Yumuşak böbrek hastalığı nedir, Yumuşak böbrek hastalığı ne demek

Yumuşak böbrek hastalığı; Veteriner alanında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Geviş getirenlerin ince bağırsaklarındaki Clostridium perfiringes tip D’nin salgıladığı bağırsak zehirlerince oluşturulan, özellikle karbonhidrattan zengin yemlerin aşırı miktarlarda tüketilmesi sonucu biçimlenen, çabuk oluşan otoliz nedeniyle böbreklerin yumuşaması ve yarı sıvı görünümüyle belirgin perakut ve yüksek oranda ölümlerle seyreden toksemik bir hastalık, aşırı yeme hastalığı.

Yumuşak böbrek hastalığı tanımı, anlamı

Hastalı : Hastalıklı

Yumuş : İş, hizmet buyruğu: Bu çocuk hiç yumuş tutmuyor, ne yapacağız?. Toplantı, topluluk. İş, hizmet buyruğu. Vazife, hizmet, buyrulan iş, söz. Görev, vazife (Çayağzı). Ödünç alınan şey. İş, hizmet, ödev, vazife. İş, güç, çalışma.

Böbrek : Kandaki zararlı maddeleri süzüp idrar olarak salan, omurganın sağ ve sol yanında bulunan çift organdan her biri.

Hasta : Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız. Aşırı düşkün, tutkun. Parasız, züğürt. Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan.

Yumuşak : Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı. Kolay çiğnenen, kolay kesilen. Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal. Ilıman (iklim), sert karşıtı. Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran. Okşayıcı, tatlı, hoş. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimli, sürekli, ötümlü, tonlu, sedalı. Kolaylıkla işlenebilen. Sessiz, hafif. Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı.

 

Aşırı yeme hastalığı : Yumuşak böbrek hastalığı.

Geviş getirenler : Çift parmaklı hayvanların, sindirim organları geviş getirmeye uygun olan alt takımı.

İnce bağırsak : Sindirim borusunun mideden kalın bağırsağa kadar olan yiyeceklerin sindirilmesi görevini yapan bölümü.

Geviş getiren : Mideleri dört bölmeden oluşan, selülozu sindirebilen, sığır, koyun, keçi, geyik, deve gibi hayvanlar, ruminant, gevişen.

Karbonhidrat : Karbon, hidrojen ve oksijen atomlarından oluşan organik bileşiklerin genel adı.

Clostridium : Birçok enzim ve toksinleri bulunan, büyük, anaerob, sporlu ve Gram pozitif çomak biçimli bir bakteri cinsi. Toprakta, suda, hayvan ve insanların bağırsağında bulunan, dokular üzerine harap edici etkisi olan birçok enzim ve toksine sahip, büyük, Gram pozitif, çoğu hareketli, zorunlu anaerobik, fermentatif, endospor oluşturan, çubuk biçiminde bakteri cinsi.

Aşırı yeme : Hayvanın yiyeceği oburca fazla yemesi olayı, hiperfaji, polifaji.

Yumuşama : Yumuşamak işi. Sert ünsüzlerin yumuşak ünsüz veya sızıcı ünsüz oluşu, ötümlüleşme. Dünyada soğuk savaş döneminden sonra stratejik silahların geliştirilmesiyle başlayan siyasal gerginliğin ortadan kaldırılması siyaseti, detant.

 

Hastalık : Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı. Aşırı düşkünlük, tutku. Ruh sağlığının bozulması durumu. Bitkilerin yapılarında görülen bozukluk.

Belirgin : Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih. Açık bir biçimde.

Toksemik : Toksemiyle ilgili olan. Toksemiye bağlı, tokseminin neden olduğu.

Bağırsak : Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü.

Özellik : Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite.

Toksemi : Bakteri zehirlerinin kana geçmesi sonucu meydana gelen zehirlenme hâli. Metabolik bozukluklardan kaynaklanan durum.

Diğer dillerde Yumuşak böbrek hastalığı anlamı nedir?

İngilizce'de Yumuşak böbrek hastalığı ne demek ? : pulpy kidney disease