Personified türkçesi Personified nedir

  • Kişileştirmek.
  • Canlı örneği olmak.
  • Kişilik vermek.
  • Canlı bir örneği olmak.
  • Ta kendisi olmak (somut bir şeyin).
  • Temsil etmek.
  • Karakterize etmek.
  • Simgesi olmak.
  • Canlandırmak.

Personified ingilizcede ne demek, Personified nerede nasıl kullanılır?

Personifies : Karakterize etmek. Canlandırmak. Temsil etmek. Kişileştirmek. Ta kendisi olmak (somut bir şeyin). Canlı örneği olmak. Canlı bir örneği olmak. Kişilik vermek. Simgesi olmak.

Personification : Kişilik verme. Kişileşme. Kişilikleştirme. Kişileştirme. Şahıslandırma. Simge. Canlı örnek. Teşhis.

Personifications : Canlı örnek. Şahıslandırma. Teşhis. Kişileşme. Simge. Kişileştirme. Kişilikleştirme. Kişilik verme.

Personify : Canlandırmak. Karakterize etmek. Simgesi olmak. Kişilik vermek. -in canlı örneği olmak. Kişileştirmek. Temsil etmek. Ta kendisi olmak (somut bir şeyin). Canlı bir örneği olmak. Canlı örneği olmak.

Personifying : Simgesi olmak. Canlı örneği olmak. Karakterize etmek. Temsil etmek. Canlandırmak. Kişileştirmek. Kişilik vermek. Ta kendisi olmak (somut bir şeyin). Canlı bir örneği olmak.

Hypersonic : Sesten hızlı. Sesten beş kat hızlı. Sesüstü. Sesten çok hızlı. Sesten beş kat daha hızlı. Hipersonik.

Supersonic speed : Ses üstü hız. Mach 5.0 arası. Mach 1.

 

Supersonic waves : Sesüstü dalgalar.

At supersonic speed : Sesten hızlı.

Supersonics : Süpersonik ses dalgaları. Süpersonik. Sesten hızlı. Süpersonik bilimi. Sesten hızla. Süpersonik uçak. Ses üstü. Sesüstü. Sesten daha hızlı olan.

İngilizce Personified Türkçe anlamı, Personified eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Personified ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Represent : Gösterimlemek. Betimlemek. Vekalet etmek. Bir kişinin iş iyesi adına yetkili aracı olarak imza atmak yeteneği. İfade etmek. Sonucu olmak. Temsilciliğini yapmak. Açıklamak. -i oynamak.

Brighten : Aydınlanmak. Parlatmak. Aklamak. Canlılık vermek (bir yere). Canlanmak. Aydınlık olmak. Parlamak. Neşelendirmek. Mutlu olmak. Yüzünde mutlu bir ifade belirmek.

Bring to life : Hayat vermek. İhya etmek. Diriltmek.

Hallmarks : Özellikli yapmak. Altın ile gümüşten yapılan şeylere basılan resmi ayar damgası. Kendine özgü veya has (özellik). (altın veya gümüş) ayar damgası. Ayırıcı özellik. Ayar damgası vurmak. Alamet-i farika. (altın veya gümüş ayar) damga basmak. Ayar damgası basmak.

Personalizes : Bireyselleştirmek. Şahsileştirmek. Kişilik kazandırmak. Kişiselleştirmek. Ferdileştirmek. Özel kullanıma ayırmak.

Characterises : -'ın karakteristiği olmak (ayrıca 'characterize'). Ayırt edici özellik olmak. Nitelemek. Simgelemek. Betimlemek. Sıfatlandırmak. Tanımlamak. Iralamak.

Exemplify : -in örneği olmak. Örnek olmak. Örnek göstermek. Resmi onaylı suretini çıkarmak. Örneklerle açıklamak. Göstermek. Örnek vermek. Örneklerle göstermek. Örneklendirmek. Örneklemek.

 

Characterize : Iralamak. Farklı olmasını sağlamak. Betimlemek. Simgelemek. Nitelemek. Özelliklerini saptamak. Tanımlamak.

Typified : Belirgin özelliği olmak. Tipikleştirilmiş. Tipik. Simgelemek.

Personified synonyms : brisk up, characterise, characterizes, symbolizing, body forth, accelerate, feature, personifies, personate, symbolizes, hallmark, personalize, personalized, brisk, impersonates, arouses, personifying, personalising, characterizing, brightens, personify, brace, boost, animate, be symbolic of, exemplifies, impersonated, arouse, animates, impersonate, be symbolical of, typifies, braced.