On friday türkçesi On friday nedir

On friday ile ilgili cümleler

English: Ali was alone on Friday night.
Turkish: Ali Cuma gecesi yalnızdı.

English: Ali usually goes to the movies on Friday night.
Turkish: Ali Cuma gecesi genellikle sinemaya gider.

English: Ali and Mary are giving a party on Friday night.
Turkish: Ali ve Mary Cuma gecesi bir parti veriyorlar.

English: Ali and Mary are planning on going to a movie together on Friday evening.
Turkish: Ali ve Mary cuma akşamı birlikte bir sinemaya gitmeyi planlıyor.

English: Ali thinks there's a good possibility that Mary will agree to babysit the children on Friday night.
Turkish: Ali Mary'nin Cuma gecesi çocuklara bakıcılık yapmayı kabul edeceğine dair büyük bir olasılık olduğunu düşünüyor.

On friday ingilizcede ne demek, On friday nerede nasıl kullanılır?

On : Yönünde. De. Civarında. Üzerinde. Esnasında. Makbul. Açık. Yanmak. Devrede. E doğru.

Friday : Cuma. Cuma günü.

On fridays : Her cuma. Cuma günü. Cuma günleri.

I am leaving on friday : Cuma günü ayrılıyorum.

On a charge of murder : Cinayet suçlaması ile.

On a full stomach : Yemek üstüne. Tok karnına.

On a daily basis : Günlük olarak. Günlük. Her gün. Günlük bazda.

İngilizce On friday Türkçe anlamı, On friday eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak On friday ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

On fridays : Cuma günleri. Her cuma.

Friday : Cuma.