Pulpy kidney disease türkçesi Pulpy kidney disease nedir

  • Geviş getirenlerin ince bağırsaklarındaki clostridium perfiringes tip d’nin salgıladığı bağırsak zehirlerince oluşturulan, özellikle karbonhidrattan zengin yemlerin aşırı miktarlarda tüketilmesi sonucu biçimlenen, çabuk oluşan otoliz nedeniyle böbreklerin yumuşaması ve yarı sıvı görünümüyle belirgin perakut ve yüksek oranda ölümlerle seyreden toksemik bir hastalık, aşırı yeme hastalığı.
  • Yumuşak böbrek hastalığı.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.

Pulpy kidney disease ingilizcede ne demek, Pulpy kidney disease nerede nasıl kullanılır?

Pulpy : Etli. Yumuşak. Lapa gibi. Hamur gibi. Özlü. Posalı.

Kidney : Tip. Huy. Ciğer. Böbrek. Soy. Tabiat.

Disease : Hastalık. İllet. Maraz. Çeşitli dış faktörlerin etkisi sonucu vücudun bir bölümü veya tamamında normal fonksiyonun bozulması durumu. Dert. Rahatsızlık. Sayrılık. Lyme hastalığı. Nedeni, vücutta oluşturduğu değişimleri ve iyileşme olanağı bilinen veya bilinmeyen, karakteristik belirtiler ve bulgular dizisiyle kendini gösteren vücudun herhangi bir bölümü, organ veya sisteminin normal yapısı ve işlevlerinin kesilmesi veya sapması, sayrılık, maraz, rahatsızlık, hlk. illet, kem, morbus, toga.

Bacterial kidney disease : Birçok balıkta, renibacterium salmoninarum’un neden olduğu, solungaçlarda solgunluk, ekzoftalmus, karında şişkinlik, deride kabarcıklar, vücut yüzeyinde ülserler, lezyonlar ve anüs civarında hemorajilerle karakterize, bulaşıcı, kronik bakteriyel bir enfeksiyon. Bakteriyel böbrek hastalığı.

 

Polycystic kidney disease : Her iki böbrekte serpilmiş tarzda, 1-5 mm çapında, çok sayıda kistin bulunmasıyla belirgin kalıtsal böbrek hastalığı. Polikistik böbrek hastalığı.

İngilizce Pulpy kidney disease Türkçe anlamı, Pulpy kidney disease eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pulpy kidney disease ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abdomen : Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut boşluğu, abdomen. Karnın altı. Batın. Abdomen. Karın. Karın (böcek gövdesinde). Böcek gövdesinin alt kısım.

Abdominal ovariectomy : Laparotomi yoluyla gerçekleştirilen kısırlaştırma. Abdominal ovaryektomi.

A c deformity : Arnold-chiari yapılış bozukluğu. A-c kusuru.

A clay : Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin. Beyaz kil.

Abattoir : Kesimevi. Mezbaha. Hayvanların etleri için kesildikleri yerler, hlk. ekdi. Salhane.

A band : Çizgili kas teli ışık mikroskobunda incelendiğinde görülen, kalın flamentlerle aralarına giren ince flamentlerin uçlarını içeren ve ışığı iki kez kıran koyu renkli bantlar, anizotrop bant, anizotropik bant. A bandı.

Abamectin : Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç. Abamektin.

 

A amplitude mod : A-mod görüntü. Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır.

A dna : Dna çift sarmalının sağ el sarmal yapısı gösterdiği ve çift zincirin bir tam dönüşünde yapıya 11 bazın girdiği dna biçimi. A dna.

Abaxial : Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi). Aks kemiği dışında. Abaksiyal. Eksenden uzak, eksen dışı. Eksenden uzak. Eksen dışı. Eksendışı.

Pulpy kidney disease synonyms : abdominal palpation, abdominal pain, abdominal fat necrosis, a c syndrom, overeating disease, abdominal distention, a crochordon.