Liquefiers türkçesi Liquefiers nedir

  • Sıvılaştırıcı.
  • Sıvılaştırma aygıtı.
  • Erimeye neden olan madde.
  • Sıvılaştıran madde.
  • Sıvılaştıran.

Liquefiers ingilizcede ne demek, Liquefiers nerede nasıl kullanılır?

Liquefier : Sıvılaştıran madde. Sıvılaştıran. Erimeye neden olan madde. Sıvılaştırıcı. Sıvılaştırma aygıtı.

Liquefied : Sıvılaşmış. Erimiş. Sıvılaştırılmış. Eritilmiş. Sıvıya dönüştürülmüş.

Liquefied petroleum gas : Tüpgaz. Sıvıgaz. Sıvılaştırılmış petrol gazı. Sıvı petrol gazı. Sıvılaştırılmış gaz.

Liquefies : Eritmek. Sıvı haline getirme. Sıvılaştırmak. Erimek. Sıvı haline dönüştürme. Sıvılaşmak. Sıvındırmak. Akışkanlaştırmak. Sıvı yapma.

Liquefiable : Sıvılaşabilen. Eritilebilir. Sıvılaşabilir. Sıvılaştırılabilen. Llkuefiyabl. Sıvılaştırılabilir.

Liquefacient : Sıvılaşabilir. Likuefasiyan.

Liquefactions : Sıvı haline gelme. Sıvılaştırma. Akışkanlaştırma. Sıvı haline getirme. Sıvılaştırmak. Sıvılaşma.

Liquefactive : Sıvılaştırıcı. Sulanmayla ilgili olan. sulanma gösteren, sulanmayla belirgin. sulanmaya neden olan, sulandırıcı. Sıvılaşan. Sulanma gösteren etkisi olan. Likefaktif. Erimeye neden olan. Sıvılaştıran.

Liquefaction necrosis : Likefaksiyon nekrozu. Tam yıkımlanmayla sonuçlanan hızlı enzimatik hücre ölümü, likefaksiyon nekrozu, kollikuasyon nekrozu. en tipik olarak beyin ve omurilikte, bu dokuların lipitlerden zengin, pıhtılaşabilir proteinlerden fakir olmaları nedeniyle biçimlenir. Erime nekrozu.

 

Liquefying : Sıvılaşmak. Sıvılaştırmak.

İngilizce Liquefiers Türkçe anlamı, Liquefiers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Liquefiers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Molten : Eriyik. Ergimiş. Dökme. Eritilmiş. Erimiş.

Liquidizer : Mikser. Sıvılaştıran kimse. Sulandırıcı. Sıvı haline getiren kimse. ä°ä°.mikser. Sıvılaştırışı. Karıştırıcı. Uyaran kimse.

Liquid : Islak. Mayi, sıvı. Sıvı. Likit. Fizik, kimya, madencilik alanlarında kullanılır. Moleküllerin bir birlerine göre devinim yapabildikleri, ancak tektürel yapışma kuvvetleri etkisiyle değişmeyen oylumu bulunduğu kabın biçimiyle sınırlanmış, özgün nitelikleri olan evre. Akıcı. Hemen paraya çevrilebilir. Berrak. Seviye.

Liquefactive : Erimeye neden olan. Sulanma gösteren etkisi olan. Sulanmayla ilgili olan. sulanma gösteren, sulanmayla belirgin. sulanmaya neden olan, sulandırıcı. Sıvılaşan. Likefaktif.

Liquidator : Tahsildar. Katil. Tasfiye görevlisi. Cani. Likidatör. Tasfiye memuru.

Liquidators : Likidatör. Tasfiye memuru. Katil. Cani. Tahsildar. Tasfiye görevlisi.

Liquidiser : Sıvılaştırışı. Sulandırıcı. Karıştırıcı. Sıvılaştıran kimse. Uyaran kimse (liquidizer sözcüğünün alternatif yazım şekli). Mikser. Sıvı haline getiren kimse.

Melted : Eritilmiş. Erimiş.

Liquified : Sıvı hale getirilmiş. Sıvıya dönüşmüş. Sıvılaştırılmış.

 

Liquefiers synonyms : liquefier.

Liquefiers zıt anlamlı kelimeler, Liquefiers kelime anlamı

Unmelted : Çözünmemiş. Eritilmemiş. Erimemiş.

Solid : Yekpare. Deliksiz. Ağırlığa dayanıklı. Yekpare ve içi dolu (madde). Dayanıklı. Üç boyutluluk. Katı yiyecek. Üç boyutlu cisim. Aralıksız. Atom, yükün ya da moleküllerin, aralarındaki etkileşimlerle oluşturduklarl örütlerde belirli biçim ve oylum kümelerinde toplandıkları, dolayısıyla ancak titreşim yapabildikleri evre. (cam, zift gibi özdekler, görünüş benzerliklerine karşın örüt yapılı olmadıklarından kati durumda sayılmazlar.).

Gaseous : Gaz halinde bulunan. Gaza ait. Gaz şeklinde. Gaz. Hafif. Boş. Gaz gibi. Gazlı. Gaz özelliğinde olan.