Rich türkçesi Rich nedir

  • Nükteli.
  • Canlı (renk).
  • Bereketli.
  • Yoğun.
  • Bol.
  • Değerli.
  • Gür.
  • Esprili.
  • Ağır (yiyecek).
  • Pahada ağır.
  • Besin değeri yüksek.
  • Pahalı.
  • Besleyici.
  • Verimli.
  • Komik.
  • Paralı.
  • Zengin.
  • Varlıklı.
  • Bol bol.
  • Anlamlı.

Rich ile ilgili cümleler

English: Ali claimed that he came from a rich family.
Turkish: Ali zengin bir aileden geldiğini iddia etti.

English: Ali became rich overnight.
Turkish: Ali bir gecede zengin oldu.

English: Ali certainly sounds like he comes from a rich family.
Turkish: Ali kesinlikle zengin bir aileden geliyor gibi görünüyor.

English: A person views things differently according to whether they are rich or poor.
Turkish: Bir kişi zengin ya da fakir olup olmadığına göre işleri farklı görür.

English: Ali always wanted to be rich and famous.
Turkish: Ali hep zengin ve ünlü olmak istedi.

Rich ingilizcede ne demek, Rich nerede nasıl kullanılır?

Rich as croesus : Karun gibi. Karun kadar zengin.

Rich atmosphere : Zengin atmosfer. Varsıl atmosfer.

Rich enough : Yeterince zengin.

Rich man : Zengin adam. Varlıklı veya zengin adam.

Rich people : Zengin insanlar. Eşraf.

Rich tone : Genellikle yankı ve koro gibi efektlerle süslenmiş nitelikli gitar tonu. Zengin ton.

Rich text format : Zengin metin biçimi. Zengin teks formatı. Temel biçimlendirme direktiflerine sahip teks dökümanları yaratmak için kullanılan standart. Zenginleştirilmiş metin yapısı. Rtf standartı. Rtf dosya biçimi.

 

Rich text document : Zengin metinli belge.

Rich text : Zengin metin.

Rich person : Zengin kişi. Zengin. Mal mülk sahibi.

İngilizce Rich Türkçe anlamı, Rich eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Rich ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Feeder : Şebeke hattı. Yolluk. Yem kabı. Verici yayaçtaki resim ve ses imlerini, yayınlanmak üzere, bu vericinin dalgalığına ulaştıran kablo. Öfkelendirmek. Verici dalgalığı ya da almacı, yüksek yinelenimli imle besleyen; verici dalgalığı vericiye ya da alıcı dalgalığı almaca bağlayan kablo. Besleme kablosu. Madencilik, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Besleyici hat.

Trophic : Beslenimsel. Trofik. Gıda ile ilgili. Besinsel.

Baggiest : Torba gibi. Şapşal. Şişkin. Çuval gibi. Düşük. Torba gibi sarkan. Gevşek. Sarkık. Asılı.

Comedian : Güldürücü. Güldürü türündeki oyunlarda basan kazanıp ün yapmış oyunculara verilen ad. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Güldürü oyuncusu. Güldürü aktörü. Güldürülerde oynayan, başarı kazanan oyuncu. Komedi yazarı. Komedyen. Şamatacı.

Humorous : Nükteci. Güldürücü. Gülünç. Nüktedan. Mizahi.

Wealthy : Bay. Variyetli. Servet sahibi. Gani. Paralı pullu.

Derisive : Alay konusu olan. Alaycı. Alaylı. Alay edilecek türden. Gülünç. Önemsiz. Alay edici.

Loaded : Dolu. Çakırkeyif. Sarhoş. Para babası. Hileli. Kafası dumanlı. Yüklü. Tuzak dolu. Hileli (zar).

Cleverest : Zeki. Cin gibi. Akıllı. Yetenekli. Zarif. Becerikli.

 

Abundantly : Çok miktarda. Ferah ferah. Gani gani. Bolca. Gırla. Fazlasıyla. Bol miktarda. Buram buram. Çokça.

Rich synonyms : exuberant, comical, crashing, financial condition, nutrimental, bushy, prized, efficiently, nourishing, drolling, fattest, generously, lavishly, bounteous, remunerative, on easy street, affluent, bushiest, luxuriant, minted, waggish, expansively, fertile, fecund, saltier, farcical, wealthiest, joky, concentrated, handsomely, compact, eloquent, galores.

Rich zıt anlamlı kelimeler, Rich kelime anlamı

Poor : Kısır. Kalitesiz. Az. Sefil. Çorak. Mutlak yoksulluk durumunda olan kişi. Naçizane. Biçare. Talihsiz.

Scarce : Seyrek. Zor bulunur. Kıt. Az bulunur. Sınırlı. Az. Eksik. Zoraki. Nadir.

Underprivileged : İmkanları az olan. Temel sosyal haklardan yoksun. Başkalarına sağlanan imkanları olmayan. Sosyal haklardan yoksun. Temel sosyal olanakları kıt olan. Temel sosyal haklardan mahrum.

Rich ingilizce tanımı, definition of Rich

Rich kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Opposed to poor. Opulent. Having an abundance of material possessions. Well supplied with land, goods, or money. Possessed of a large amount of property. To enrich. Affluent. Wealthy.