Power türkçesi Power nedir

  • Fors.
  • Birim zamana düşen iş birimleriyle ölçülen iş yapma oranı. vatla ölçülen iş yapma oranı; elektrik gücü (1 vatlık bir güç, saniyede 1 jul iş yapar).
  • Vekaletname.
  • Nüfuz.
  • Çıngı.
  • Otorite.
  • Yetki.
  • Birim zamanda yapılan işin niceliği ile ölçülen iş yapabilme yeteneği.
  • Üs (matematik terimi).
  • Kuvvet.
  • Bilgisayar, hukuk, fizik, sinema, televizyon, sosyoloji alanlarında kullanılır.
  • Derman.
  • Kudret.
  • Vekalet.
  • Erk.
  • Etki.
  • Tesir.
  • Takat.
  • Mat.kuvvet.
  • Yeti.
  • Hegemonya.
  • İş yapma hızı; birim zamanda yapılan iş. görsel bir aygıtın ayrıntıları seçme yeteneği.
  • Güçlülük.
  • Sözü geçerlik.
  • Bir bireyin, bir toplumsal kümenin, bir toplumun başka birey, küme ya da toplumları egemenliği, baskısı ve denetimi altına alma, özgürlüklerine karışma ve onları beli biçimlerde davranmaya zorlama yetkisi ya da yeteneği.
  • Yetke.
  • Güç.
  • Güç sağlamak.
  • İktidar.
  • Çok.
  • Hızla gitmek.
  • Yapma gücü.
  • Yetenek.
  • Enerji.

Power ile ilgili cümleler

English: Ali doesn't have the will power to quit smoking.
Turkish: Ali sigarayı bırakacak güçlü bir iradeye sahip değil.

English: Ali is doing everything within his power to improve the patients quality of life.
Turkish: Ali hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için gücü dahilinde her şeyi yapıyor.

English: Ali did everything within his power to keep Mary from being elected president of the student council.
Turkish: Ali Mary'nin öğrenci konseyi başkanı seçilmesini önlemek için gücü dahilinde her şeyi yaptı.

 

English: Ali promised to do everything within his power to ensure that this kind of thing wouldn't happen again.
Turkish: Ali bu tür bir şeyin tekrar olmamasını sağlamak için gücü dahilinde her şeyi yapacağını söyledi.

English: Ali did everything within his power to save the children that were trapped in the burning building.
Turkish: Ali yanan binada sıkışmış çocukları kurtarmak için gücü dahilinde her şeyi yaptı.

Power ingilizcede ne demek, Power nerede nasıl kullanılır?

Power amp : Güç yükselteci. Güç amfisi. Ön yükselteç devresinden gelen sinyalleri hoparlörlerden duyulabilecek şekilde kuvvetlendiren devre.

Power amplifier : Güç yükselteci. Elektriksel iletişimde, çizgisel olmayan bir, etki ile istenen bir güç çıktısı vermek üzere tasarlanmış eksiciksel düzenek. Amplifikatör. Güç arttırıcı. Güç amplifikatörü.

Power assisted : Güç destekli. Servo.

Power attenuation : Güç yitimi.

Power block : Gırgır avcılığında kullanılan, gırgır ağının toplanmasını sağlayan büyük bir palangaya bağlı, ağın geçtiği yeri v biçiminde olan güçlü bir makara. Pover blok. Gırgır makarası.

Power chord : Güç akoru. Sert akor. Herhangi bir notanın kendisi, beşlisi ve oktavının aynı anda basılmasıyla oluşan, daha çok pank, rak ve metal ritimlerinde kullanılan en sert ve güçlü sese sahip akor.

Power control : Güç kontrolü.

Power cord : Elektrik kablosu. Güç kablosu. Güç kordonu.

 

Power cable : Yüksek gerilim kablosu. Çıngı kablosu. Elektrik kablosu. Güç kablosu.

Power card : Güç kartı.

İngilizce Power Türkçe anlamı, Power eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Power ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Impetuses : İtici güç. Zor. Güdü. Uyarı. Saik. Hız. Dürtü. Şiddet.

Remedies : Düzeltme yolları. İlaç. Tedavi. Çare. Dava yolu. Çözüm. Yasal yollar. Deva.

Accomplishments : Beceri. Kabiliyet.

Aptness : Münasiplik. Uygunluk. Meyil. Zekilik. Kabiliyet. Yerindelik. Çabuk kavrama. Yatkınlık.

Domination : Hükmetme. Egemenlik. Hüküm. Tahakküm. Hakimiyet. İstibdat.

Artistries : Sanat eserleri. Sanat yeteneği. Güzel sanatlarla uğraşma. Sanatsal nitelik. Sanatçılık. Sanatkarlık. Beceri.

Clouting : İndirmek (argo terim). İndirmek. Darbe. Vurmak. Patlatmak. Prestij. Torpil.

Jazziness : Canlılık. Gösterişlilik. Caz ritmi. Göz alıcı olma. Neşe. Caz stili. Caz müziği gibi olma. Caz gibi olma.

Erg : Enerji birimi. Erg.

Clouts : Vurmak. Paçavra. Patlatmak. İndirmek (argo terim). Prestij. Torpil. İndirmek.

Power synonyms : throttlehold, legal power, chokehold, physical phenomenon, clearance, aptitude, stranglehold, discretion, birr, spin along, procuration, competence, competency, ascendance, sway, deputations, ability, letter of attorney, effect, energies, impressure, efficacies, drive, repellant, inoperation, a good deal, faculty, arduous, diffusions, accomplishment, cable, doughtiness, sped.

Power zıt anlamlı kelimeler, Power kelime anlamı

Powerlessness : Güçsüzlük. Kuvvetsizlik.

Powerful : Etkili. Güçlü. Erkli. Kuvvetli. Nüfuzlu. Keskin. Muhteşem. Ensesi kalın. Çok miktarda. Kuvvet.

Powerless : Nüfuzsuz. Yetersiz. Aciz. Zayıf. Kuvvetsiz. Elinden bir şey gelmez. Beceriksiz. Kudretsiz. Zebun.

Power antonyms : uninterestingness, unpersuasiveness, uncreativeness, ineffectiveness, unable, inaptitude, stupidity, incapacity, inability.

Power ingilizce tanımı, definition of Power

Power kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The power of capillary attraction. The faculty of doing or performing something. Capability of producing an effect, whether physical or moral: potency. Money gives power. Might. Ability to act, regarded as latent or inherent. Same as Poor, the fish. Capacity for action or performance. As, a man of great power.