Knife edge equllibrium türkçesi Knife edge equllibrium nedir

  • Bıçak sırtı denge.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Harrod-domar büyüme modelinde beklenen büyüme oranının arzu edilen büyüme oranına eşit olduğu, ancak en ufak bir sapma halinde dengenin yeniden oluşamadığı durum.

Knife edge equllibrium ingilizcede ne demek, Knife edge equllibrium nerede nasıl kullanılır?

Knife : Tığ. Yumuşak maddeleri kesmekte kullanılan aygıt. Kesmek. Arkadan vurmak. Çakı. Bıçaklamak. Bıçakla kesmek. Boya bıçağı. Bıçak.

Edge : Köşe. Ağız. Yan yan ilerlemek. Keskinleştirmek. Keskin kenar. Kıyı. Sokulmak. Uç. Kenarlarını belirginleştirmek. Kuşak izgesi gibi bir girişim ya da kırınım kuşağı çizgi dizgesinin sınır dalga boyu.

Knife edge : Bıçak ağzı. Bıçak sırtı (terazi). Bıçak gibi keskin kenarlı çelik veya diğer sert maddeler.

Knife edged : Bıçak ağzı gibi.

On a knife edge : Gergin. Diken üstünde.

Razors edge equllibrium : Harrod-domar büyüme modelinde beklenen büyüme oranının arzu edilen büyüme oranına eşit olduğu, ancak en ufak bir sapma halinde dengenin yeniden oluşamadığı durum. Bıçak sırtı denge.

On the knife edge : Bıçak sırtında.

İngilizce Knife edge equllibrium Türkçe anlamı, Knife edge equllibrium eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Knife edge equllibrium ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

Abnormal budget : Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe. Olağanüstü bütçe.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçe gideri. Olağanüstü bütçenin giderleri.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

A type mutual funds : Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. A tipi yatırım fonu.

Ability to pay approach : Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı. Güç yaklaşımı.

Ability to pay principle : Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi. Ödeme gücü ilkesi.

 

A group shares : Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü. A grubu hisse senedi.

Ability rent : Yetenek rantı. Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı.

Knife edge equllibrium synonyms : razors edge equllibrium, a change in demand, abolition of forced labour convention, a shift in individual demand, a change in supply, a change in individual demand, a pass through certificate, a shift in demand.