Prouder türkçesi Prouder nedir

Prouder ile ilgili cümleler

English: The prouder the individual, the harsher the punishment.
Turkish: Birey ne kadar gururlu olursa, ceza o kadar sert olur.

Prouder ingilizcede ne demek, Prouder nerede nasıl kullanılır?

Proudest : Mağrur. Kabarmış. Gururlu. Onurlu. Şerefli. Görkemli. Kibirli. Gurur verici. Azametli.

A proud day for us : Bizim için övünç dolu bir gün.

As proud as : Kadar kibirli.

As proud as lucifer : Kibirli.

Be proud of : Gurur duymak. Övünmek (ile). Gururlu olmak. İle gurur duymak. İle iftihar etmek. İle övünmek. İftihar etmek.

Do somebody proud : El üstünde tutmak. Hürmet etmek. İyi ağırlamak.

Proudhearted : Gururlu.

Do someone proud : Kara çıkartmamak. (kendiyle) gurur duymasını sağlamak. Gururlandırmak. Nazik davranmak.

Do oneself proud : Kendine saygısı olmak. Dört başı mamur bir iş çıkarmış olmak. Fevkalade veya gurur verici bir iş başarmış olmak. Boğazına iyi bakmak. Özsaygısı olmak. Kendine iyi bakmak. Kendisiyle gurur duymak.

Proudly : İftiharla. Övünerek. Kıvançla. Onurlu bir şekilde. Gururla. Mağrur bir tavırla.

İngilizce Prouder Türkçe anlamı, Prouder eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Prouder ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Greats : Ulu. Mükemmel. Asil. Bitirme sınavı (oxford üniv.). Müthiş. Büyük. Hevesli. Hayvani. Kocaman.

Bloated : Olması gerekenden büyük. Normalden fazla. Şişkin. Davul gibi. Şişirilmiş. Şişmiş (karın). Kabarık. Davul gibi şişmiş. Böbürlenen.

Overweening : Kendinden fazla emin. Sonsuz. Aşırı.

Brave : Bahadır. Cesaretle karşı koymak. Meydan okumak. Göğüs germek. Yiğit. Kızılderili savaşçılar. Cesaretle karşılamak. Cesaret göstermek. Kahraman.

The honorable : Saygın. Muhterem. Sayın. Saygı başlığı. Saygıdeğer. İtibarlı. Yüce. Namuslu.

Bravest : Yiğit. Cesur. Kahraman. Yürekli. Mert. Şahane.

Haughtiest : Tepeden bakan. Burnu büyük. Kurumlu.

Corking : Müthiş. On numara (müthiş). Şahane. Harika.

Elated : Mutlu. Memnun. Bahtiyar. Coşkun. Sevindirilmiş. Sevinçli.

Of stature : Etkileyici (büyüklük, etki, vs.). İtibarlı.

Prouder synonyms : tight laced, straightlaced, lordly, square toed, brightest, biggety, crackings, swelled, boastful, effulgent, consequential, courtly, as proud as lucifer, blotchier, haughtier, hoitytoity, cliquey, priggish, blotchiest, high sounding, bragging, clever dick, disdainful, brilliants, prim, self respecting, puritanical, seemly, big head, haughty, bumptious, bullous, prissy.

Prouder zıt anlamlı kelimeler, Prouder kelime anlamı

Incorrect : Doğru olmayan. Yakışıksız. Asılsız. Hatalı. Münasebetsiz. Uygunsuz. Düzeltilmemiş. Biçimsiz. Yanlış.

Impropriety : Terbiyesizlik. Ahlaksızlık. Hata. Yanlış kullanma. Yanlışlık. Yakışıksızlık. Yersizlik. İrtikap. Yolsuzluk. Uygunsuzluk.

Inappropriate : Caiz değil. Uygunsuz. Uymaz. Uygun olmayan. Yakışıksız. İsabetsiz. Münasebetsiz. Yersiz. Biçimsiz.

Prouder antonyms : indecorous, indecent, improper, wrong, improperness, modest, humble.