Ozone layer türkçesi Ozone layer nedir

  • Ozon tabakası.
  • Ozonyuvarı.
  • Uzay alanında kullanılır.
  • Yer havayuvarında 30 km. lik yüksekliğin üstünde, sıcaklığın arttığı ve ozon (o3) moleküllerinin doğduğu katyuvarının ara katmanı.

Ozone layer ile ilgili cümleler

English: Without the ozone layer, we would be in danger.
Turkish: Ozon tabakası olmaksızın,tehlikede olurduk.

English: If not for the ozone layer, we would be in imminent danger.
Turkish: Ozon tabakası olmasaydı, tehlikede olacaktık.

English: This chart illustrates the function of ozone layer.
Turkish: Bu tablo ozon tabakasının işlevini gösteriyor.

Ozone layer ingilizcede ne demek, Ozone layer nerede nasıl kullanılır?

Ozone : Ozon. Kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Temiz hava. O3; oksijen öğesinin doğada az bulunan bir ayrıbiçimi. Oksijenin allotropik biçimi olan ve gaz durumunda bulunan bir dezenfektan.

Layer : Tabaka. Kat kat kesmek. Katman. Yumurtlayan. Topçu. Katmanlara ayırmak. Döşeyen kimse. Birbiri üzerine serilmiş, yayılmış ya da kimyasal olarak oluşmuş, varlığı kimyasal ve fiziksel yöntemlerle belirlenebilen özdek bölgesi. Bilgisayar, kimya, madencilik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Daldırma yapmak.

The ozone layer : Ozon tabakası.

Ozone friendly : Ozona zarar vermeyen. Ozon dostu.

 

Ozones : Ozon.

About cd player : Cd okuyucu hakkında.

İngilizce Ozone layer Türkçe anlamı, Ozone layer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ozone layer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Accidental error : İstemeyerek yapılan hata. Rasgele yanılgı. Arızi hata. Rasgele hata. Dizgeli herhangi bir etki dışında, kurala ve düzene bağlı olmadan yapılan ölçü yanılgısı. Rastlantısal hata. Tesadüfi hata.

Acceleration due to gravity : Yerçekimi ivmesi. Serbest düşen bir cismin kazandığı ivme. Yerçekiminin etkileri nedeniyle yolun artışı.

Absorption line : Soğurma çizgileri. Işınım yapan bir cismin ışığı , gaz halindeki aynı madde içinden geçip soğurulduğunda, bu ışığın tayfında görülen kararmış çizgiler.

Accuracy : Doğruluk. Dikkat. Sağıllık. Hassasiyet. İncelik. Bir ölçünün, gözlemin gerçeğe yakın olma derecesi. Bir bilginin, gerçekleşebilir çıkarımlarda bulunma yeteneği. Titizlik. Yanlış yapmamaya özen gösterme.

Ozonosphere : Ozon içeren atmosfer katmanı. Ozonosfer.

Altair : Eltair. Aquila (kartal) takımyıldızı'nın en parlak yıldızı. Kartal'ın a yıldızı. Uçucu (a aql).

Airglow : Gök aydınlığı. Gece boyunca gökyüzünde gördüğümüz donuk ışık; gece aydınlığı.

Absorptive power : Emebilme gücü veya kapasitesi. Emme veya soğurma eğilimi. Emici güç. Soğurma gücü. Boya alış gücü. Bir ortamda, bir cisme giren ışığın çıktıktan sonraki yeğinlik azalma niceliğinin giren ışık niceliğine oranı.

Aerolite : Meteorit. Demire göre taş oranı yüksek olan göktaşı türü. Meteorit veya meteor taşı. Taşımsı göktaşı. Göktaşı. Aerolit. Havataşı.

Ozone layer synonyms : the ozone layer, absolute orbit, almak, absolute brightness, absolute parallax, achondrite, adhara, albedo, absolute value.