Ration türkçesi Ration nedir

  • Vesika ile dağıtmak.
  • Karne ile vermek.
  • Rasyon.
  • Tayın.
  • İstihkak.
  • Canlının besin maddeleri ve enerji ihtiyacını sağlayan bir günlük toplam karma yem miktarı.
  • Piyasada kıt olan malı tüketicilere paylaştırmak amacıyla karne verilmesine dayanan tayınlama yöntemi.
  • İstihkakını saptamak.
  • Er azığı.
  • Tayınlama kapsamında dağıtılan mallar.
  • Tavan fiyatın uygulandığı durumlarda istemin sunumu aşmasına bağlı olarak oluşabilecek karaborsayı önlemek amacıyla devletin belli önceliklere göre mal dağıtımını düzenlemek için verdiği ve üzerinde kullanıcının adı, geçerlilik süresi, geçerli olduğu bölge ve malın türünün belirtildiği belge. malların geçici olarak ödemeleri yapılmadan yurt dışına çıkarılmasına olanak sağlayan gümrük belgesi.
  • İktisat, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • Karne.
  • Hisse.
  • Miktar.
  • Yiyecek payı.
  • Vesika ile verilen miktar.
  • Pay.
  • Tayına bağlamak.
  • Hayvanların yaşama ve verim payı besin madde gereksinimlerini karşılayan, bir veya daha fazla yem maddesinin karışımından oluşan, hayvanların tüketebileceği bir günlük yem miktarı, diyet, günlük rasyon.
  • Karneye bağlama.
  • Karneye bağlamak.

Ration ile ilgili cümleler

English: Burak accused Tugba of stealing rations.
Turkish: Burak Tuğba'yı erzak çalmakla suçladı.

 

English: His argument was far from rational.
Turkish: Onun tartışması çok mantıklı değil.

English: He tried to rationalize his foolish actions.
Turkish: Onun aptalca eylemlerini rasyonelleştirmeye çalıştı.

English: Ali is not a rational guy.
Turkish: Ali aklı başında bir adam değil.

English: From an objective viewpoint, his argument was far from rational.
Turkish: Objektif olarak bakınca, onun görüşleri rasyonalizmden epey uzak.

Ration ingilizcede ne demek, Ration nerede nasıl kullanılır?

Ration card : Yiyecek karnesi. Karne.

Ration for growth : Büyütme yemi. Başlatma yeminden sonra hayvanların belirli büyüklüğe ulaşıncaya kadar beslenmelerinde kullanılan rasyon.

Ration ingredient : Rasyonun yapısına giren besin ve katkı maddelerinin her biri. Rasyon ögesi.

Ration out : Karneyle vermek.

Daily ration grazing : Hayvanların her gün o günkü gereksinimlerine yetecek kadar yeni merayı otlamalarına izin verilen ve meranın otlanmayacak kısımlarına hayvanların girmelerini önleyen bir otlatma yöntemi. Günlük rasyon otlatması.

Complete ration : Bazı hayvan türlerinin, su hariç ağızdan almaları koşul olan bütün maddelerin dahil olduğu tek bir yem karışımı. Tam rasyon.

Axial ration : Belli bir kristal yüzeyinin, kristal eksenleri ile kristal değişmezleri arasındaki oranı. Kristal değişmezleri oranı.

Off the ration card : Karnesiz.

Basal ration : Bir rasyonun işletme tarafından üretilen kısmı. Temel rasyon.

Fattening ration : Besi sonu rasyonu. Bitirme rasyonu. Et üretimi için beslenen hayvanlara belirli bir devreden itibaren besi sonuna kadar yedirilen ve enerji değeri daha yüksek olan, ette kalıntı ve/veya koku bırakması muhtemel katkı içermeyen karma yemler, besi sonu rasyonu.

 

İngilizce Ration Türkçe anlamı, Ration eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ration ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Moiety : Tribüyü oluşturan iki yarım fratriden biri. her yarım kendi arasında birkaç klana ayrılır. yarımlar törenlerde, düşüncelerde ve simgelerde zıtlık gösterirler, a. bk. ikili düzen. Kısım. Küçük parça. Yarım. Yarı.

Kickback : Seyirdim. Bahşiş. Gayri resmi bir komisyon. Komisyon. Avanta. Rüşvet. Ters tepki. Geri tepme.

Title : Belge. Bir yapıtın adı. 2 -epik tiyatro'da oynanan tablonun konusunu ya da yorumunu sahnedeki bir gergiye yansıtılmasıyla ortaya çıkan yazı. Görüntüde yer alan, fakat görünçlüğün bir parçası olmayan her çeşit yazıyı anlatır terim. Marka. Ana başlık. Unvan. Sıfat. Yazı. Serlevha. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Note book : Görevli ya da hizmetli, işçi durumunda bulunan yükümlülerden alınacak gelir vergisi sınırları saptanılmak üzere bunların aile durumları ve vergi gruplarını kapsayan ve vergi örgütlerince düzenlenerek kendilerine verilen belge. Not defteri.

Allocation : Yerleşim. Bir işin yapılması için ayrılan para. Bölüştürme. Paylaştırma. Tahsisat. Özgü kılma. Ödenek. Pay ayırma. Ayırma.

Lotted : Parsel. Grup. Çekim yeri. Bölüştürmek. Kura ile paylaştırmak. Çok miktar. Yazgı. Taksim etmek.

Claims : Israr etmek. İstemler. Dava açmak. Sahip çıkmak. Şikayetler. Matlubat. Hasarlar. İstemek. Tazminat talebi.

Percent : Faiz getiren değerli kağıt. Kar payı. Bilgisayar, ekonomi alanlarında kullanılır. Yüzde sayışımı ile. Yüzde. %.

Percentage : Yüzdelik. Yüzde oranı. Komisyon. Nispet. Sınıfsal ölçümlü verilerde en çok kullanılan istatistiklerden biri olup her kategoriye ait sıklık sayısının toplama oranının yüzdeyle ifadesi. Yüzde. Kar payı. Yüzdesi.

Gaging : Ölçmek. Ebat. Kalibresini ölçmek. Düelloya davet için yere atılan eldiven. Bahis. Tartmak. Rehin vermek. Teminat. Bahse girmek.

Ration synonyms : field ration, divvies, dose, allowance, contribution, allotments, part, apportionment, rations, amount, allotment, cut, bit, abundances, share, apportionments, fare, deal, lotting, dividend, abundance, due, remuneration, moral, divvying, bodying, divvy, gage, adequacy, doorbells, adequacies, voucher, moieties.

Ration ingilizce tanımı, definition of Ration

Ration kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A fixed daily allowance of provisions assigned to a soldier in the army, or a sailor in the navy, for his subsistence. To supply with rations, as a regiment.