşaret zamiri : Gösterme zamiri.

İşaretçi : İşaret veren kimse veya nesne.

İşaretlemek : Belirtecek biçimde hareket etmek. Bir şeye işaret koymak, bir şeyi işaretle belirtmek.

İşaretlenme : İşaretlenmek işi.

İşaretlenmek : Bir şeye işaret konulmak.

İşaretleşme : İşaretleşmek işi.

İşaretleşmek : Birbirine işaret etmek. Uzak bir yerden, bilgi vermek için özel bir düzene göre türlü işaretler kullanmak.

İşaretli : İşareti olan, işaretle belirlenmiş olan.

İşaretsiz : İşareti olmayan.

İşaretsizlik : İşaretsiz olma durumu.

İşari oy : Parmak veya el kaldırarak verilen oy.

Bir işaretine bakmak : Bir işi yapmak için hazır beklemek.

Bölme işareti : Bölme işlemini gösteren " / veya : " işareti.

Çarpma işareti : Çarpma işlemini gösteren "x veya . " işareti.

Çıkarma işareti : Çıkarma işlemini gösteren "-" işareti.

Denden işareti : Denden.

Düzeltme işareti : Yazılışları aynı okunuşları ve anlamları farklı Doğu kökenli sözleri birbirinden ayırt etmek ve bunlardaki g, k ünsüzlerini ince okutmak için kullanılan işaret (^), şapka işareti, inceltme işareti, uzatma işareti, şapka: âdet, âlem, âşık; kâğıt, tezgâh vb.

İnceltme işareti : Düzeltme işareti.

Kesme işareti : Özel adlara, kısaltmalara ve sayılara getirilen ekleri, iki sözün birleşmesi sırasında ortaya çıkan ses düşmesini belirtmek için kullanılan noktalama işaretinin adı, kesme, kesme imi, apostrof ( ' ).

Kök işareti : Kök alma işlemini gösteren " " işareti. .

Noktalama işareti : Cümle veya yan cümledeki türlü ögeleri birbirinden ayırmaya yarayan, nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru işareti, ünlem işareti, parantez vb. işaretlerden her biri.

 

Şapka işareti : Düzeltme işareti.

Soru işareti : Soru cümlelerinin sonuna konulan noktalama işaretinin adı (?).

Tek tırnak işareti : Çift tırnak içinde verilen bir alıntıda yer alan bir başka sözü belirlemek için kullanılan noktalama işaretinin adı ('... ').

Ti işareti : Borazanla "ti" sesi çıkararak verilen işaret.

Tırnak işareti : Bir metnin içinde başkasından aktarılan yazı veya sözlerin başına ve sonuna konulan noktalama işaretinin adı ("..."), tırnak.

Toplama işareti : Toplama işlemini gösteren “+” işareti.

Trafik işaretleri : Trafiği düzenlemek amacıyla gerekli yerlere konulan özel işaretli levhaların tümü.

Ünlem işareti : Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma vb. duyguları anlatan, bir doğa sesini yansıtan kelime veya cümlelerin sonuna konulan noktalama işaretinin adı, ünlem (!).

Uzatma işareti : Düzeltme işareti.

Yol işareti : Yarış yolunda, yol gösteren oklar veya levhalar.

Yüzde işareti : Oranlamanın yüz sayısı ile yapıldığını gösteren işaret (%).

Bildirme : Bildirmek işi, beyan, tebliğ.

Yazı : Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü. Harfleri yazma biçimi. Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü. Alfabe. Yazgı. Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi. Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale. Düz yer, ova, kır.

İle : Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz. Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz. Bazı soyut adlara getirildiğinde "... olarak, ... bir biçimde" anlamında durum zarfları oluşturan bir söz.