Organized education türkçesi Organized education nedir

  • Örgün eğitim.
  • Kişilerin yaşama atılmadan, iş ve meslek kollarında çalışmaya başlamadan önce okul ya da okul niteliği taşıyan yerlerde genel ve özel bilgiler bakımından yetişmelerini sağlamak amacıyla belli yasalara göre düzenlenen eğitim. düzenli, planlı ve yöntemli biçimde verilen herhangi bir eğitim.
  • Eğitim alanında kullanılır.

Organized education ingilizcede ne demek, Organized education nerede nasıl kullanılır?

Organized : Düzenli. Teşekküllü. Organize. Tertipli. Teşkilatlı. Kurulmuş. Düzenlenmiş. Örgütlü. Market örgütlü piyasa. Organize olmuş.

Education : Eğitme. Pedagoji. İlkellerde çocukların ilerde yapacakları işleri, görevleri, davranış biçimleriyle ilgili olarak onların erginlik çağına girinceye dek aileleri, akrabaları ve toplumun yaşlı üyelerince geleneklere uygun biçimde eğitilmeleri, yetiştirilmeleri. Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. Terbiye. Yeni kuşakların, toplum yaşayışında yerlerini almak için hazırlanırken, gerekli bilgi, beceri ve anlayışlar elde etmelerine ve kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme etkinliği. önceden saptanmış amaçlara göre insanların davranımlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler dizgesi. belli bir konuda, bir bilgi ya da bilim dalında yetiştirme ve geliştirme. her kuşağa, geçmişin bilgi ve deneylerini düzenli bir biçimde aktarma ya da kazandırma işi. eğitim ruhbilimi, eğitim felsefesi, eğitim tarihi, öğretim programları, özel ve genel öğretim yöntemleri, öğretim teknikleri, yönetim, denetim vb. eğitim ' ve öğretim alanlarını kapsamak üzere öğretmen, yönetici ve eğitim uzmanı yetiştirmek amacıyla ilgililer için düzenlenen bütün kurslara ve bu kurslarla ilgili bilimsel çalışmalara verilen genel ad. eğitbilim. Yetiştirme. Toplumun genç üyelerinin varolan ekine yetişkin üyelerce bilinçli, amaçlı ve düzenli biçimde hazırlanması süreci. Öğretim. Tahsil.

 

Organized industrial area : Sanayi yatırımlarını özendirmek ve sanayi üretiminin artmasını sağlamak amacıyla birbirleriyle uyumlu üretimde bulunan küçük ve orta ölçekli firmaların ortak altyapı hizmetlerinden yararlanmak üzere belirli bir alanda toplandığı büyük bölgeler. Organize sanayi bölgeleri.

Organized industrial district : Örgütlü işleyim bölgesi. İşleyimin etkinliğini ve kentte düzenli yerleşmeyi sağlamak amacıyla, işleyim kuruluşlarının ulaşım, kentsel toprak, enerji, yakıt, su, işlenmemiş özdek gibi altyapı ve gereksinmeleriyle ilgili kolaylıkları bir arada bulunduran, özel olarak tasarlanan ve düzentasarlarda yer verilen bölge türü.

Organized industrial region : Organize sanayi bölgeleri. Sanayi yatırımlarını özendirmek ve sanayi üretiminin artmasını sağlamak amacıyla birbirleriyle uyumlu üretimde bulunan küçük ve orta ölçekli firmaların ortak altyapı hizmetlerinden yararlanmak üzere belirli bir alanda toplandığı büyük bölgeler.

 

Organized labour : Örgütlü emek. Örgütlü işgücü. Örgütlenmiş işçiler. Sendikalı işgücü.

İngilizce Organized education Türkçe anlamı, Organized education eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Organized education ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Academic intelligence : Soyut kavramları kolayca kavramaya yatkın zeka. Akademik zeka.

Academic preparation : Belli bir bilim ya da meslek dalında çalışmak için gerekli öğrenimi tamamlamış olma. yüksek öğretimin herhangi bir dalında öğrenim yapmak için gereken ön hazırlık. Akademik hazırlık.

Formal education : Formel eğitim. Yaygın öğretim. Örgün öğretim.

Abnormal child : Bedensel, zihinsel ya da toplumsal özellikler bakımından olağandışı ayrılıklar gösteren çocuk. Olağandışı çocuk.

Achromatopsia : Nesnelerin renksiz algılanması ya da kimi renklerin algılanmamasından ileri gelen bir görme bozukluğu. Akromatopsi. Renk körlüğü.

Achievement age : Bir başarı testinde gerçek ya da yaklaşık olarak ortalamayı gösteren ham puanı elde etmek için gereken yaş. Başarı yaşı.

Abstract intelligence : Soyut zeka. Düşünme ve yeni durumlara uyma konularında soyut kavramlar ile simgelerden başarılı biçimde yararlanma yeteneği.

Academy : Bilim adamları topluluğu. Akademi. Medrese. Plato'nun kurduğu felsefe okulu. Bilim dallarında, güzel ya da uygulamalı sanatlarda orta ve yüksek öğretim yapan kimi okullara verilen ad. üyeleri bilginlerden, yazarlardan, sanatçılardan oluşan bilim ve sanat kuruluşu. Okul. Yüksek okul. Yüksekokul.

Abulia : İstem yitimi. Karar verme, dikkat, devinme gibi zihin ve beden etkinliğiyle ilişkili işleri yapamamak biçiminde kendini gösteren ve sinir yorgunluğu sonucu ortaya çıkan durum. İrade kaybı. İrade yitimi. İrade gücünün kaybolmasıyla tanımlanan sinir hastalığı. Abulya. Kayıtsızlık. İstenç yitimi. Abuli.

Active school : Eğitim ve öğretim etkinliklerinin planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi konularında öğrencilere geniş çapta katılma olanağı sağlayan okul. program, yöntem ve insan ilişkileri bakımından işe ve etkinliğe önem veren okul. Etkin okul.

Organized education synonyms : accustoming, ability group, abstract reasoning, achievement tests, academy of economic and commercial sciences, a priori knowledge, academic year.