Lapper türkçesi Lapper nedir

  • Sıvıyı şapırdatarak içen.
  • Şapırdatan kimse.
  • Sıvı bir şeyi şapır şupur içen kimse.
  • Şapırdatan (içerken).

Lapper ingilizcede ne demek, Lapper nerede nasıl kullanılır?

Lappering : Şapırdatan (içerken). Sıvıyı şapırdatarak içen.

Lappers : Şapırdatan (içerken). Sıvıyı şapırdatarak içen. Sıvı bir şeyi şapır şupur içen kimse. Şapırdatan kimse.

Backslapper : Aşırı samimi kimse. Pohpohçu.

Backslappers : Aşırı samimi kimse. Pohpohçu.

Bell clapper : Çan tokmağı.

Clapperclaw : Tırnaklarla tırmalamak. Pis bir dil kullanmak. Argo bir dil kullanmak. Küfretmek. Sövmek.

Clapper loader : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Şakşakçı-takıcı. Şakşakçılık ve takıcılık işlerini birlikte gören kimse.

Slapper : Yosma. Tokatlayan kimse veya şey. Önüne gelenle yatan kadın. Tokat atan kimse. (ingiliz argosu) orospu. Küçük orospu. Sürtük.

Clapperboard : Bir filmin başlangıcında hafifçe birbirine vurarak kenetlenen ve sonra ses ve görüntüyü senkronize etmekte kullanılan iki levha parçadan yapılan fotoğrafik cihaz. Film çekim tahtası.

Clapper : Alkışçı. Klaket. Çan tokmağı. Oyunun alkışlanacak yerlerinde çekimser seyirciye önayak olup onun da alkışlanmasını sağlamak ereğiyle tutulmuş alkışçı. Kaynana zırıltısı (argo terim). Eski tiyatrolarda alkışlamak için parayla tutulan kişi. (bk. şakşakçı). Dil. Şakşakçı. Çan dili. Alkışlayıcı kimse.

 

İngilizce Lapper Türkçe anlamı, Lapper eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lapper ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Recrudesce : Kötüye gitmek. Tekrarlamak (hastalık vb.). Açılmak (yara). Patlak vermek. Yeniden kötüleşmek. Nüksetmek. Yeniden olmak. Üstelemek.

Jump : Zonklamak. Fırlamak. Hiçbir yere değmeden, gövdenin hızıyla atılan takla. Yerinden sıçramak. Sevişmek. Birdenbire yükselmek. Sıçramak. Ürkmek. Üzerinden atlamak. Zıplamak.

Hap : Rastgelmek. Şans. Tesadüf etmek. Meydana gelmek. Baht. Rastlamak. Rastlantı. Olmak. Tesadüf.

Stand out : Atılmak. Karşı koymak. Göze çarpmak. Kendini göstermek. İleriye fırlamak. Çıkıntı yapmak. Sürüden ayrılmak. Direnmek. Dikkat çekmek. Ayrılaşmak.

Turn out : Dışına dönmek. Yataktan kalkmak. Yapmak. Sıraya dizmek. Otlamaya çıkarmak. Yataktan kaldırmak. Kovmak. Olup çıkmak. Meydana getirmek. Üretmek.

Backfire : İstenilenin aksi olmak. Geri tepmek. Aleyhine dönmek. Ters gitmek. Erken ateşlenmek (iç yakımlı motorlarda). Erken ateşlemek. Geri tepmek (motorun ateşi). Olumsuz sonuç vermek. İstenmeyen sonuçlar vermek. Geri tepme.

Come about : Meydana gelmek. Olay (bir yerde) geçmek. Doğmak. Volta etmek. Olmak. Çıkmak. (gemi) dönmek veya yön değiştirmek.

Glint : Kıvılcım saçmak. Parlamak. Fırlamak. Pırıldamak. Ani parlayan ışık. Parıltı. Işıltı. Işıldamak. Parıldamak. Pırıltı.

Pass : Aşmak. Söylemek. Uç boylarında bulunan küçük kale. dağ geçitlerinde kurulan karakol ya da karakol binası. iki dağ arasındaki geçit yeri, boğaz. Dönüşmek. Spor pas vermek. Aktarma. Dinmek. Açmak (kilit). Bir oyuncunun, ayakla ya da başla topu kendi takım arkadaşlarından birine göndermesi. Uzatmak.

 

Lapper synonyms : leap out, come, roll around, contemporise, jump out, lappering, befall, go, operate, rise, come up, go on, rear, proceed, concur, sound, supervene, result, intervene, loom, arise, feel, synchronise, pass off, beam, come across, make, stick out, be, come around, contemporize, lift, fall out.

Lapper zıt anlamlı kelimeler, Lapper kelime anlamı

Dematerialize : Kaydileştirmek. Maddesel olmaktan çıkarmak. Şeklini kaybetmek. Manevileşmek. Maddesel olmaktan çıkmak.

Dematerialise : Kaydileştirmek. Manevileşmek. Maddesel olmaktan çıkmak. Maddesel olmaktan çıkarmak. Görünürdeki maddeyi kaybetmek. (britanya ingilizcesi) manevileşmek veya manevileştirmek. Şeklini kaybetmek. Şeklini kaybetmek (dematerialize olarak da yazılır).

Disappear : Kaybolmak. Ortadan kalkmak. Aniden kaybolmak. Gözden kaybolmak. Yitmek. Unutulup gitmek. Uçmak. Ortadan kaybolmak. Görünmez olmak.

Lapper ingilizce tanımı, definition of Lapper

Lapper kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who takes up food or liquid with his tongue.