Bu sayfada Just ne demek nedir just hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi just resimleri yazıları türkçesi ne demek just ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller just hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Just nedir English: "Do you want something to eat?" "Sorry, I just ate." Turkish: "Yiyecek bir şey ister misin?" "Üzgünüm, az önce yedim." English: "But you just come here in the summer!" Said Tony. Turkish: "Fakat sadece Y...
Just a minute nedir English: Can I see you for just a minute, please? Turkish: Lütfen sadece bir dakika sizi görebilir miyim? English: Ali should be with you in just a minute. Turkish: Ali sadece bir dakika içinde seninle olmalı. En...
Just a moment ago nedir English: He left just a moment ago. Turkish: O az önce dışarı çıktı. English: Ali was here just a moment ago. Turkish: Ali az önce buradaydı. English: Ali left just a moment ago. Turkish: Ali daha demin çıkt...
Just about nedir English: Ali can do just about anything. Turkish: Ali hemen her şeyi yapabilir. English: Ali can handle just about anything. Turkish: Ali her şeyin üstesinden gelebilir. English: Ali can eat just about anything b...
Just around the corner nedir English: Ali lives just around the corner. Turkish: Ali tam köşede yaşıyor. English: Death is just around the corner and you can't walk away. Turkish: Ölüm çok yakında, çekip gidemezsin. English: He lives just ar...
Just as bad nedir English: That's just as bad. Turkish: Bu sadece kötü gibi. : Gücü gücüne. Tam. Tam anlamıyla. Az kalsın. Sade. Dürüstlük. Henüz. Dürüst. Yalnız. Güç bela. As : -e rağmen. Mademki. İçin. Ki. Bir ekonomide farklı fiyat ...
Just as well nedir English: Ali might just as well stayed home. Turkish: Ali evde kalabilirdi. English: Ali can ski just as well as Mary. Turkish: Ali sadece Mary kadar iyi kayabilir. : Henüz. Gücü gücüne. Tastamam. Kıl payı. Az ön...
Just balance nedir : Haklılık. Henüz. Adil. Yalnız. Darı darına. Tek kelimeyle. Şimdi. Sadece. Kıl payı. Az önce. Balance : Denk gelmek. Kütle ya da ağırlık ölçümü için hazırlanmış özel düzenek. Bilgisayar, fizik, gitar, jimnastik, kimya, ek...
Just cause nedir : Adil. Az kalsın. Az önce. Sadece. Tek kelimeyle. Gücü gücüne. Dürüstlük. Güç bela. Doğru. Yine de. Cause : Neden olmak. Olaylar arasındaki bağımlılık ya da birlikte değişme ilişkisinde bağımsız ve belirleyici konumda ola...
Just a bunch of disks nedir : Gücü gücüne. Adil. Doğru. Doğruluk. Henüz. Tam. Tastamam. Haklılık. Adalet. Dürüstlük. A : Amperin simgesi. Atom ağırlığı. Pek iyi. Miktar belirtir. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Argonun simgesi. En iyi kaliteyi sim...
Just a couple of words nedir : Sade. Tastamam. Tek kelimeyle. Dürüst. Adalet. Tam anlamıyla. Doğruluk. Anca. Zar zor. Henüz. A : Amperin simgesi. İngiliz alfabesinin birinci harfi. (herhangi) bir. Argonun simgesi. Miktar belirtir. La (müzik terimi). P...
Just a moment nedir English: Ali was here just a moment ago. Turkish: Ali az önce buradaydı. English: Ali will be with you in just a moment. Turkish: Ali sadece çok geçmeden sizinle olacak. English: He left just a moment ago. T...
Just a second nedir English: Ali hesitated for just a second. Turkish: Ali sadece bir saniye için tereddüt etti. English: Can I talk to you for just a second? Turkish: Seninle sadece bir saniye konuşabilir miyim? English: Can I talk...
Just after nedir English: Ali left just after Mary left. Turkish: Ali Mary gittikten hemen sonra gitti. English: He came just after you left. Turkish: O, sen gittikten hemen sonra geldi. English: Eye witnesses saw Tom walking sou...
Just as nedir English: Ali is just as old as I am. Turkish: Ali sadece benim kadar yaşlı. English: Ali can ski just as well as Mary. Turkish: Ali sadece Mary kadar iyi kayabilir. English: Ali is just as annoying as Mary. ...
Just as soon as nedir : Yalnız. Sade. Doğru. Tam. Adil. Haklılık. Yalnızca. Anca. Gücü gücüne. Yine de. As : Çünkü. Bir ekonomide farklı fiyat düzeylerinde üretilip satılmak istenen reel gayrisafi yurtiçi hasıla düzeyleri. Karşın. İken. Madem. ...
Just as you say nedir : Tam. Kıl payı. Adalet. Az kalsın. Yalnızca. Gücü gücüne. Zar zor. Az önce. Tek kelimeyle. Darı darına. As : Babında. İrken. -dikçe. Madem. Ki. -e rağmen. Halde. Bir ekonomide farklı fiyat düzeylerinde üretilip satılmak i...
Just before nedir English: Ali deposited three thousand dollars in the bank just before closing time. Turkish: Ali kapanma saatinden önce bankaya üç bin dolar yatırdı. English: Ali got up just before dawn this morning. Turkish: Al...
Just claim nedir : Şimdi. Haklılık. Doğruluk. Sadece. Tam. Tastamam. Yine de. Adil. Sade. Yalnız. Claim : İddia. Bir paranın ödenmesi, bir malın teslimi veya bir işin görülmesini karşı taraftan isteme hakkı. bilançonun aktifinde yer alan v...