Orthodoxy türkçesi Orthodoxy nedir

Orthodoxy ile ilgili cümleler

English: New Age ideas are a refreshing alternative to the staid orthodoxy of traditional Christianity.
Turkish: Yeni Çağ fikirleri geleneksel Hıristiyanlığın ağırbaşlı ortadoksluğu için ferahlatıcı bir alternatiftir.

English: "Confessions" by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.
Turkish: Aziz Augustine tarafından yazılan "İtiraflar" bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır.

Orthodoxy ingilizcede ne demek, Orthodoxy nerede nasıl kullanılır?

Bulgarian orthodoxy : Bulgar ortodoksluğu.

Unorthodoxy : Açık görüşlülük. Geleneklere karşı. Geniş mezheplilik. Ortodoks mezhebinden olmama durumu. Yerleşik inanışa karşı (ortodoksluk açısından). Gelenek karşıtlığı.

Eastern orthodox church : Rahipleri din adamı olarak tanımayan hristiyanlığın doğu avrupa'ki dalı. Doğu ortodoks kilisesi.

Greek orthodox church : Ortodoks kilisesi. 1054’te roma katolik kilisesinden ve papalıktan ayrılan, istanbul'da fener patriğinin yönettiği, rumlar, yunanlılar ve islavların çoğunluğunun bağlı olduğu hıristiyanlık mezhebi. Ortodoksluk.

Jewish orthodox court : Ortodoks yahudiliğin dini mahkemesi. Yahudi ortodoks mahkemesi.

 

Unorthodox : Ortodoks geleneklerine uymayan. Doğru kabul edilene aykırı olan. Alışılmışın dışında. Geleneksel olmayan. Ortodoks olmayan.

Unorthodoxly : Alışılmadık bir şekilde. Düzensizce. Tutucu olmayan bir tarzda.

Orthodoxies : Ortodoksluk. Tutuculuk. Sıkı sıkıya bağlı olma. İnanç sağlamlığı.

Orthodox : Geleneksel. Herkesin inandığına inanan. Hıristiyanlığın büyük mezheplerinden biri olan ortodoksluğu benimseyen kişi. Göreneksel. Tam. Geçerli. Akılcı. Doğru. Alışılmış.

Orthodontia : Diş düzeltim. Ortodondi. Ortodonti. Dişleri düzeltme ile ilgili dişçilik.

İngilizce Orthodoxy Türkçe anlamı, Orthodoxy eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Orthodoxy ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Conservativeness : Tutucu olma niteliği. Ölçülülük. Ilımlılık. Muhafazakarlık. Alçak gönüllülük. Geri kafalılık. Gelenekleri korumayı amaçlayan nitelik. Gösterişsizlik.

Conventionalism : Bilimsel kuram ve kavramların, nesnel gerçekliğin yansımaları olmayıp yalnızca bilginler arasında saymaca olduğunu ileri süren, buna karşılık kavram ve kuramların insanın etkinlikleri süreci içinde oluştuğunu ve dünyanın belirli yanlarını yansıttığını yadsıyan görüş. Geleneksellik. Görenekçilik. Saymacılık. Konvansiyonalizm. Gelenekçilik. Uzlaşımcılık.

Conformism : Çevrenin egemen ve yaygın kanı ya da değerleriyle uzlaşma eğilimi. Törelere uyma. Konformizm. Yürürlükteki kurum, ölçüt ya da koşullara, görece katı kalıplara eleştirel bir değerlendirme yapmaksızın uyma. Uymacılık. Geleneklere uyma.

 

Fundamentalism : Köktendincilik. Temelcilik. Kökten dincilik. Aşırı tutuculuk. Fundamentalizm. Köktencilik.

Orientation : Yönelme. Oryentasyon. Bir alanın etkisiyle, özdecik ya da yöneylerin belirli bir yöne doğru dizilmesi. Doğuya doğru inşa etme. Uyarı cevabı. Bir buzsul ya da bir özdecik içinde öğecik kümelerinin ya da o özdeciklerin belirli doğrultularda yönelmiş olarak düzenlenimleri. Yön belirleme. Bireyin, karşılaştığı karışık ve sorunlu durumlarda kendi yönünü, tutumunu belirlemesi. bir kimsenin türlü ilişkiler içinde yer ve zamanı seçme, koşulları değerlendirme konusunda bilinçli olarak davranması. Bir bilim dalında temel yöntem ve yaklaşım bakımından beliren ana ayrımlardan her biri. (çevreye) uyum.

Conventionality : Geleneklere bağlılık. Resmiyet. Basmakalıp söz. Kalıplaşmış davranış.

Zealotry : Bağnazlık. Gayretkeşlik. Fanatizm.

Greek orthodox church : Ortodoks kilisesi. 1054’te roma katolik kilisesinden ve papalıktan ayrılan, istanbul'da fener patriğinin yönettiği, rumlar, yunanlılar ve islavların çoğunluğunun bağlı olduğu hıristiyanlık mezhebi.

Stuffiness : Kendini bir şey sanma. Tıkanıklık. Boğuculuk. Dargınlık. Burun tıkanıklığı. Havasızlık. Alınganlık. Sıkıcılık. Kibirlilik.

Reactionary : Geriye yönelik. Tepkici. Gerici. Tepki gösteren. Aşırı sağcı. İrticacı. Eskiye dönülmesinden yana olan. Mürteci. İrticai.

Orthodoxy synonyms : unoriginality, traditionality, conformity, orthodox, toryism, conservatism, orthodoxies, fanaticism, unorthodox, traditionalism, convention.

Orthodoxy zıt anlamlı kelimeler, Orthodoxy kelime anlamı

Originality : Özgünlük. Benzemezlik. Orijinallik. Yaratıcılık. Yaratma gücü.

Unorthodox : Ortodoks olmayan. Alışılmışın dışında. Geleneksel olmayan. Ortodoks geleneklerine uymayan. Doğru kabul edilene aykırı olan.

Unorthodoxy : Geleneklere karşı. Yerleşik inanışa karşı (ortodoksluk açısından). Ortodoks mezhebinden olmama durumu. Gelenek karşıtlığı. Açık görüşlülük. Geniş mezheplilik.

Orthodoxy antonyms : unconventionality, orthodox, nonconformity, nonconformism.

Orthodoxy ingilizce tanımı, definition of Orthodoxy

Orthodoxy kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A belief in the doctrines taught in the Scriptures, or in some established standard of faith. Soundness of faith. Opposed to heterodoxy or to heresy.