Kore nedir, Kore ne demek

Kore; bir tıp terimidir. kökeni yunanca dilinden gelmektedir.

Kore hakkında bilgiler

Güney Kore, resmî adıyla Kore Cumhuriyeti (Korece: 대한민국 Daehan Minguk; Hanja: 大韓民國; kısaca: 한국, 韓國 Hanguk) bazen sırf Kore,Doğu Asya'da Kore Yarımadası'nın güneyinde kalan bir devlet. Güney Kore'nin komşu devletleri; batısında Çin Halk Cumhuriyeti, doğusunda Japonya ve kuzeyinde Kuzey Kore'dir. Ülke'nin başkenti Seul'dur. Güney Kore ılıman iklim kuşağında kalıyor ve ülke arazisi dağlık topraklardan oluşuyor. Güney Kore sınırları 99,392 km²'lik bir alanı kaplar ve ortalama 50 milyon gibi bir nüfusa sahiptir.

Arkeolojik buluntular Kore Yarımadasının Alt Paleolitik çağında insanlar tarafından ikamet edildiğini gösteriyor. Kore tarihi MÖ 2333 yıllında Gojoseon'un efsanevi Dan-gun tarafından kurulmasıyla başlıyor. Silla altında MÖ 668'de Kore'deki Üç Krallığı'nın birleşmesinden sonra Kore bir devlet olarak Goryeo hanedanında ve Joseon hanedanında var olmaya devam etti, ta ki 1910'a kadar Kore İmparatorluğu Japonya tarafından ilhak edilene kadar. Kore II. Dünya Savaşının ardından Sovyet ve ABD'nin askeri güçlerinden kurtuluşu ve işgalinden sonra, Kuzey Kore ve Güney Kore'ye bölündü. Güney Kore ikinci bir demokrasi olarak 1948 yılında kuruldu.

 

25 Haziran 1950'de Güney Kore, Kuzey Kore'nin askeri güçleri tarafından işgale uğradı, iki Kore arasında çıkan savaş zor bir ateşkes sonrasında durdu ve iki ülke arasındaki sınır bugünlerde en çok güçlendirilmiş müstahkem mevki. Savaş'dan sonra, Güney Kore ekonomisi önemli ölçüde büyüdü ve gelişmiş bir ekonomiye ve tam demokrasiye sahip oldu. Ayrıca ülke Doğu Asya'da bölgesel güç konumundadır.

Güney Kore başkanlık sistemine göre yönetilen ve onaltı idari bölüm içeren bir cumhuriyet, ayrıca ülkedeki yaşam standartları çok yüksektir ve Güney Kore gelişmiş ülke statüsüne sahiptir. Ülke Asya'nın en büyük dördüncü ekonomisine ve dünya'nın en büyük 15'inci (GSYİH) veya 12'inci (SAGP) ekonomisine sahip. Ülke'nin ekonomisi ihracata dayalı, özellikle elektronik endüstrisi, otomotiv endüstrisi, gemi yapımı, makina endüstrisi,petrokimya ve robotik gibi sektörlerde üretim güçlüdür. Güney Kore Birleşmiş Milletler, Dünya Ticaret Örgütü, OECD ve G20 gibi örgütlere üyedir. Ayrıca APEC ve Doğu Asya Zirvesi'nin kurucu üyelerinden biridir.

Kore ile ilgili Cümleler

  • İyi bir Kore restoranı biliyor musun?
  • Bu TV, Kore'de yapıldı.
  • Kore şimdi girişken.
  • Kore mutfağını seviyorum.
  • Kore yemeği yenilecek güzel bir mekan tavsiye edebilir misin?
  • Kore yarım adasına hiç gittin mi?
  • Seni Kore'ye ne getirdi?
  • Büyükbabam Kore'de öldü.
  • Ben Kore yemeğini severim.
  • Kore yemeği genellikle baharatlıdır.
  • Kore yemeği yemeyi severim.
  • Kore 'nin yemekleri genellikle çok baharatlı olur
  • Güzel Kore yemekleri olan bir restoran önerebilir misin?
  • Güzel Kore yemekleri yapan bir restoran önerebilir misiniz?
 

