Raw score türkçesi Raw score nedir

  • İşlenmemiş not.
  • Genellikle doğru yanıtların sayısı, yanlış sayısı ve uygulama süresi vb. özellikler göz önünde tutularak bir testi puanladıktan sonra elde edilen ve üzerinde herhangi bir yorum ve işlem yapılmamış olan niceliksel sonuç.
  • Ham not.
  • Ham puan.
  • Eğitim alanında kullanılır.

Raw score ingilizcede ne demek, Raw score nerede nasıl kullanılır?

Raw : Derisi soyulmuş yer. Hassas nokta. Deneyimsiz. Olmamış. Çiğ. Hassas. Ham. Pişmemiş. Açık. Haksız.

Score : Bir testten, genellikle doğru olarak yanıtlanan madde sayısına göre elde edilen sonuca sayıyla biçilen değer. 2-üzerinde matematiksel bir işlem yapılmamış olan puan; ham puan. Sayı yapmak. Partisyon yazmak. Skor. Ağır eleştirmek. Durum. Skor kaydetmek. Eleştirmek. Çizgi çekmek. Puan almak.

Raw brick : Fırınlanmamış tuğla.

Raw coal : Tuvönan. Tüvenan kömür.

Raw cotton : Ham pamuk. Pamuk elyafı. İşlenmemiş pamuk.

Raw deal : Fena muamele. Adilik. Haksızlık. Haksız muamele.

Raw data : İşlenmemiş veri. Ham veri. Gereksenen bilgiyi çıkarmak üzere üzerinde işlem yapılacak veriler kümesi.

İngilizce Raw score Türkçe anlamı, Raw score eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Raw score ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Academy of economic and commercial sciences : İktisadi ve ticari ilimler akademisi. Ekonomi, tecim ve maliye alanlarında çalışmak isteyenleri yetiştiren, bu alanlarla ilgili sorunlar üzerinde incelemeler ve araştırmalar yapan yüksek öğretim kurumu.

Abstract reasoning : Soyut akıl yürütme. Somut veriler yerine, simge ya da genellemelerden yararlanarak sonuçlara varma işlemi. Soyut usavurma.

Active school : Eğitim ve öğretim etkinliklerinin planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi konularında öğrencilere geniş çapta katılma olanağı sağlayan okul. program, yöntem ve insan ilişkileri bakımından işe ve etkinliğe önem veren okul. Etkin okul.

Abstract intelligence : Düşünme ve yeni durumlara uyma konularında soyut kavramlar ile simgelerden başarılı biçimde yararlanma yeteneği. Soyut zeka.

Ability group : Öğrencilerin, sınıf ya da yaş durumlarına bakılmaksızın, özellikle anlatım ve beceri derslerinde, öğrenmeye hazır oluş ya da başarıları yönünden oluşturdukları tek tür ve kısa süreli çalışma kümesi. Düzey kümesi.

Achievement tests : Başarı testleri. Başarı testi. Bir öğrencinin ya da bir öğrenci topluluğunun belli bir konuda, genellikle belirli bir öğretim sonunda elde ettiği bilgi, beceri ve anlayışı ölçen testler.

Achievement age : Bir başarı testinde gerçek ya da yaklaşık olarak ortalamayı gösteren ham puanı elde etmek için gereken yaş. Başarı yaşı.

Academy : Bilim dallarında, güzel ya da uygulamalı sanatlarda orta ve yüksek öğretim yapan kimi okullara verilen ad. üyeleri bilginlerden, yazarlardan, sanatçılardan oluşan bilim ve sanat kuruluşu. Plato'nun kurduğu felsefe okulu. Okul. Bilim adamları topluluğu. Yüksek okul. Medrese. Yüksekokul. Akademi.

 

Academic year : Akademik yıl. Eğitim öğretim yılı. İlk, orta ve yüksek okullar ile üniversitelerde öğretimin başladığı ve sona erdiği gün arasında geçen süre. Ders yılı. Öğretim yılı.

Accustoming : Alıştırmak. Bir hayvana şu ya da bu amaçla birtakım alışkanlıklar ve beceriler kazandırma işi. Ünsiyet. Yetiştirim. Ülfet.

Raw score synonyms : abulia, academic intelligence, abnormal child, achromatopsia, academic preparation, a priori knowledge.