Moon türkçesi Moon nedir

  • Düşüncelere dalıp hayal dünyasında gezinmek.
  • Art arda gelen iki yeniay arasında geçen 29,5 günlük süre. bk. kavuşum ayı.
  • Dalıp kendi hayalleriyle başbaşa kalmak.
  • Bir gezegenin, ya da genel olarak bir gökcisminin çevresinde dolanan başka bir cisim.
  • Kamer.
  • Coğrafya, uzay alanlarında kullanılır.
  • Uydu.
  • Ay.
  • Mehtap.
  • Dalgın dalgın dolaşmak.
  • Saçma.
  • Yer'in uydusu olan gökcismi.
  • Yeryuvarlağının uydusu, ona en yakın gökcismi.

Moon ile ilgili cümleler

English: A few days after new moon, we see a thin crescent in the western evening sky. The crescent Moon waxes, or appears to grow fatter, each night.
Turkish: Yeni aydan sonra birkaç gün batı akşamı gökyüzünde ince bir hilal görürüz.Hilal ay her gece gittikçe büyür ya da şişmanlıyor gibi görünür.

English: A trip to the Moon is no longer a dream.
Turkish: Aya yolculuk artık bir hayal değil.

English: A full moon can be seen tonight.
Turkish: Bu gece bir dolunay görülebilir.

English: A moon rocket will be launched tonight.
Turkish: Bu gece bir Ay roketi fırlatılmış olacak.

English: A solar eclipse is when the Moon blocks the light from the Sun.
Turkish: Bir güneş tutulması ay güneş ışığını engellediği zaman olur.

Moon ingilizcede ne demek, Moon nerede nasıl kullanılır?

 

Moon about : Dalgın dalgın dolaşmak. Dalgın dalgın gezinmek. Dalgın dalgın dolanıp durmak.

Moon around : Dalgın dalgın dolanıp durmak. Dalgın dalgın dolaşmak.

Moon away : Boşa geçirmek. Boşa harcamak.

Moon beam : Ay ışığı.

Moon blindness : Tavuk karası. Gece körlüğü.

Moon faced : Mehlika. Ay yüzlü.

Treaty governing the activities of states on the moon and other celestial bodies : .

As changeable as the moon : Saati saatine uymaz.

Moon eyed : Gözleri faltaşı gibi. Gece körü.

Moon cake : Ayçöreği. Ay çöreği.

İngilizce Moon Türkçe anlamı, Moon eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Moon ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blether : Zırva. Abuk sabuk konuşmak. Saçmalık. Saçma sapan konuşmak. Saçmalamak. Gereksiz konuşma.

Orbiters : Belirli bir yörünge üzerinde ilerleyen bir şey. Yörünge izlemesi için tasarlanmış olan şey (uzay gemisi veya uydu hakkında).

Telecommunication satellite : Telekomünikasyon uydusu. Uziletişim uydusu. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İnsanlarca yapılarak bir gökcismi çevresinde yörüngeye yerleştirilen ve dolanması sağlanan uzay aracı, yapma uydu. yapma uydunun iletişimde, ırakiletişimde kullanılan çeşidi, iletişim uydusu. iletişim uydusunun televizyon yayınlarında da kullanılabilen çeşidi, televizyon uydusu.

Solar month : Güneş ayı. Şemsi ay. Takvim ayı.

Baloney : Şişman salam. Hikaye. Saçma sapan. Saçma şey. Zırva. Yalan. İpe sapa gelmez şey. Palavra. Saçmalık.

Luna : Ay tanrıçası (mitoloji terimi). Ay tanrıçası. Luna. Ay (mitoloji terimi).

Months : Ayın. Ay boyunca. Aylar.

 

Diana : Kadın ismi. Ay ilahesi. Kadın avcı. New york eyaletinde yerleşim yeri.

Month : Yılın on iki bölümünden her biri. Ay boyunca.

Moon synonyms : physical object, mone, bafflegab, satellites, whoops, quarry, bathetic, satellite, airy fairy, moon around, artificial satellite, applesauce, moonshine, lunar, moonlights, object, secondary planet, blethered, orbiter, absurds, month of, mooning, minion, baboonish, full moon, balls, mooned, moons, bird, absurd, ballocks, moonlight, minions.

Moon zıt anlamlı kelimeler, Moon kelime anlamı

Work : Emek. İşe yaramak. Başarılı olmak. Seğirmek. İş. İyesinin özelliğini taşıyan, gerek biçim ve gerekse içeriği bakımından birlik gösteren düşünü ve sanat ürünü. Eser. Emek sarfetmek. İşlemek. Mayalanmak.

Moon ingilizce tanımı, definition of Moon

Moon kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To wander or gaze about in an abstracted manner. The satellite of the earth. A secondary planet, whose light, borrowed from the sun, is reflected to the earth, and serves to dispel the darkness of night. The diameter of the moon is 2,160 miles, its mean distance from the earth is 240,000 miles, and its mass is one eightieth that of the earth. [Bakınız: Lunar month]. To expose to the rays of the moon. To act if moonstruck. The celestial orb which revolves round the earth.