Near at hand türkçesi Near at hand nedir

Near at hand ile ilgili cümleler

English: Sit near at hand.
Turkish: Otur şöyle yamacıma.

English: The station is near at hand.
Turkish: İstasyon yakın.

English: Christmas is near at hand, isn't it?
Turkish: Noel yakın, değil mi?

English: Our entrance examination was near at hand.
Turkish: Giriş sınavımız çok yakındı.

English: Easter is near at hand.
Turkish: Paskalya yakındır.

Near at hand ingilizcede ne demek, Near at hand nerede nasıl kullanılır?

Near : Sıkı. Yakınlaşmak. Yaklaşmak. Yakın. Daha yakındaki. Sadık (çeviri). Bitişik. Yakınında. Yanında. Teklifsiz.

At : Bir iş veya hareketten bahsederken kullanılır. Yanında. Hatta. Bir hareketin hedefini gösterir. De. E. Bir yeri belirtmek için kullanılır. A. Nezdinde. Da.

Hand : (elden ele) vermek. Uzatmak. Yardım etmek. El vermek. Biyoloji, jimnastik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Atın yüksekliğini ölçmede kullanılan ve 10 cm’ye eşdeğer olan ölçü birimi. Vermek. Devretmek. Hand. İnsan ya da maymunlarda tutma organı olarak gelişmiş, avuç içi ve parmaklardan oluşan kolun uç bölgesi.

At hand : Hazır. Yakın. Yakında. Ha oldu ha olacak. Elde. Eli kulağında. El altında. Yanında. Yakında yanında.

 

Be at hand : Yakında olmak. Yaklaşmak. Yolu düşmek. El altında olmak.

Be hard at hand : Kapıda olmak. Kapıya dayanmış olmak.

Close at hand : Yanıbaşında. Eli kulağında. Civarında. Çok yaklaşan. Kapıda. Yakınında. Ha oldu ha olacak. An meselesi.

The matter at hand : Mevcut konu. Elimizdeki konu. Merak konusu. Gündemdeki konu. Eldeki konu.

İngilizce Near at hand Türkçe anlamı, Near at hand eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Near at hand ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

By and by : Az sonra. Çok geçmeden. İlerde. İlerde yavaş yavaş. İleride. Zamanla. Daha sonra. Birazdan. Yavaş yavaş.

Content : Olumlu. Memnun kılmak. Yığın iletişiminde kaynaktan alımcıya iletilen bilginin, iletinin taşıdığı duygu ve anlam yükü. Lehte oy kullananlar. Anlam yükü. İçerik. Memnun. Tatmin etmek. Olumlu oy miktarı.

In days to come : Gelecek zamanlarda. Gelecekte. İleride. Gelen günlerde. Gelecek günlerde. İstikbalde.

Hereabouts : Bu civarda. Yakınlarda. Buralarda. Bu yörede.

Akin to : Benzeyen. Akraba.

Thereabouts : Ona yakın bir miktarda. O civarda. Civarında. Yaklaşık olarak. O civardaki. Oraları. Oralarda. Ona yakın. Ona yakın bir tarihte. O ara.

At an early date : Erken bir tarihte.

Immediate : Derhal olan. Araçsız. Şimdiki. Mübrem. Derhal. En yakın. En yakın olan. Çabuk.

Bosom : Göğüs. Gizlemek. Orta. Kucak. Samimi. Elbisenin göğüs kısmı. Çok yakın. Balkon. Merkez.

To hand : Yakın bir yerde.

Near at hand synonyms : at point, agreeable, in a while, most recently, by, gamest, behind, alongside, adjacent, anytime soon, close, about, handier, ready to hands, handiest, within easy reach, in tow, analogous, disposed, on hand, beside, game, close to, close range, byss, at close quarters, in hand, close by, cut and dried, handy, around the corner, in addition, ready to hand.