Lappers türkçesi Lappers nedir

  • Sıvı bir şeyi şapır şupur içen kimse.
  • Sıvıyı şapırdatarak içen.
  • Şapırdatan kimse.
  • Şapırdatan (içerken).

Lappers ingilizcede ne demek, Lappers nerede nasıl kullanılır?

Backslappers : Aşırı samimi kimse. Pohpohçu.

Clappers : Kaynana zırıltısı (argo terim). Dil. Şakşakçı. Çan dili. Şakşak. Alkışlayıcı kimse.

Flappers : Kanat. Geniş yüzgeç. Dağılma plakası. Menteşeli kanatçık. Çarpma plakası. Kabuklu hayvanların kuyruğu. Sineklik. El. Pencere kanadı. Dağınık saçlı genç kız.

Slappers : Tokat atan kimse. Tokatlayan kimse veya şey. (ingiliz argosu) orospu. Küçük orospu. Önüne gelenle yatan kadın. Yosma. Sürtük.

Lapper : Şapırdatan (içerken). Şapırdatan kimse. Sıvı bir şeyi şapır şupur içen kimse. Sıvıyı şapırdatarak içen.

Clapper loader : Şakşakçı-takıcı. Şakşakçılık ve takıcılık işlerini birlikte gören kimse. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Lappering : Sıvıyı şapırdatarak içen. Şapırdatan (içerken).

Clapper board : Çekim tahtası (film).

Bell clapper : Çan tokmağı.

Clapper boy : Çekim tahtasını her çekimin başında alıcının önünde tutarak şakşağı kullanan kimse. Şakşakçı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

İngilizce Lappers Türkçe anlamı, Lappers eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Lappers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Written material : Yazım eseri. Yazarın yazılı çalışması. Yazılı materyal. Yazılı malzeme. Bir yazarın çalışması. Yazılı herhangi bir şey.

Brevet : Bröve. Terfi belgesi. Terfi belgesi (subay). Fahri terfi vesikası. İhtira beratı.

Credential : Delil. Ehliyet. Tanıtım. İtimatname. Ruhsat. Yeni göreve başlamadan önce devlet tarafından bir büyükelçiye verilen takdim mektubu. Yeterlilik belgesi. Bir kişin hüviyetini bildiren belge. Bir kişinin yeteneklerini ve niteliklerini tasdik eden belge (örneğin, referanslar, tavsiye mektupları).

Resignation : Tevekkül. Teslimiyet. Bir iyeliğin karşılığında para alınması yoluyla başkasına bırakılması. Çekilme. Tevdi. Kabullenme. İstifa. Bırakma. İstifa mektubu. Rıza.

Spruce : Düzgün (giyim). Temiz. Düzenlemek. Titiz giyimli. Müşkülpesent. Ladin ağacı. Giyiminde titiz. Alaçam. Şık. Temiz giyimli.

Form : Biçim almak. Yazılı biçim. Parmak ekzostozları. Kurmak. Şekil. Toplumsal olguların kurucu öğeleri arasındaki iç bağlantı, örgütleniş yöntemi ve etkileşme düzeni. Bilgi belgesi. Bilgisayar, hukuk, fizik, ekonomi, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Şekil vermek. Şekil almak.

Charter : Beyanname. İmtiyaz vermek. Tanımak (ayrıcalık). (ayrıcalık) tanımak. Ferman. Tutmak. Taşıt kiralamak. Kiralamak (uçak veya gemi vb'ni). Uçak kiralamak. Patent vermek.

Enclosure : Kapsam. Kuşatma. Çevreleme. Kutu. Hayvanları hapseden çitli alan. Çit. Eklenmiş belge. Duvar. Enkloser. Mania.

Legal document : Resmi evrak. Yasal belge.

 

Study : Ele alınan bir konu ya da olayın özelliklerini ve ayrıntılarını inceden inceye anlamaya çalışmak, ilgili yasa ve kuralları ortaya çıkarmak ve birtakım sonuçlar elde etmek için yapılan yöntemli çalışma. bu türden çalışmalar sonunda ortaya çıkan yapıt. Etüt etmek. İnceleme. Gayret etmek. Belli gözlemleme, çözümleme araç ve işlemlerine başvurarak olayları bilimsel olarak gözden geçirme. Çalışmanın yapısı, yapılan ölçümlerin seçimi ve onların sıklıkları dahil verilerin toplanması olarak özetlenebilen bir çalışma tasarımının istatistiksel yönü. Çalışma. Çabalamak. Araştırmak. İrdelemek.

Lappers synonyms : political platform, written document, right of first publication, legal instrument, political program, piece of writing, patent of invention, clause, confession, dashing, resolve, patent, certification, source, natty, writing, document, rakish, credentials, written report, papyrus, platform, program, preamble, official document, inclosure, commercial document, lappering, ballot, capitulation, commercial instrument, specification, snappy.

Lappers zıt anlamlı kelimeler, Lappers kelime anlamı

Unfashionable : Modaya uygun olmayan. Modaya uymayan. Moda olmayan. Modası geçmiş. Rağbette olmayan. Demode.