Laureates türkçesi Laureates nedir

  • Saray şairi.
  • Ödül kazanan kimse.

Laureates ingilizcede ne demek, Laureates nerede nasıl kullanılır?

Laureateship : Belirli bir alanda ün ve saygınlık. Şairlerin onurlandırılması. Onur payesi. Belirli bir alanda sahip olunan itibar. Şairlere verilen şeref payesi.

Laureateships : Şairlerin onurlandırılması. Belirli bir alanda sahip olunan itibar.

Baccalaureates : Bakalorya. Fakülte diploması.

Nobel laureate : Nobel ödüllü. Bir nobel ödülü sahibi (nobel ödülleri çeşitli profesyonel mesleklerde üstün başarılara imza atanlara verilir). Nobel ödülü kazanmış.

Nobel prize laureate : Nobel ödülü ile ödüllendirilen veya nobel ödülü verilen kimse. Nobel ödülü sahibi.

Laureated : Defne ile süslenmiş. Defne yapraklarıyla bezenmiş.

Baccalaureate sermon : Mezuniyet töreni ayini.

Laureating : Belirli bir alanda sahip olunan itibar. Şairlerin onurlandırılması.

Laureate : Saray şairi. Mümtaz. Ödül kazanan kimse. Defne yaprakları ile süslü. Ödül kazanmış.

Baccalaureate : Bakalorya. Fakülte diploması.

İngilizce Laureates Türkçe anlamı, Laureates eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Laureates ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Prizewinners : Ödül sahibi. İkramiye sahibi.

 

Honoree : Şereflenen. Onur sahibi. Onurlanan. Kendisiyle onur duyulan. Kendisine onur gösterisinde bulunulan.

Nobel laureate : Bir nobel ödülü sahibi (nobel ödülleri çeşitli profesyonel mesleklerde üstün başarılara imza atanlara verilir). Nobel ödüllü. Nobel ödülü kazanmış.

Laureate : Defne yaprakları ile süslü. Mümtaz. Ödül kazanmış.

Honorable : İtibarlı. Şerefli. Saygıdeğer. Yüce. Onurlu. Sayın. Namuslu. Muhterem. Saygın.

Poet laureate : Kraliyet şairi.

Honourable : Onurlu. İtibarlı. Sayın. Muhterem. Yüce. Saygıdeğer. Saygın. Şerefli. Namuslu.

Prizewinner : Ödül sahibi. İkramiye sahibi.

Nobelist : Nobel ödülü almış olan kimse. Nobel ödüllü.

Laureates zıt anlamlı kelimeler, Laureates kelime anlamı

Dishonorable : Şerifsiz. Güvenilmez. Haysiyetsiz. Dürüst olmayan. Rezil. Yüz kızartıcı. Şerefsiz. Ciğeri beş para etmez. Namussuz. Onursuz.

Achromatic : Renk değişikliği yapmayan, ışığı renklerine ayırmadan kıran, akromatik, akromatoz. Renközü olmayan. (siyah, beyaz ve gri, renksemezdir). renkserin karşıtı. Renksiz. Biyoloji, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Renksiz; renk meydana getiren en küçük uyartıya duyarsız. Akromatik. Renksemez. Perdesi değişmeyen.