Plat türkçesi Plat nedir

Plat ile ilgili cümleler

English: Ali ate everything that was on his plate.
Turkish: Ali tabağında olan her şeyi yedi.

English: Ali ate everything on his plate.
Turkish: Ali tabağındaki her şeyi yedi.

English: After Ali had eaten everything on his plate, he asked Mary if he could eat her salad.
Turkish: Ali tabağındaki her şeyi yedikten sonra, Mary'ye onun salatasını yiyebilip yiyemeyeceğini sordu.

English: Ali arrived at the train station just as his train was pulling away from the platform.
Turkish: Ali treni tam perondan ayrılıyorken istasyona geldi.

English: Ali ate many of his meals off of paper plates.
Turkish: Ali yemeklerinin çoğunu kağıt tabaklarda yedi.

Plat ingilizcede ne demek, Plat nerede nasıl kullanılır?

Plate : Plaka. Sac. Klişe yapmak. Altın kaplamak. Tabak. Kaplamak. Gümüş kaplamak. Levha kaplamak. Levha yapmak. Levha.

Plate application : Kırığın operatif tedavisi için metalden hazırlanmış, vidayla tutturulan plakaların kırık kemik parçalarına uygulanması. Plak uygulaması.

Plate current : Eksicik borularında birkaç binde ampere'e ulaşan üst-üşek çevrimi akımı. Üst-üşek akımı. Plaka akımı. Anot alamı. Anot akımı.

 

Plate dissipation : Üst-üşek yitirimi. Bir eksicik borusunun üst-üşeğinde oluşan güç yitiği. Anot yitimi. Anot kaybı.

Plate efficiency : Bir eksicik ışını borusunun üst-üşek çevrimindeki dalgalı gücün, düz akım güç girdisine oranı. Üst-üşek verimi. Anot verimi.

Plate rack : Tabak rafı. Tabaklık.

Plate glass : Çekme cam. Kalın cam. Cam levha. Kristal cam. Ayna camı. Düz cam. Aynalı cam. Vitrin camı. İki yüzü taşlanmış dökme düz cam. Dökme cam.

Plate holder : Plak yatağı. Fotoğraflı ırakgörürlerde resim plaklarının yerleştirildiği kapaklı yassı kutu.

Plateau : Düzlek. Düzlük. Kaba ayar tertibatı. Plato. Süslü tepsi. Düzlül. Yüksekte yer alan büyükçe ve düz toprak parçası. Karıştırma. Yayla. (yükseliş sonrası) durağan bir noktaya gelmek.

Plate voltage : Plaka voltajı. Üst-üşek gerilimi. Bir eksiciksel borunun üst-üşeği ile alt-üşeği arasındaki enkil çıkaranı ya da gerilim düşüşü. Anot gerilimi.

İngilizce Plat Türkçe anlamı, Plat eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Plat ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Map : Gözlem ya da verileri alansal ve yersel dağılımıyla gösteren çizim. Haritasını yapmak. Eşlemek. Map. Surat. Planlamak. Haritalamak. Yeryüzünün ya da bir parçasının, belli bir ölçeğe göre küçültülüp kuşbakışı görünüşüyle bir düzlem üzerine geçirilmesi. Harita çizmek. Markov varış süreci.

Lattice : Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Bir buzsul içinde özdeciklerin, öğeciklerin, üşerlerin titreşime başladıkları ortalama yerlemlerinin oluşturduğu düzenli ağ. çoktürel tepkileşmlikte bölünebilir ve bölünemez özdeklerin düzenli dizilmesiyle oluşan örnekçe. Pencere kafesi. Öğecik ya da özdeciklerin düzenli dizilişinden oluşan iki ya da üç boyutlu geometrik yapı. Bir örütü oluşturan atom, yükün ya da moleküllerin üç boyutlu ve dönemli olarak dizilişi. Kafes. Izgara. Çapraz. Kafes ile kaplamak.

 

Portion : Miktar. Miras hissesi. Çeyiz. Cüz. Ayırmak. Parça. Bölüm. Bölmek. Çeyiz vermek.

Lotting : Taksim etmek. Pay. Yazgı. Grup. Talih. Bölüştürmek. Çok miktar. Çekim yeri. Hisse.

Flexion : Çevrilme. Çekim (dilbilgisi terimi). Eğilme. Esneme. Bükülme. Burkulma. Dirsek. Büküm. Bükülüm.

Knits : Sıkı ve sağlam bir şekilde bağlanmak. Birleşmek. Düğümle birleştirmek. Çatmak (kaşları). Örmek. Örgü örmek. Dokumak. Düğümle bağlamak. Çatmak.

The lot : Bölüştürmek. Yazgı. Talih. Çekim yeri. Hepsi. Hisse. Pay. Grup. Çok miktar.

Ground plan : Temel josparı. Zemin katı planı. Zemin katı josparı. Düzlük tasarı. Genel dekor planı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Ölçekli olarak (1/50 ya da 1/100) hazırlanan ve oyunun geçtiği yerleri saptayan dekoru ve bu dekorun ayrıntılarını gösteren kuşbakışı plan. Zemin planı. Bezem kurulması, alıcı ve sestoplar devinimleri, kişilerin devinimleri, giriş ve çıkışlar gibi çeşitli çevirim çalışmalarının ayrıntılarını önceden saptamak amacıyla hazırlanan tasar.

Hand knitted : El ile örülmüş. El örgüsü.

Braid : Kordon. Saçını örgü yapmak. Tutturmak. Bağlamak. Bant. Saçını örmek. Örülmüş şey. Şerit.

Plat synonyms : worth, worthed, terrain, casting, landler, diam, flexions, lotted, curlings, pigtail, folding, calibers, knitwork, patch, grid, parcel out, braiding, plots, parcelled, dimension, knitting, convolution, cadaster, diagramed, flection, parcel of land, fold, holding, caliber, lands, tress, building plot, designment.

Plat ingilizce tanımı, definition of Plat

Plat kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A plait. To form by interlaying interweaving. Plain. Usually, a portion of flat, even ground. To lay out in plats or plots, as ground. The flat or broad side of a sword. To braid. Work done by platting or braiding. Flat. To plait. A small piece or plot of ground laid out with some design, or for a special use. Downright. Plainly. Level. Flatly.