Of high degree türkçesi Of high degree nedir

  • Elitlerden.
  • Asil tabakadan.
  • Yüksek dereceli.
  • Yüksek rütbeli.

Of high degree ile ilgili cümleler

English: His grandfather was a soldier of high degree.
Turkish: Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi.

Of high degree ingilizcede ne demek, Of high degree nerede nasıl kullanılır?

Of : Den. Yüzünden. -den övünerek bahsetmek. -li. Hakkında. -den. Li. -in. Karşı. -nin.

High : Lise. Yüksek basınçlı bölge. Kabarmak. Yüksek. Uçma. Direnmek. Necip. Rekor. Büyük vites. Zirve.

Degree : Sıralı notalar. Dizil. Derece. Diploma. Viski, likör ve benzeri sıvıların 1 santigrat devinme kertesinde oylumunca kapsadığı saf alkol ki yüzde ya da binde oranıyle değerlendirilir. bir şeyin değerini belirtmek üzere kullanılan ölçü birimi. Bilgisayar, eğitim, fizik, ekonomi alanlarında kullanılır. Mevki. Kademe. Düzey. Ayar.

Of high quality : Yüksek kaliteli. Kaliteli.

Of high standing : İtibarlı itibarı yüksek. Kredisi yüksek. Çok itibarlı. İtibarı yüksek.

Principle of liberty of high seas : Açık denizlerin serbestliği ilkesi.

Centre of high pressure : Yüksek basınç merkezi.

Delegation of high ranking officials : Yüksek kademe görevliler delegasyonu. Tümünün bulundukları pozisyonlarda pek çok yetkileri olan temsilciler grubu.

İngilizce Of high degree Türkçe anlamı, Of high degree eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Of high degree ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Eminent : Saygın. Kolayca görünen. Ünlü. Yüksek (yer). Yüksek (mevki). Ünlü (kişi). Üstün. Tanınmış ve üstün. Seçkin.

High grade : Ekstra. Üstün nitelikli. Yüksek nitelikli. Birinci sınıf. Kaliteli. Üstün kaliteli.

Big time : En yüksek düzey. Hem de nasıl. Büyük bir başarı. Bir toplantı ya da partide geçirilen eğlenceli vakit. Fena halde. Çok. Bir toplantı ya da partide geçirilen iyi vakit. Önemli.