Pricing türkçesi Pricing nedir

  • Fiyat tespiti.
  • Fiyatını belirlemek.
  • Maliyetlendirme.
  • Yeni veya mevcut ürünlerin fiyatlarının belirlenmesi.
  • Fiyat belirleme.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • [#fiyatlandırma Fiyatlandırmak].
  • Fiyat koyma.
  • Fiyatlandırılan.
  • Fiyatlandırma.
  • Fiyatlama.
  • Fiyat tespit etme.
  • Fiyat uygulaması.
  • Fiyatlandırarak.
  • Paha biçmek.

Pricing ile ilgili cümleler

English: Our pricing is very competitive.
Turkish: Fiyatlandırmamız çok rekabetçi.

Pricing ingilizcede ne demek, Pricing nerede nasıl kullanılır?

Pricing policy : Fiyatlandırma politikası. Eder siyasası. İşletmenin belirli bir dönem içinde satış ederlerini düzenlemek amacıyla uyguladığı siyasa. Fiyat politikası.

Pricing strategy : Firmanın etkinlikte bulunduğu piyasanın koşullarına göre karını veya satış gelirlerini ençoklama, piyasaya girişi engelleme veya piyasa payını artırmak gibi amaçlarla fiyatını belirleme süreci. Fiyatlandırma stratejisi. Fiyatlama stratejisi.

Administered pricing hypothesis : Yoğunlaşmanın yüksek olduğu sanayilerde, ekonominin daralma dönemlerinde fiyatın daralmaya göre daha az düşürüleceğini ileri süren önsav. Güdümlü fiyatlandırma önsavı.

Administrative pricing hypothesis : Yoğunlaşmanın yüksek olduğu sanayilerde, ekonominin daralma dönemlerinde fiyatın daralmaya göre daha az düşürüleceğini ileri süren önsav. Güdümlü fiyatlandırma önsavı.

 

Asset pricing model : Varlık fiyatlama modeli.

Basing point pricing : Üretildiği yere bakılmaksızın malın maliyetine belli bir taşıma bedelinin eklenmesiyle hesaplanmasına dayanan fiyatlandırma yöntemi. Temel nokta fiyatlandırma yöntemi. Temel nokta fiyatlama yöntemi.

Adaptation approach to pricing : Uyarlanabilir fiyatlandırma yaklaşımı. Küresel düzeyde etkinlikte bulunan bir firmanın, etkinlikte bulunduğu bölgede kar edebileceği en uygun fiyatı, söz konusu bölgedeki iştirak ya da bağlı kuruluşunun belirlemesine izin verdiği fiyatlandırma yaklaşımı. krş. küresel fiyatlandırma yaklaşımı, yermerkezli fiyatlandırma yaklaşımı.

Hedonic pricing model : İncelikli fiyatlandırma yöntemi. İncelikli fiyat kuramına dayanan fiyatlandırma yöntemi. krş. bileşik fiyat çözümleme yöntemi.

Capital asset pricing model : Sermaye piyasasındaki bir taşınır değerin beklenen geliri ile riski arasındaki doğrusal ilişkiyi gösteren model. Sermaye varlıkları fiyatlandırma modeli. Sermaye varlıkları fiyatlandırma modelisermaye varlıkları fiyatlandırma modeli. Finansal varlık fiyatlandırma modeli. Ekonomi, iktisat alanlarında kullanılır.

Low pricing strategy : Düşük fiyat stratejisi. Fazla üretimi satmak, piyasaya girmek, piyasa payını korumak veya genişletmek için firmanın, malın fiyatını piyasa fiyatının altında belirlemesine yönelik fiyatlandırma stratejisi.

İngilizce Pricing Türkçe anlamı, Pricing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pricing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Valorizing : Değer biçmek. Fiyatını saptamak. Kıymet takdir etmek. Değerlendirmek. Yasalara göre bir varlığa değer takdir etmek. Fiyat biçmek.

Valorize : Fiyatını saptamak. Fiyat biçmek. Yasalara göre bir varlığa değer takdir etmek. Değerlendirmek. Değer biçmek. Kıymet takdir etmek. Hükümetçe fiyat tespit etmek.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

Appraise : Fiyat saptamak. Takdir biçmek. Kıymet takdir etmek. Değer biçmek. Değer takdir etmek. Değerlendirmek. Değer tespit etmek.

Listing : Ambalaj listesi. Maddeleme. Bir rastlantılı örneklemede evren birimlerini tüketici olarak sayma ya da bir sayı vererek sıralama. dizem [ing . array] verileri tek tek gözlemler biçiminde sıralayan ya da gözlemlerin sıklığını dile getirmeyen dizi. bk. sıklık dağıhmı. Kayıt. Dizelgeleme. Liste. Kaydetme. Bayılma. Kote etme. Listeleme.

A group shares : Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü. A grubu hisse senedi.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçenin giderleri. Olağanüstü bütçe gideri.

Costing : Maliyetleme.

Priced : Fiyatlandırılmış.

Pricing synonyms : price gouging, estimate the price, ability rent, valorise, estimate the value of, evaluated, evaluation, quoting, tariffing, abnormal budget receipts, set the price, prize, abnormal budget, a change in demand, a change in individual demand, rating, valorizes, evaluates, evaluating, valuation, quotation, a change in supply, assessing, listings, a type mutual funds, appraises, a shift in supply, ability to pay approach, prizing, quote a price, pegging, a shift in demand, ability to pay principle.