Outing türkçesi Outing nedir
Outing ile ilgili cümleler
English: Didn't you hear me shouting?
Turkish: Bağırdığımı duymadın mı?
English: Ali is shouting at Mary.
Turkish: Ali Mary'ye bağırıyor.
English: Her mother started shouting.
Turkish: Annesi bağırmaya başladı.
English: Ali stopped shouting.
Turkish: Ali bağırmayı durdurdu.
English: Each house is within shouting distance of another.
Turkish: Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
Outing ingilizcede ne demek, Outing nerede nasıl kullanılır?
Company outing : Şirket gezisi.
Go on an outing : Gezmeye çıkmak. Gezintiye çıkmak.
Outings : Çıkma. Evden dışarı yapılan küçük gezi veya seyahat. Gezme. Gezi. Gezinti. Tur. Tozma.
Adaptive routing : Uyarlamalı yönlendirme. Uyarlanır yol atama. Uyarlanır yol saptama.
Add routing slip : Dolaştırma notu ekle.
Centralized adaptive routing : Merkezden ayarlamalı yönlendirme.
Cement grouting : Şerbetleme. Çimento enjeksiyonu. Çimento içitimi.
Applaud by shouting : Bağırarak alkışlamak.
Alternative routing : Seçenek yol atama. Seçenek yol alama.
Directory routing : Rehberle yol atama. Dizinli yönlendirme. Rehberle yönlendirme.
İngilizce Outing Türkçe anlamı, Outing eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Outing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Peregrination : Yolculuk etme. Yolculuk. Dolaşma. Seyahat. Konuyu dağıtma. Daldan dala konma.
Balcony : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Sinemalarda salonun dip yanında yer alan, yüksekçe ve ileriye doğru çıkıntılı bölüm. Balkon.
Hikes : Yukarıya çıkma. Uzun yürüyüş. Yürüyüş. Yükselme.
Sightseeing : Gezme görme. Çevreyi görme. Gezilecek yerleri görme. Turistik yerleri gezip görme. Gezip görme. Görülmeye değer yerleri gezip dolaşma.
Hike : Yürüyüşe çıkmak. Dolaşmak. Uzun yürüyüş. Gezinti yapmak. Yukarıya çıkma. Yukarı çekmek. Uzun yürüyüş yapmak. Kırlarda yürüyüşe çıkmak. Yükselme.
Perambulation : Dolaşarak gözden geçirme. Dolaşma. Bir arazinin sınırlarını belirlemek amacıyla yapılan inceleme gezintisi.
Promenaded : Gezdirmek. Gezi yeri. Piyasa yapmak. Mesire. Gezmek. Gezinme. Piyasa etmek. Gezinmek.
Esplanades : Bina önü gezi meydanı. Kıyıda gezinti yeri. Kordon. Düzlük. Gezinti yeri. Geziyolu. Meydan.
Bow window : Cumba. Kavisli cumba. Kavisli pencere. Kavisli çıkma pencere.
Circuit : Ring seferi. Elektriğin bir yöne akışı. Çevrim. Gezici dava vekili. Dolaşmak. Devretmek. Çevre. Dolambaçlı yol. Kendi üzerine kapanabilen en az bir yolu bulunan bir elektrik ağı. Elektriksel erke üretecinin ucaylarma bağlanarak kesiksiz bir iletim yolu oluşturan iletken aygıtlar ya da gereçler dizisi.
Outing synonyms : pleasure trip, ambulation, circuits, outings, field day, corbels, field trip, corbeling, holiday, excursion, prom, journey, journeying, cycle, peregrinations, roamed, airings, tour, excursions, corbel, perambulations, jaunts, cantilevers, cantilever, rounder, covings, caret, touring, rev, carets, annotations, corridor, toured.
Outing ingilizce tanımı, definition of Outing
Outing kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of going out. An excursion. An airing. As, a summer outing.
Bu kısımda Outing kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Outing ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Outing anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Outing ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.