Baloney türkçesi Baloney nedir

Baloney ingilizcede ne demek, Baloney nerede nasıl kullanılır?

Baloneys : Saçmalık. Saçma. Hikaye. Bir cins salam. İpe sapa gelmez şey. Saçma sapan. Palavra. Zırva. Yalan.

Abalone : Pina sedefi. İstridye. Bir tür deniz yumuşakçasının içi sedefli yassı kabuğundan elde edilen ve önemli notaların yerlerini belirlemek veya süslemek amacıyla gitarın perde aralarına işlenen parça. Biyoloji, gitar alanlarında kullanılır. Abalon (bir deniz kabuklusu). Haliotis. Deniz kulağı. Denizkulağı. Karından ayaklılar (gastropoda) sınıfının, önden solungaçlılar (prosobranchia) takımından, kabuğu kulak biçiminde, hindistan ve avustralya kıyılarında yaşayan türleri olan bir yumuşakça cinsi.

Abalones : İstridye. Pina sedefi. Haliotis. Abalon (bir deniz kabuklusu). Denizkulağı. Deniz kulağı.

Baloon jar : Alt kısmı geniş ve şişkin, üst kısmı ince boyunlu, altı düz veya yuvarlak olan cam laboratuvar malzemesi. Balon.

Cembalo : Klavyeli ve telli bir çalgı. Klavsen. Çembalo.

Balaclavas : Yün başlık. Kar maskesi.

Balaclava : Yün başlık. Kar maskesi.

Baladi cattle : Baladi sığırı. İsrail, suriye, lübnan ve ürdün’den köken alan, rengi kahverengiden siyaha veya alacaya kadar değişen, ortalama % 30’u boynuzsuz, iş verimi amacıyla yetiştirilen sığır ırkı.

 

Baladur plan : Baladur planı.

Cymbalo : Simbal. Ayrıca cymbal. Pirinçten yapışmış kıvrımlı disk şeklindeki vurmalı çalgı (çoğu zaman çift halinde kullanılır).

İngilizce Baloney Türkçe anlamı, Baloney eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Baloney ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ballocks : Taşaklar. İçine etmek. Bozmak. Manasız (kaba britanya argosu). Yumurtalıklar. Taşak. Yumurtalar. Testisler.

Full of beans : Yaşam dolu. Hayat dolu. Keyifli. Neşeli. Fıkır fıkır. Enerji dolu. Enerjik. Keyfi yerinde.

Rambling : Biçimsiz. Derme çatma. Başıboş tip. Tutarsız. Başıboş. Düzensiz. İpe sapa gelmez. Rabıtasız. Afaki.

Absurd : Absürd. Olanaksız. Anlamsız. Manasız. Uyumsuz. Maskaralık. Gülünç. Muhal. Abzürd.

False pretense : Yüksekten atma. Sahte beyan. Hilekarlık ve sahtecilik vasıtasıyla para veya mal elde etme (hukuk terimi). Asılsız iddaa. Aldatma. Sahte iddia.

Artificials : Yapmacık. Yapay. Takına. Eğreti. Yapma. Suni. Taklit.

Anecdote : Kıssa. Öykücük. Menkıbe. Anekdot. Kısa öykü. Fıkra. Kısa hikaye. Eğitimsel ve öğretimsel amaçlarla, ilginç tarihsel kişi, olay ve çağlardan söz eden küçük öykü türü. bk. öykünce, örnek, öykü, gerçekçi masal, saga. Kısa bir öykü ya da anlatı.

Meaninglessness : Anlamsızlık. Manasızlık.

Tommyrot : Saflık. Abuk subuk konuşma. Abuk sabuk konuşma.

Account : Avlamak. Yarar. Saymak. Bilgisayar, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Kar. Göz önünde tutma. Yakalamak (av). Hesap görme. Açıklama. Sayışım.

 

Baloney synonyms : nonsensicality, artificialness, braggadocios, fabling, bunkum, twaddle, bosh, nonsense, bunk, blah, bathetic, seely, ramblings, blathering, anecdotes, foolishly, absurdness, drool, bunking, bilgewater, tosh, fable, deceits, boloney, blethering, artificial, blathers, humbug, bafflegab, tarradiddle, affaire, bragging, false.