Presentative türkçesi Presentative nedir

  • Kilisenin belirli (sabit) bir mal varlığını veya gelirini korumak amacı ile bir koruyucu tarafından temsil edilen dini kuruluşa ilişkin.
  • Algılanabilir.
  • Somut.

Presentative ile ilgili cümleler

English: He attended the meeting as the company representative.
Turkish: O, şirket temsilcisi olarak toplantıya katıldı.

English: Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Turkish: Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.

English: He attended the meeting as our company representative.
Turkish: O bizim şirket temsilcimiz olarak toplantıya katıldı.

English: All the students recognized her as their representative.
Turkish: Bütün öğrenciler onu temsilcileri olarak tanıdılar.

English: Ali was elected class representative.
Turkish: Ali sınıf temsilcisi seçildi.

Presentative ingilizcede ne demek, Presentative nerede nasıl kullanılır?

Ad hoc representative : Ad hoc temsilci.

Appoint a representative : Temsilci atamak.

Commercial representative : Ticari temsilci. Ticari mümessil. Mümessil.

Committee of permanent representatives : Daimi temsilciler komitesi. Daimi temsilciler komisyonu. Ab daimi temsilciler komitesi.

 

Diplomatic representative : Diplomatik temsilci.

Representative consumer : Soyutlama düzeyinde, bir piyasada yer alan tüketicilerin ortak özelliklerini yansıttığı düşünülen tüketici. Temsili tüketici.

Nonrepresentative : Sembolik olmayan. Temsil edici olmayan.

Elected representative : Halk tarafından çıkarlarını temsil etmesi için oy verilerek seçilen kamu görevlileri. Seçilmiş temsilciler.

Official representative : Resmi temsilci.

House of representatives : Temsilciler meclisi.

İngilizce Presentative Türkçe anlamı, Presentative eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Presentative ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Negotiant : Görüşme yapan kimse. Müzakereci. Arabulucu. Görüşmeci. Müzakere şartlarını görüşen kimse.

Concreted : Somutlaşmak. Katılaştırmak. Betonla kaplamak. Beton betonlamak. Sertleşmek. Somutlaştırmak. Katılaşmak. Beton. Bütünleşmek.

Agent : Aracı olarak başkasına mal satmakla görevlendirilen kişi veya işletme. Bulaşıcı mikroorganizmaları veya organizma üzerinde etkili olabilecek kimyasal maddeleri tanımlamak için kullanılan terim. Etmen. İş görevlisi. Vekil. Araç. Acente. Vasıta. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yürüten gerçek veya tüzel kişi. Fail.

Resident commissioner : Komisyon üyesi.

Unveiling : Açığa vurmak. Açılışını yapmak. Açılışı yapılmak. Ortaya çıkaran. Ortaya çıkarma. Ortaya çıkarmak. Açıklamak. Peçesini kaldırmak. Örtüsünü açmak.

 

Contact : Değme. Konuşmak. Bağlantı. Temas kurmak. Bir elektrik çevrimini bütünlemek için iki çevrim öğesinin birleşmesi. Bağlantı kurulan kimse. Temasa geçmek. Değini. Bağlantı kurmak. Temas faktörü.

Treater : Arabulucu. Geliştiren kimse. Davranan kimse. Müzakere eden. Muameleci. İkramcı. Muamele eden kimse. İkramı yapan. Tedavi eden kimse. Tedavi edici.

Tangible : Müşahhas. Dokunulabilir. Elle tutulur. Mülk. Duyulur. Hissedilir. Elle dokunulur veya tutulur. Kesin. Maddi.

Assemblyman : Meclis üyesi. Parlamento üyesi.

Detectably : Farkına varılabilir bir şekilde. Farkına varılacak derecede. Algılanabilir bir şekilde.

Presentative synonyms : personal representative, chief of state, production, delegate, middleman, union representative, touchable, assemblywoman, concrete, concretes, envoy, perceivable, tangibles, physical, alderman, emissary, display, head of state, negotiator, perceptible, palpable, detectible, detectable.

Presentative zıt anlamlı kelimeler, Presentative kelime anlamı

Atypical : Başka. Tipik olmayan. Atipikal. Atipik. Alışılmamış. Değişik. Düzensiz, değişik, değişken, tipik olmayan, herhangi bir grup içerisinde değerlendirilemeyen.

Presentative ingilizce tanımı, definition of Presentative

Presentative kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Having the right of presentation, or offering a clergyman to the bishop for institution. As, advowsons are presentative, collative, or donative.