Kore anlamı, tanımı:

Korece : Kore dili. Bu dille yazılmış olan.

Korelasyon : Bağıntı.

Koreli : Kore halkından veya bu halkın soyundan olan kimse.

Koreograf : Koreografi eserleri yazarı. Baleyi oluşturan adım ve figürleri düzenleyen sanatçı. Defile, müzikli gösteri vb. gösterilerdeki programın genel hatlarını düzenleyen kimse.

Koreografi : Defile, müzikli gösteri vb. gösterilerdeki programın genel hatları. Bir baleyi oluşturan adım, figür ve anlatımların bütünü. Dans adımlarının kâğıda geçirilmesi.

Başlıca : En önemli, başta gelen.

Belirti : Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan işaret, araz, semptom. Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane.

Değişken : Değişik sayı değerleri alabilen nicelik. Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici, mütehavvil. Geometride, bir koninin odağından çıkan dikeyin konikle kesiştiği noktaya kadar olan parçanın uzunluğu, parametre. Bir istatistik bütünün belli başlı niteliklerini daha basit ve kısa olarak gösterme olanağı veren ölçülebilir büyüklük, parametre. Cebirde bir denklemin katsayılarına giren değişken nicelik, parametre.

İrade : İstenç. İstek, dilek. Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç. Buyruk.

Hareket : Yola çıkma. Deprem. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Davranış, tutum. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi. Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi. Devinim.

Gösteren : Gösterilenle birleşerek göstergeyi oluşturan ses veya sesler bütünü.

Hastalık : Ruh sağlığının bozulması durumu. Aşırı düşkünlük, tutku. Bitkilerin yapılarında görülen bozukluk. Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı.

Cumhuriyet : Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi. Cumhuriyet altını.

Kore tavuk vebası : hastalığı.

Koreg : Koronun eğitim ve donatım giderlerini üzerine alan, kimi kez, koroyu sanat yönünden yöneten varlıklı Yunan vatandaşı. Yarışmalarda her yazarı bir Koreg desteklerdi. Yazar birinci olursa, Koreg'in adı da didaskalia'ya geçerdi.

Koregos : Antik Yunan tiyatrosunda bugünkü yönetmen anlamında kullanılırdı; bu kişi oyunun sahne üzerindeki güzelduyusal düzeninden sorumluydu. Aynı zamanda koronun eğitimini ve donatım giderlerini yüklenirdi. Yarışmalarda her yazarı bir koreg desteklerdi. Koreg'in desteklediği yazar birinci olursa onun da adı didaskalya'ya geçerdi.

Koreğiş : Ateş küreği.

Korek : Mısırın biçildikten sonra tarlada alan sapı

Koreke : Yumuşak, dayanıksız, kil gibi çabuk ufalanan taş, kireçtaşı.

Koreki : Dal kesmeye yarayan kısa saplı balta. Yumuşak, dayanıksız, kil gibi çabuk ufalanan taş, kireçtaşı.

Korekilidi : Yazma kenarına boncukla işlenen bir oya. (Yassıören *Senirkent -Isparta)

Korekmek : Körelmek, kullanılmamak, ıssızlaşmak

Korel : Hindi. 3. Bir erkek ismi olarak anlamı; Ateşli, canlı, hareketli kimse.

Diğer dillerde Kore anlamı nedir?

İngilizce'de Kore ne demek? : n. Korea

adj. Korean

Fransızca'da Kore : la Corée

Almanca'da Kore : n. Koreaner

adj. koreanisch

npr. Korea

Rusça'da Kore : adj. корейский

npr. Корея (F)

n. хорея (F)