Mountain climate türkçesi Mountain climate nedir

  • Dağ iklimi.
  • Coğrafya alanında kullanılır.
  • Yeryuvarının neresinde bulunursa bulunsun, dağlar ve yüksek yaylalarda görülen ve özellikleri "yükseklik" ve "bakı"ya dayanan iklim türü.

Mountain climate ingilizcede ne demek, Mountain climate nerede nasıl kullanılır?

Mountain : Yığın. Cebel. Dağ. Yerkabuğunun çıkıntılı, yüksek; eğimli yamaçlarıyla çevresine egemen ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümlerine verilen ad. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Kuzey dakota eyaletinde şehir.

Climate : Şartlar. Çevre. Klima. Bölge. İklim. Coğrafya, uzay alanlarında kullanılır. Klimat. Belli bir bölgedeki meteorolojik parametre ve süreçlerin belirlendiği hava tiplerinin, uzun zaman süresince saptanan ve mevsimleri karakterize eden ortalama durumu. Abuhava. Hava.

Mountain ash : Üvez ağacı. Galler'de yerleşim yeri. Üvez.

Mountain chain : Sıradağ. Coğrafya, uzay alanlarında kullanılır. Sıra dağlar. Yer ve ay yüzeyindeki dağ, sıradağ ve dağağızlarının ortak adı. Dağ sırası. Sıradağlar. Engebeler. Kıvrımlı dağların, tekne ve kemerlerle birbirini izleyerek ve kimi kez yaylar çizerek belli bir yönde uzanmaları. Dağ silsilesi.

Mountain cock : Çalıhorozu. Orman horozu.

Mountain crystal : Neceftaşı.

İngilizce Mountain climate Türkçe anlamı, Mountain climate eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Mountain climate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Afforestation : Türlü nedenlerle yok olmuş eski ormanların eksikliğini gidermek için, elverişli yörelerde, insan eliyle yeni orman alanları yaratma. Ağaçlandırma. Ormanlaştırma. Bir bölgenin ağaçlandırılması. Orman yetiştirme.

Adventife cone : Yan koni. Bir yanardağ ana konisi üzerinde ikincil bacalardan çıkan lavların oluşturduğu küçük tepecikler.

Age pyramid : Yaş piramidi. Belli bir zamanda, bir ülke, bir kent nüfusunun ya da aynı işle uğraşan bir topluluğun yaş bölünüşünü gösteren çizge.

Aboriginal population : Bir ülkeye başka bir yerden gelerek yerleşmiş kişilerin tersine, birkaç soydan beri orada doğup yaşamış kişilere verilen ad. bk. göçmen nüfus. Yerli nüfus.

Abrasion platform : Dalga aşındırması düzlüğü. Dalga aşındırma düzlüğü. Aşınan ve karaya doğru gerileyen bir yalı yarın yerinde oluşan, denize doğru azıcık eğimli yerey.

Aluvial coast : Genellikle alçak kıyılarda, dalga ve akarsuların ortaklaşa oluşturdukları birikinti düzlüğü. Lığ yığıntılı kıyı.

Alluvial deposit : Alüvyon. Lığ. Akarsuların taşıyıp yığdıkları mil, kil gibi çok ince taneli öğelerle, kum ve çakılların karışımıyla oluşan yığın.

Altimetric profile : Kesit. Büyük ölçekli haritalarda, eşyükselti eğrilerinden yararlanarak, istenilen iki nokta arasında yeryüzü biçimlerini ve içyapısını gösteren yandan görünüş.

Agricultural production : Taze meyve. Ekonomi bakımından, üretimin iki ana kolundan biri; kökeni toprak olan her türlü besin ve işlenmemiş işleyim özdeklerinin elde edilmesi. Tarımsal üretim. Sebze. Zirai üretim. Tarım üretimi. Tahıl ve temel gıda ürünleri üretimi.

 

Agricultural co operative : Çiftçilerin tarım yaşamında kurdukları, çeşitli amaçlara yönelik işbirliğine dayanan ortaklık. Tarım kooperatifi.

Mountain climate synonyms : abandoned meander, air route, agrarian geography, ageing of the population, aluvial terrace, agricultural specialisation.