Böbrek nedir, Böbrek ne demek

Böbrek; bir anatomi terimidir.

Böbrek hakkında bilgiler

Böbrekler, omurgalılarda bulunan fasulye biçiminde boşaltım organlarıdır. 10 cm boyuna kadar olabilen böbrekler, boşaltım sisteminin bir bölümünü oluştururlar. Bu organlar, başta üre olmak üzere atıkları kandan süzer ve onları su ile birlikte idrar olarak boşaltırlar. Böbrekleri ve böbreklere etki eden hastalıkları inceleyen tıbbi dal nefrolojidir. Nefroloji, adını Yunanca "böbrek" anlamına gelen nephros sözcüğünden alır. Böbrek(ler) ile ilgili anlamında kullanılan renal sözcüğü ise Latince renalis sözcüğünden gelir. Böbreklerin içindeki süzme birimlerine nefron denir. Her böbrekte yaklaşık 1 milyon nefron bulunur.

İnsanlarda, böbrekler karın bölgesinin arka bölümünde, bir başka deyişle karınzarı arkası (retroperitonal) bölgesinde yer alırlar. İki tane bulunan (çoğu insanda tek böbrek bulunabilmektedir, ve bu insanlar bunun ayrımına varmadan sağlıklı bir yaşam sürdürebilirler) böbreklerden sağda olanı diyaframın hemen altında, ve karaciğerin arkasında (posterior), solda olanı ise diyaframın altında ve dalağın arkasında yer almaktadır. Böbreklerin ikisinin de üstünde böbreküstü bezleri yer almaktadır. Böbreklerin konumları bakımından bakışımsız olmalarının nedeni karın boşluğunda büyük bir yer kaplayan karaciğerin, sağda bulunan böbreğin soldakine göre 1-2 santimetre daha aşağı bir konumda (inferior) bulunmasına neden olmasıdır.

 

Karınzarı arkasında bulunan böbreklerin boyutları 9 ila 13 cm arasında değişmekte, ve sol böbrek sağdakinden az da olsa biraz daha büyüktür. Yaklaşık 12. göğüs omuru ile 3. bel omurlarının (T12-L3) düzeyleri arasında yer almaktadırlar. Böbreklerin üst bölgeleri 11. ve 12. kaburgalarca korunmaktadır. Böbreküstü bezleriyle birlikte böbrekler, yağ dokuyla çevrelenip (buna pararenal yağ denilmektedir), bu yapı da böbrek zarı (renal fasiya olarak da bilinir) ile bütünüyle sarılmış durumdadır. Yukarıda da belirtildiği gibi, böbreklerden biri ya da ikisi doğuştan bulunmayabilirler, ve bu duruma böbrek oluşmaması ya da renal agenez denilmektedir.

Böbrekler, süzülmemiş kanı karın bölgesi aorttan ayrılan sol ve sağ böbrek atardamarları yoluyla almaktadırlar. Böbrekten dönen süzülmüş kan ise sağ ve sol böbrek toplardamarları yoluyla alt ana toplar damara döner. Böbreğe giden kan, kalbin pompaladığı toplam kanın (kardiyak debi) üçte birine ulaşabilir.

Böbrek ile ilgili Cümleler

  • Bir böbrek taşım vardı.
  • Türkçede birçok organ ve ekstremite ismi -b sesiyle başlar. Örn. baş, burun, boğaz, beyin, bel, bacak, bilek, bağır, böğür, bağırsak, böbrek.
  • 2013 yılında Tom'a böbrek kanseri teşhisi kondu.
  • Böbrek sorunum var.
  • Böbrek üstü bezleri adrenalin salgılar.
 

Böbrek kısaca anlamı, tanımı:

İdrar : Böbreklerde kandan süzülerek idrar yolları aracılığıyla dışarıya atılan sıvı, sidik, küçük abdest, hacet.

Organ : Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv. Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş.

Böbrek taşı : Böbreklerde oluşan taş.

Böbrek üstü bezi : Böbreklerin üstünde bulunan, hormon niteliğinde salgısı olan bez.

