Prokaryotes türkçesi Prokaryotes nedir

  • Çekirdekleri bir zarla çevrili olmayan ve çekirdek materyali stoplazma içerisinde dağınık olan, küçük ve basit yapılı canlıları içine alan bir alem, prokaryota.
  • Prokaryota.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Küçük ve basit yapılı hücreler olup dna ya da rna materyali bir zarla çevrili çekirdek içinde olmayan canlıları içine alan bir alem. prokaryota.
  • Prokaryotlar.

Prokaryotes ingilizcede ne demek, Prokaryotes nerede nasıl kullanılır?

Prokaryote : Prokaryot. Belirgin bir çekirdeği olmayan hücreli organizma.

Prokaryotic : Prokaryotik.

Prokaryotic protist : Gerçek bir çekirdeği olmayan organizmaların bulunduğu aşağı protistler. Prokaryotik protist.

Prokaryocyte : Prokaryosit.

İngilizce Prokaryotes Türkçe anlamı, Prokaryotes eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Prokaryotes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A protein : A proteini. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri.

Organism : Organizma. Oluşum. Yapı. Uzviyet. Örgüt. Canlı varlık. Yaşamsal işlevlerini devam ettirebilen herhangi bir canlı varlık. Vücut. Örgenlik.

 

Abo blood groups system : Dokuz numaralı insan kromozomunda bulunan ve kırmızı kan hücresinde belli antijenleri gösteren bir alel sistemi. Abo kan grupları sistemi.

A cell : A hücresi. Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre.

Abambulacral area : Abambulakral bölge. Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi.

Abductor muscle : Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas. Abdüktör kas. Uzaklaştırıcı kas.

Abacus bodies : Abacus cisimcikleri. Dişteki odontoblast hücrelerinde içleri muntazam dizilmiş kalsiyum granülleri ve kollagen öncülerini içeren golgi kesecikleri.

A chromosome : Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar. A kromozomu.

Procaryote : Prokaryot. Küçük ve basit yapılı hücreler olup dna veya rna materyali bir zarla çevrili çekirdek içerisinde olmayan canlıları içine alan bir alem, prokaryota. İlkelcanlı. İlkel canlı.

A site : A yeri. Ribozomun üzerinde amino asit taşıyan taşıyıcı rna ların bağlandığı yer. aminoasil yeri, aminoaçil yeri.

Prokaryotes synonyms : procaryotic, procaryotes, abiotic factor, a cells, being, abiotic environment, aardwolf, aardvark, aardvarks, acacia, abramis zone.

Prokaryotes zıt anlamlı kelimeler, Prokaryotes kelime anlamı

Eucaryotic : Ökaryotik.

Eukaryotic : Ökaryotik. (bir hücre hakkında) kromozomlu hücre çekirdeği ve hücre organelleri olan.

Eukaryote : Ökaryot. Zarla çevrili gerçek çekirdeği bulunan. Kromozomlu hücre çekirdeği ve organelleri olan hücrelerden meydana gelen organizma (bakteriler ve diğer çok ilkel yaşam formları haricindeki tüm hücrelilerin özelliği). Ökaryot hücre. Bitki, hayvan, mantar ve protozoon gibi çekirdeği etrafında zar bulunan, kromozomlar ve hücre içi organellerden meydana gelmiş bir hücreli veya çok hücreli bir organizma.