Knitting türkçesi Knitting nedir

Knitting ile ilgili cümleler

English: Have you finished knitting that sweater?
Turkish: O kazağı örmeyi bitirdin mı?

English: Jale is knitting a sweater for Moustapha.
Turkish: Jale Mustafa için bir kazak örüyor.

English: Jale is knitting Tom a sweater.
Turkish: Jale Tom'a bir kazak örüyor.

English: Mary pulled out her knitting needles.
Turkish: Maria örgü şişlerini çıkardı.

English: Jale pulled out her knitting needles and began to knit.
Turkish: Jale örme şişlerini çıkardı ve örmeye başladı.

Knitting ingilizcede ne demek, Knitting nerede nasıl kullanılır?

Knitting loom : Örgü tezgahı.

Knitting machine : Trikotaj. Trikotaj makinası. Örgü makinesi. Örme makinası. Trikotaj makinesi. Örme makinesi.

Knitting needle : Şiş tığ. Örgü iğnesi. Örgü şişi. Şiş. Tığ.

Knitting nets : Ağ örgü. Üç veya daha fazla ipliğin birbirinden geçerek ve köşeli bir yapı alarak birleştirilmesi.

Knitting the eyebrow : Kaş çatma.

Bridged knitting : İki veya daha fazla sayıdaki kemiğin kırık iyileşmesi sırasında birbirine kaynaşması veya kemikler arası bağlayıcı ligament, kıkırdaklar gibi yapıların kemikleşmesi ile iki kemiğin birbirlerine bağlanması. Köprülü kaynama.

Hand knitting machine : El örgü makinesi.

 

Hand knitting : Örmek. Elde örmek.

Jacquard circular knitting machine : Jakar yuvarlak örgü makinesi.

Knitting wool : Örgü yünü.

İngilizce Knitting Türkçe anlamı, Knitting eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Knitting ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Plat : Parsellemek. Plan. Arazi parçası. Çap. Saç örgüsü. Kıvrım. Parsel. Arsa.

Hand knitted : El örgüsü. El ile örülmüş.

Lattice : Örü. Kafesle çevirmek. Kafes. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Bir buzsul içinde özdeciklerin, öğeciklerin, üşerlerin titreşime başladıkları ortalama yerlemlerinin oluşturduğu düzenli ağ. çoktürel tepkileşmlikte bölünebilir ve bölünemez özdeklerin düzenli dizilmesiyle oluşan örnekçe. Öğecik ya da özdeciklerin düzenli dizilişinden oluşan iki ya da üç boyutlu geometrik yapı. Bir örütü oluşturan atom, yükün ya da moleküllerin üç boyutlu ve dönemli olarak dizilişi. Izgara. Çapraz.

Needlework : Dikiş nakış işi. Dikiş. İğne işi. İşleme.

Plait : (saç) örmek. Kıvrım. Saçını örgü yapmak. Pli yapmak. Saçını örmek. Plise. Kırma. Pli. Örmek.

Handicraft : Özdeksel gereksinme ve zorunlukları karşılamak için el ve araçla yapılan iş. el uzluğu isteyen işler. El sanatı. El hüneri. El emeği gerektiren ve büyük ölçüde öğrenimle birlikte beceri ve deneyime dayanarak gerçekleştirilen küçük ölçekli üretim. Zanaat. Eğitim, iktisat alanlarında kullanılır. El sanatları. Okullarda öğrencileri el işlerine alıştırmak amacıyla kağıt, mukavva, tahta, tel gibi gereçler ve basit el araçlarıyle yaptırılan yaratıcı işlere verilen genel ad. amacı, el işleri yoluyla çocukların gelişmesine katkıda bulunmak olan ve daha çok ilk ve ortaokul çağında okutulan dersin adı. Elişi. Küçük zanaat.

 

Knitwork : Örgü işleri.

Knit : Çatmak. Çatmak (kaşları). Düğümle birleştirmek. Birleşmek. Örmek. Dokumak. Sıkı ve sağlam bir şekilde bağlanmak. Kaynaşmak. Düğümle bağlamak.

Plats : Kıvrım. Plan. Çap. Parsel. Saç örgüsü. Arsa. Arazi parçası. Parsellemek.

Braiding : Örme. Örgü biçimli süs. Örgü biçiminde motif. Saç örgüsü.

Knitting synonyms : braid, plaits, knits, needlecraft, braidings, knitted, knittings, grid.

Knitting ingilizce tanımı, definition of Knitting

Knitting kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The network formed by knitting. The work of a knitter.