Böbrek yağı : Kasaplık hayvanların böbreklerinin çevresinde oluşan yağ.

Böbrek yetmezliği : Böbreklerin yeterince işlev görememesi.

Suni böbrek : Yapay böbrek.

Yapay böbrek : Sonradan takılan böbrek, suni böbrek.

Böbreksi : Böbrek biçiminde olan.

Zararlı : Zarar veren, zararı dokunan, dokuncalı, muzır, tahripkâr.

Madde : Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm. Bir cismi oluşturan öge, öz. Molekül. Duyularla algılanabilen nesne. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek. Para, mal vb. ile ilgili şey. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri.

Omurga : Gemi kaburgasının aşağı taraftan bağlı bulunduğu boy ekseni doğrultusunda boydan boya geçen ana yapı ögesi. Sırt boyunca uzanarak vücuda destek sağlayan, kemikten, kıkırdaktan veya her ikisinden oluşan, içinde omuriliği barındıran kemik yapı. Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği, esas.

Çift : Toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan. Küçük maşa veya cımbız. Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş. Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler).

Omurgalılar : Memelileri, kuşları, amfibyumları, sürüngenleri, yuvarlak ağızlıları ve balıkları içine alan hayvanlar âlemi (Vertebrata).

Fasulye : Bu bitkinin sebze olarak yararlanılan yeşil ürünü ve kuru tohumları. Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris).

Biçim : Herhangi bir şeyin benzeri. Tarz. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Biçme işi. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu.

Böbrek osteodistrofisi : Genellikle köpeklerde, daha az olarak da kedilerde kronik böbrek yetmezliğinde paratiroit hormonu veya D vitamini eksikliğinden kaynaklanan kemiğin kusurlu oluşumu ve kemik erimesiyle belirgin hastalık, böbrek raşitizmi, kauçuk çene hastalığı, renal osteodistrofi, renal osteitis fibroza.

Böbrek ödemi : Böbrek hastalığına bağlı olarak vücudun muhtelif bölgelerinde gelişen ödem, nefremi, nefrödem.

Böbrek pelvisi : Böbrekte oluşan idrarın toplandığı, çok katlı değişken epitelle çevrili boşluk, pelvis renalis. Çok papillalı böbreklerde idrar duktus papillarislerden kaliks renalise ve oradan pelvis renalise, tek papillalı böbreklerde ise duktus papillarislerden direkt olarak pelvis renalise açılır. Atlarda lamina propriyada müköz bezler bulunduğundan yapılan idrarın rengi bulanıktır.

Böbrek piramitleri : Böbreği oluşturan ve renkulus adını alan lopçuklar. Embriyonel gelişme döneminde böbrek birbirinden ayrı lopçuklardan biçimlenir.

Böbrek raşitizmi : Böbrek osteodistrofisi.

Böbrek sütunları : Cortex renis’ten pyramides renales arasına uzanan oluşumlar, kolumna renales.

Böbrek toplardamarları : 1- bel omurları düzeyinde vv. renales dextra ve sinistra hâlinde v. cava caudalis’ten çıkan ve böbreklere giden toplardamarlar, vena renis.

Böbrek tubulus asidozisi : Böbreklerdeki görev bozuklukları sonucu, bikarbonatın emiliminde veya asitlerin atılmasındaki hataya bağlı olarak alkali idrar üretimi, renal tübüler asidozis.

Böbrek tutturum :

Böbrek üstü bezi androjenleri : Böbrek üstü bezi kabuğundan salgılanan dehidroepiandrosteron ve bundan oluşan androstenedion gibi 19 karbonlu steroit grubunun ortak adı.

Diğer dillerde Böbrek anlamı nedir?

İngilizce'de Böbrek ne demek? : adj. nephritic, renal, of or pertaining to the kidneys

n. kidney, one of a pair of organs that filters metabolic wastes from the blood

Fransızca'da Böbrek : rein [le]; (yenilen) rognon [le]

Almanca'da Böbrek : n. Niere

Rusça'da Böbrek : n. почка {анат.} (F)