Liquefactive türkçesi Liquefactive nedir

  • Likefaktif.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Sulanmayla ilgili olan. sulanma gösteren, sulanmayla belirgin. sulanmaya neden olan, sulandırıcı.
  • Sıvılaşan.
  • Sulanma gösteren etkisi olan.
  • Erimeye neden olan.
  • Sıvılaştıran.
  • Sıvılaştırıcı.

Liquefactive ingilizcede ne demek, Liquefactive nerede nasıl kullanılır?

Liquefaction : Likefaksiyon. Sıvılaşma. Sıvı haline gelme. Sıvılaştırma. Katı bir maddeye ısıtarak eritme, gazı soğutarak veya basınç altında sıvı hale getirme. Gazı, sıvı oluncaya dek yoğunlaştırma işlemi. Fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Akışkanlaştırma. Sıvı haline getirme. Sulanma, sıvılaşma. sert bir maddenin sıvı hale dönüşmesi veya erimesi.

Liquefaction necrosis : Erime nekrozu. Tam yıkımlanmayla sonuçlanan hızlı enzimatik hücre ölümü, likefaksiyon nekrozu, kollikuasyon nekrozu. en tipik olarak beyin ve omurilikte, bu dokuların lipitlerden zengin, pıhtılaşabilir proteinlerden fakir olmaları nedeniyle biçimlenir. Likefaksiyon nekrozu.

Liquefactions : Akışkanlaştırma. Sıvı haline getirme. Sıvılaştırma. Sıvılaşma. Sıvılaştırmak. Sıvı haline gelme.

Liquefacient : Likuefasiyan. Sıvılaşabilir.

İngilizce Liquefactive Türkçe anlamı, Liquefactive eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Liquefactive ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Abaxial : Eksen dışı. Eksenden uzak, eksen dışı. Abaksiyal. Eksendışı. Aks kemiği dışında. Eksenden uzak. Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi).

Liquidator : Katil. Tahsildar. Tasfiye görevlisi. Tasfiye memuru. Cani. Likidatör.

Liquidiser : Karıştırıcı. Sıvılaştırışı. Sıvı haline getiren kimse. Mikser. Sıvılaştıran kimse. Uyaran kimse (liquidizer sözcüğünün alternatif yazım şekli). Sulandırıcı.

Abdominal ovariectomy : Laparotomi yoluyla gerçekleştirilen kısırlaştırma. Abdominal ovaryektomi.

A clay : Beyaz kil. Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin.

Abamectin : Abamektin. Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç.

Liquescent : Sıvılaşabilir. Sıvılaşmış. Sıvılaşır. Eriyebilir. Sıvılaşmaya uygun. Sıvı olabilir.

A c syndrom : Arnold-chiari yapılış bozukluğu. A-c sendromu.

Abdominal palpation : Avuç içi, parmak veya yumrukla çok hafif basınç uygulayarak karın bölgesindeki değişikliklerin niteliğini anlamak için yapılan muayene, abdominal palpasyon. Abdominal palpasyon. Karın bölgesinin elle muayenesi.

Abdomen : Abdomen. Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut boşluğu, abdomen. Karın. Karnın altı. Böcek gövdesinin alt kısım. Batın. Karın (böcek gövdesinde).

 

Liquefactive synonyms : state change, a band, liquefiers, abdominal fat necrosis, dissolution, liquidizer, a crochordon, abdominal distention, abdominal pain, liquefier, phase change, a c deformity, dissolving, liquidators, a dna, phase transition, physical change, abattoir, a amplitude mod.