Süslü nedir, Süslü ne demek
Süslü; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.
"Süslü" ile ilgili cümleler
- "Süslü bir kadın."
- "Geniş, süslü karyola köşede duruyordu." - M. Ş. Esendal
Süslü isminin anlamı, Süslü ne demek:
Kız ismi olarak; Süslenmiş, bezenmiş, süsleri olan, güzel.
Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:
Diyarbakır şehrinde, Hani belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
Süslü kısaca anlamı, tanımı:
Süslü püslü : Göze çarpacak derecede süslü.
Süslü üslup : Türlü edebî sanatlarla süslenmiş üslup.
Bezen : Bezek, süs.
Süslenme : Süslenmek işi.
Düşkün : Kötü yola düşmüş, ahlaksız. Meraklı. Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, âşıklı, tutkun. Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle çalışma gücünü yitirmiş. Değer ve onurunu yitirmiş. Geçim sıkıntısına düşmüş. Yoksulluk sebebiyle mutluluk ve refahını yitirmiş.
Çok : Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı. Aşırı bir biçimde.
Süslü barbus : Konkonyus.
Süslü başharf : (Süsleme) Elyazması ya da baskı kitaplarda görülen süslü başlangıç harfleri.
Süslü biçem : Türlü yazın sanatlarıyla süslenmiş biçem. bk. biçem.
Süslü dikbaş : Doğal olarak Amazon ve Guyanada biyolojik bakımdan elverişli olmayan akarsularda yaşayan, boyları 18 cm olabilen, vücudu iğ biçiminde kırmızı renkli yüzgeçleri bulunan akvaryum balığı.
Süslü dikenli göz : Sumatra orijinli, boyları doğal ortamda 30 cm, akvaryumda 15 cm olabilen, portakal kırmızısı ton üzerinde üç köşeli parlak siyah renkli enine bantlarla kan kırmızısı renkte yüzgeçleri bulunan akvaryum balığı.
Süslü tekir : Konkonyus.
Süslüböcekler : Kurtçukları, ya kabuk altına girerek, ya da doğrudan doğruya odun katını delerek, ağaçlarımıza büyük zarar veren ve ergin çağda gözalıcı, parlak renklerle süslü bulunan kınkanatlılar familyası.
Süslüce : Süslüye yakın. İlgili cümle: "Bu oda hakikaten biraz süslüceydi." Ö. Seyfettin.
Süslühanım çiçeği : Yaz, kış küçük kırmızı çiçekler açan bir bitki.
Süslülük : Süslü olma durumu.
Süslü ile ilgili Cümleler
- Böyle süslü bir evde yaşayabileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
- Odamı Berberi sembolleriyle süslüyorum.
- Büyük süslü bir düğün istemiyorum.
- Ali evlilik yıl dönümlerinde Mary'yi süslü bir restorana götürdü.
- Süslü bir şey giymene gerek yok.
- Ali sevgililer günü için süslü bir restoranda bir rezervasyon yaptırdı.
- Freskler kilise duvarını süslüyor.
- Bundan biraz daha süslü bir şey bekliyordum.
Diğer dillerde Süslü anlamı nedir?
İngilizce'de Süslü ne demek? : adj. chi chi, fancy, ornate, arrayed, luxuriant, bombastic, figurative, florid, flowery, frilly, high flown, natty
n. ornament, adornment, decoration, finery, garnish, make up, setout, apparel, attire, embellishment, embroidery, encrustation, enrichment, falbala, flamboyance, flourish, flower, frill, frippery, garnishment, garniture, get up, ornamentation
Fransızca'da Süslü : orné/e, décoré/e, ornemental/e, élégant/e, précieux/euse
Almanca'da Süslü : adj. figuriert, schnörkelig
Rusça'da Süslü : adj. украшенный, наряженный
Bu kısımda Süslü nedir? Süslü ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Süslü tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Süslü hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.