Rounder türkçesi Rounder nedir

Rounder ingilizcede ne demek, Rounder nerede nasıl kullanılır?

All rounder : Elinden her iş gelen kimse. On parmağında on marifet olan kimse. Çok yönlü kimse. Her alanda başarılı.

Rounders : Beysbola benzeyen bir top oyunu. Beysbole benzeyen bir top oyunu.

Backgrounder : Resmi bir sözcünün açıklama yaptığı gayri resmi basın toplantısı. Arka plan bilgisi veren kimse. Arka plan bilgisi sağlayan rapor veya brifing. Bilgi notu. Hükümet veya iş çevresinden resmi bir sözcünün bir durumla ilgili olarak basın mensuplarına arka plan bilgisi verdiği gayriresmi basın toplantısı.

Grounder : Yere vurulunca zıplayan top. Yerden giden top. Yerde yuvarlanması amacıyla vurulan top (spor). Yerde yuvarlanan top. Temelini atan veya kuran kimse.

Grounders : Yerde yuvarlanması amacıyla vurulan top (spor). Yerde yuvarlanan top. Yerden giden top. Temelini atan veya kuran kimse.

Rounded serie : Yuvarlak sıra. Türkçe sözlerde, küçük ünlü uyumu kuralınca, heceleri yuvarlak ünlülerle oluşturulan ünlü sırası: buldum, görürsün, olumlu, ölümsüz, sorumluluk, yorulup vb. karşıtı düz sıradır.

Roundel : Yuvarlak madalyon. Madalyon. Yuvarlak küçük disk. Askeri uçakların milliyetini belirten yuvarlak simge. Yuvarlak simge. Yuvarlak pencere. Yuvarlak raf. Yuvarlak yassı cisim. İki uyaklı şiir (13 14 dizeli). Disk.

 

Rounded vowel : Yuvarlak ünlü.

Roundelays : Kuşların ötüşmesi. Daire oluşturup yapılan dans. Kısa ve nakaratlı şarkı. Cıvıltılar.

Rounded voewel : Dudaklarda belli bir yuvarlaklaşmayla boğumlanan ünlü. türkiye türkçesinin yuvarlak ünlüleri. o, ö, u, ü ünlüleridir. Yuvarlak ünlü.

İngilizce Rounder Türkçe anlamı, Rounder eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Rounder ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Currency : Değer. Satakta sürümde bulunan kağıt ve madeni para. Dolaşım. Sirkülasyon. Sürümdeki para. Yaygınlık. Mütedavil para. Nakit para. Revaç.

Toured : Tur yapmak. Gezi. Gezinti. Nöbet. Gezmek. Turneye çıkmak. Dolaşmak. Seyahat.

Roue : Çapkın (ihtiyar). Zampara adam. Zampara. Çapkın.

Revved : Hızlandırmak. Dindar mahkum. Çevrim. Devrini yükseltmek. Devir sayısı. Sür. Hız vermek. Hızını artırmak.

Assignments : Kararlaştırma. Sınavlar. Belirleme. İş. Havale senedi. Feragat senedi. Atama. Tahsis. Görev. Temlik.

Lady killer : Kadınların bayıldığı erkek. Kadınları baştan çıkaran erkek. Kadınların hoşlandığı veya çekici veya karşı konulamaz bulduğu erkek. Kadın avcısı.

Outings : Gezme. Tozma. Evden dışarı yapılan küçük gezi veya seyahat. Gezi. Çıkma. Gezinti.

Dipsomaniac : Alkolik. İçki müptelası. Dipsomanyak. Dipsomanik.

Drifting : Bir yerleşim yerinden diğerine peş peşe geçme. Akışa kapılma. Art arda yerleşim yeri değiştirme. Akma. Göl deniz veya başkaca bir kütlesinin üzerinde sürüklenme. İpsiz sapsız. İpsiz. Sürüklenme.

 

Fornicator : Zampara. Zina eden kimse. Zina eden.

Rounder synonyms : ladies' man, rakehell, strolls, crapulence, age, violator, womaniser, philanderer, incontrollable, boozy, alienation, errant, drifter, adulterer, cessions, dawdler, outing, circulating, dallier, libertine, cycle, dosser, blood, gigolo, alkie, touring, froward, rev, boozers, bacchant, hog wild, ravisher, booziest.

Rounder zıt anlamlı kelimeler, Rounder kelime anlamı

Rounder antonyms : good person.

Rounder ingilizce tanımı, definition of Rounder

Rounder kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who comes about frequently or regularly. One who rounds.